SON DAKİKA

Nilüfer Atık Su Kanalı ve Su Savaşları

Yazının Giriş Tarihi: 02.08.2025 00:24
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.08.2025 00:54

“Biz bu derede yüzmeyi öğrendik.” Bursa’da doğup büyüyen belli bir yaşın üstünün genellikle kurduğu bir cümledir. Osmangazi ilçesine bağlı Armutköy’de de Dereçavuş Köyü’nde de konu Nilüfer Çayı olunca aynı cümleleri duyduk.

Armut, şeftali, elma yetiştiricisi Sedat Uyar da aynı cümleyi kullanarak köyün su problemlerini, tarımın yok oluşunu anlattı. Armutköy’deki çiftçiler Nilüfer Çayı’nın suyunun pis olmasından dolayı tarım arazilerini yeraltı suyu ile suluyorlarmış ama çevre köylerde Nilüfer Atık Su Kanalı’nın suyu kullanıyormuş. Nilüfer Atık Su Kanalı diyoruz çünkü Uludağ’dan gelen derelerde su yok, atık suların birikimi var.

Uyar, “İlkbahar dediğin zaman gümbür gümbür su akardı. Gidin, bakın Hacivat Deresi’ne bir damla su yok. Setbaşı Deresi’nde bir avuç su var, kuşlara kadar. Uludağ’da hiç kaynak yok mu? Kaynak dolu ama bu kaynaklar yukarda alınıyor” diyor. Suyu şişeleyen 27 tane firma var. 4 sene önce günlük 200 tır su çıkıyormuş.

1972’de TOFAŞ fabrikası geliyor. Sonra Demirtaş Organize Sanayi Bölgesi. “Nilüfer Çayı bitti” diyorlar böylelikle. Uyar da ekliyor: “Ben 64 yaşıma geldim. Ben bildim bileli temizlenecek. Ben yüzmeyi bu derede öğrendim. Çok balık yakalıyorduk. Ama 1972 yılında burada TOFAŞ kuruldu, Demirtaş sanayisi açıldı, olay bitti. Uludağ olduğu sürece bu havzada suyun bitme şansı yok ama Uludağ’dan aşağıya su gelmiyor. Sorun bu. Setbaşı Köprüsü’nden Doğanevler’e kadar dereyi komple betona aldılar. Ne gerek vardı?”

250-300 metreye kadar inen yeraltı suyundan sulama yapılıyor ama yeterli gelmiyor. Su savaşları artık uzak bir gelecek değil, yaşanılan bir gerçek olmuş. Uyar, su yüzünden kendi yeğeniyle, komşusuyla kavga ettiğini de anlatıyor ve bilgiler paylaşıyor ara ara:

“Demirtaş OSB’de ne kadar yeraltı su kuyusu var kimse bilmiyor. Sadece Özdilek fabrikasının içerisinde 37 tane pompa var. Yeraltından çektiği su. Hepsi de ruhsatsız. TOFAŞ da 100 tane pompa var diyorlar.”

Kaçak kuyuların belirlenmesini sağlayan, yeraltının röntgenini çeken bir teknolojik cihaz da mevcut.

Öte yandan yeraltı sulama sistemleri 1969 yılında çıkarılan kanunla yönetiliyor halen daha. Yerüstünden 7 metre altındaki su devletin. Devlet Su İşleri, bu nedenle 8 metreye kadar su kuyularına izin veriyor. Ama 8 metrede su yok.

Yeraltı suyunun kullanılmasında başka bir boyutu da köy muhtarı aktarıyor: Kişi, çiftçi kayıt sisteminden belge alıyor. Tarım alanına tarımsal sulama için ‘sondaj vurmak istiyorum’ diyerek müracaat ediyor. DSİ izin veriyor. Uludağ EDAŞ elektrik izni veriyor. Arkasından göstermelik ekilen fidanları, ağaçları söküyor. Kaçak tesisini inşa ediyor.

İmar izni gerekli mi? Mahalle Kanunundan önce bir köyün yakınına endüstri tesisi kurmak için bütün köy halkından izin alması gerekiyordu. İmar izni halen daha yok ama 2012’deki Mahalle Kanunu ile belediye kendisi izin veriyor.

Yeni çıkan kanunla iki sene boş bırakılan tarım alanları devlet tarafından başkasına kiralanabiliyor. Köylü, “Su yok, ilaç, mazot pahalı, destek yok. Burada imara açılacak bölge de yok. Altımız göl. Su havzası. Böyle giderse yakın zamanda Konya gibi obruklar oluşur” diyor.

Devlet Su İşleri 4 yerde su kuyusu açmış, ikisi daha bir yıl olmadan göçmüş.

Köylüler, Bursa Ovası’nın siyasetçiler tarafından gözden çıkarılmış olduğunu düşünüyor. Tarlasını, ağacını yeşertmek için su bulamayan çiftçi şikayetçi ama Nilüfer Çayı’nın kokusundan bütün bölge halkı rahatsız. O kokuyu kâğıda veya görüntüye aktaramıyoruz. Bölgedeki evlerin lağımları arıtma olmadan dereye gidiyor. O suyu da köylerde çiftçiler sulamada kullanıyor.

Kanalizasyon atıkları arıtılmadan Nilüfer Çayı’na gidiyor

Dereçavuş Köyü’nde anlatılanları dinliyoruz. “Yunuseli, TOKİ, Güneştepe, Hamitler kanalizasyonu arıtma olmadan Nilüfer Atık su Kanalı’na akıyor. 200-300 bin nüfusun kanalizasyonu hiç arıtılmadan dereye bırakılıyor.”

