Heykel deyince akla onun adı geliyor!

Merak duygusu, sıradan hayatlarımızda mucize kapısının anahtarıdır. Hayatı öğrenmeye meraklı bir eğitimcinin başarı dolu hikayesidir anlatılan.

Okuma arzusunda olup da 50’li yıllarda maddi gerekçelerle üniversite okuyamayan gençlerden biridir hikayesi anlatılan. Güzel Sanatlar Akademisi Mimarlık Bölümü imtihanlarına girmiş fakat babası ‘seni okutamayacağım’ dediği için istediği okula gidememenin üzüntüsüyle kendisine gazeteciliğe verir. Aynı zamanda Ankara Hukuk Fakültesi’nde de kaydı vardır ama Eskişehir’de Falih Rıfkı Atay’ın kurucusu olduğu Dünya gazetesinde muhabirlik yapmaktadır. Kendi deyimiyle 19 yaşlarında ‘ateş’ gibi bir gazetecidir.

1958 yılında Prof. Dr. Orhan Oğuz tarafından Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi kurulur. Akademinin kurulmasında imzası olan kişi dönemin Maliye Bakanı Hasan Polatkan’dır. Gündeme bomba gibi bir siyasi haber patlatma ve 5 lira olan muhabirlik ücretini belki 15 liraya çıkarırlar ümidiyle ’ateş’ gazeteci, Prof. Dr. Orhan Oğuz’un kapısını çalar. Kanunsuz olarak üniversite düzeyinde bir yükseköğretim kurumu nasıl kurulur? Üstelik Milli Eğitim Bakanı yerine Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın imzası vardır.

Röportaj sırasında Orhan Hoca, gazeteciye eğitim hayatını sorar. Gazeteci, “Ankara Hukuk Fakültesi’nde kayıtlıyım. Devam mecburiyeti yok. Kitapları aldım, geldim hem burada gazetecilik yapıyorum hem de imtihanlara hazırlanıyorum” der. Orhan Hoca, “Sorduğun bütün sorulara cevap vereceğim ancak ilk otobüsle gidip Ankara Hukuk Fakültesi’nden kayıt dosyanı alıp geliyorsun” der. O gün bugündür Eskişehir’de dokunmadığı insan, taş kalmamıştır Yılmaz Büyükerşen’in.

Hayatı boyunca hiçbir göreve talep olmamış, hep kendisine görev verilmiş. 1982 yılında Türkiye’de ilk defa Açıköğretim Fakültesi Büyükerşen’in ‘eğitim imkânı bulamayanlar’ için imkân yaratmak amacıyla hayata geçirilmiş. 1 milyon 400 bin öğrencinin diplomasında imzasının olmasını ‘en büyük gururum’ diye anlatıyor.

Kendisine sanatçı demese de balmumu heykelleriyle adından söz ettirdi. Büyükerşen. Balmumu heykel yapımına başlaması hikayesi de bir merak duygusu.

Akademi Başkanıyken İngiltere’ye gider. İlk işi, Londra’da bulunan Madame Tussauds London Müzesi’ni ziyaret etmek olur. Ünlülerin balmumu heykellerinin sergilendiği, dünyadan çok sayıda ziyaretçinin gezdiği bir müzedir. Büyükerşen, müzeyi gezerken 2 metre boyunda siyah cüppesiyle Makarios’un karşısında Atatürk’e hiç benzemeyen bir Atatürk heykeli görür. Bütün dünyadan Londra’ya gelen ziyaretçilerin önünde kuyruk oluşturduğu müzeden büyük bir öfkeyle fırlar doğruca Türkiye Büyükelçiliğine gider ve ‘Nasıl müsaade ediyorsunuz?’ diye sorar müsteşara. Müsteşar, birkaç defa müracaat ettiklerini ama İngilizlerin direttiğini, “Mustafa Kemal bizim için budur” dediklerini söyler. Konuyu İstanbul’da Güzel Sanatlar Akademisi’ne aktarır. Heykeltraşlık bölümü, Atatürk’ün karizması yapılamaz diyerek heykeli yapmayı reddeder. (Daha sonra Koç Holding devreye girer ve İngilizler zor bela ikna edilerek Atatürk’ün kendisine benzemeyen balmumu heykeli yenilenir.)

Madame Tussauds London Müzesi’ndeki Atatürk heykeli

Eskişehir’in ilk heykeli de Prof. Dr. Orhan Oğuz zamanında yapılır. Heykelin yapımına para bulunur ama heykelin oturtulacağı kaidenin yapımına bulunamaz, öğrencilerin katkılarıyla kaide yapılır. Yılmaz Büyükerşen’in anlattığına göre, bir köy Yunan askerlerini 14 ay boyunca beslediği için Atatürk heykelinin bu kente yapılmasını istememiş kente ise ilk Atatürk heykelini kazandırmış. Sonra kendi kendine ‘heykel nasıl yapılır’ diyerek ders almaya başlamış. Bugün Eskişehir'de 100’den fazla heykele imza atmış bir isim Büyükerşen.

Teklifleri reddetse de merak duygusunu hayatından eksiltmeyen Büyükerşen, bütün Türkiye’den balmumu heykel yapması için aranıyormuş. Bursa’da Hünkar Köşkü’ne bir Atatürk heykeli için aranınca bu isteği kıramamış ve gerçek boyutlarıyla bir balmumu heykel yapmış. 88 yaşındaki Yılmaz Büyükerşen, geçen hafta geldiği Hünkar Köşkü’nde kendi yaptığı heykeli bu hikayeleriyle anlattı.

İşte adını Eskişehir'e altın harflerle yazdıran Yılmaz Büyükerşen Hoca'nın heykel yapım hikayesi böyle...