“Bütün kimyasallar, gübre atıkları hepsi orada… Arıtma yok…”

“155 kaçak deşarj noktası betonla kapatıldı ama Karesi’yi ne yapacağız… 300 bin metreye kadar ulaştı büyüklüğü…”

“Fabrikalar hafta sonu boyahanelerin suyunu boşaltım yapıyor. Kanal, kırmızı akıyor. Çiftçi de derenin rengine göre tarım arazisini suluyor.”

“Pandemi oldu, balıkların yaşadığını gördük. Keşke iki yılda bir pandemi olsa.”

“Her dönem Nilüfer Çayı’nın temizleneceğine yönelik söylemler duyduk…”

“Yeraltı suları sürekli çekiliyor. İçme suyunu artık zor bulacağız. Konya gibi olacağız bu gidişle. 250 metreye kadar indik.”

“Sanayici 365 gün yeraltından suyu çekiyor. Çiftçi suyu 3 ay kullanıyor. Suyu ’bilinçsiz’ kullanan çiftçi oluyor, sanayiciler istediği gibi gemisini yürütüyor.”

Nilüfer Atık Su Kanalı bütün kirliliği Karacabey Boğazı’ndan Marmara’ya akıyor…

Denizlerde oluşan müsilajın sebebi… “Onu biz biliyoruz ama baştakiler bilmiyor. Kapatın fabrikaları, iş biter. Kanalizasyonların hepsini de arıtmaya alın.”

Köylüler, müsilaja sebep olan başlıca nedeninin ‘endüstri’ olduğunu savunuyor.

Mevsimlik tarım işçileri; Kurumsallaşmış modern kölelik sistemi

06.08.2025 12:02

Her yıl olduğu gibi bu yıl da mevsimlik tarım işçileri Yenişehir’i mesken tutmuş. Aslında geçen yıl çoğu işçi artık gelmeyeceklerini söylese de ‘don vurması’ bu yıl da işçileri göçe zorlamış. Yedek iş gücü her yıl giderek büyüyor. Kürtler, Araplar, Suriyeli göçmenler… Geçen yıl Mustafakemalpaşa’

Nilüfer Atık Su Kanalı ve Su Savaşları

02.08.2025 00:24

“Biz bu derede yüzmeyi öğrendik.” Bursa’da doğup büyüyen belli bir yaşın üstünün genellikle kurduğu bir cümledir. Osmangazi ilçesine bağlı Armutköy’de de Dereçavuş Köyü’nde de konu Nilüfer Çayı olunca aynı cümleleri duyduk. Armut, şeftali, elma yetiştiricisi Sedat Uyar da aynı cümleyi kullanarak kö

Ayakkabı kutusundan baklava kutusuna; Kimin kapısı çalınır?

18.07.2025 01:08

Gecenin sabahla buluştuğu o sessiz saatlerdi. Saat 04.38. Hava hâlâ karanlıktı, yalnızca sokak lambalarının solgun ışığı kaldırım taşlarının üzerine dökülüyordu. Şehir uykudaydı. Ama o sokağın başında, farları yanık, motoru kısık çalışan dört siyah minibüs, başka bir uyanışa hazırlanıyordu. Görevi

Gündemin ardı sıra; Rektör Yılmaz’ın TRT yolu

15.07.2025 17:51

Eğer halk desteğini her geçen gün kaybeden, siyaseten çürümüş yapının ülkeyi yönlendirdiği gündemden fırsat bulabilirsek… Eğer Cumhuriyet Halk Partili 17 belediye başkanının tutuklanmasının hangi gerekçelerle yapıldığını sorgulamaktan düşüncelerimizi azat edebilirsek… Eğer ‘Terörsüz Türkiye’ söyle

Kılıçdaroğlu; emperyalizmin sinsi bir oyunu mu, utanmayan bir adam mı?

28.06.2025 02:32

Atatürkçü Düşünce Derneği Bursa Şube Başkanı Gürhan Akdoğan, “Terörsüz Türkiye” diyerek MHP lideri Devlet Bahçeli’nin başlattığı, PKK’nin silah bırakma ve fesih bildirisiyle devam eden sürece ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin üniter devlet yapısının, ulus devlet yapısının yok edilmeye çalı

Genelev gerçekleri: "Yankee Go Home!"

31.05.2025 12:17

Türkiye, 1950’de Kore Savaşı’na asker göndererek Batı’ya olan bağlılığını fiilen gösterdikten sonra 1952 yılında NATO’ya resmen kabul edilmiştir. Amerika ile ilişkilerin düzelmesiyle 60’lı yıllarda Amerikan gemileri ülkeye gelmeye başlar. ABD Başkan Yardımcısı Spiro T. Agnew’in de Türkiye’ye gelişi

Heykel deyince akla onun adı geliyor!

26.05.2025 23:47

Merak duygusu, sıradan hayatlarımızda mucize kapısının anahtarıdır. Hayatı öğrenmeye meraklı bir eğitimcinin başarı dolu hikayesidir anlatılan. Okuma arzusunda olup da 50’li yıllarda maddi gerekçelerle üniversite okuyamayan gençlerden biridir hikayesi anlatılan. Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bö

Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Bursaport.com En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.