SON DAKİKA
Hava Durumu

Ayakkabı kutusundan baklava kutusuna; Kimin kapısı çalınır?

Yazının Giriş Tarihi: 18.07.2025 01:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.07.2025 09:26

Gecenin sabahla buluştuğu o sessiz saatlerdi. Saat 04.38. Hava hâlâ karanlıktı, yalnızca sokak lambalarının solgun ışığı kaldırım taşlarının üzerine dökülüyordu. Şehir uykudaydı. Ama o sokağın başında, farları yanık, motoru kısık çalışan dört siyah minibüs, başka bir uyanışa hazırlanıyordu.

Görevi gereği sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açan biriydi. Ama kapısına gelenler, onun uyanmasını beklemiyordu.

Minibüslerin kapıları sessizce açıldı. Siyah giysili özel harekâtçılar, telsizlerinden fısıltıyla verilen "Başla" komutuyla harekete geçti. Biri zile bastı. Diğeri zile basılmadan önceki saniyeleri saydı. İçeriden bir kıpırtı yoktu.

Sonra sert bir ses yankılandı sokakta:

“Polis! Kapıyı açın!”

Kapı açılmadı. Ardından o çelik koçbaşı, mahallenin on yıllık sessizliğini parçalayan ilk darbeyi indirdi. Kapı çatladı, sonra bir darbe daha... İçeri ilk giren polis “temiz” diye bağırdı, arkasından içeri akanlar, evin tüm katlarını karış karış taramaya başladı.

Üst katta bir odadan bağırış geldi:

“Ne oluyor? Ben Belediye başkanıyım! Ne hakla giriyorsunuz?”

Yatağından yeni fırlamış, üzerinde bir eşofman, yüzü uykudan şişmiş halde ellerini kaldırmıştı. Gözleri öfke ile korku arasında gidip geliyordu. Bir polis, "Hakkınızda gözaltı kararı var. Direnmeyin" dedi.

Polislerden biri yatağın başucundaki siyah çantayı aldı. Diğeri cep telefonlarını topladı. Üçüncüsü komodindeki dosyalara göz attı. O an ev bir suç mahalli gibiydi ama neyin suçu olduğu henüz belli değildi.

"Yolsuzluk, ihaleye fesat, terörle iltisak..."
Savcının iddiası buydu. Delil yoktu, şüphe vardı. Seçim öncesinde anketlerde yükselişe geçen, halkın sahiplendiği bir belediye başkanı, sabaha karşı gözaltına alınıyordu.

***

“Siz hiç sabah kapınıza gelinerek gözaltına alınma korkusuyla görev yaptınız mı?” diye sordu CHP Grup Sözcüsü Yücel Akbulut, Bursa Büyükşehir Belediye Meclisi'ndeki AKP sıralarına. Yukarıdaki senaryo Türkiye’nin çeşitli illerinde görev yapan Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarının yaşadığı bir gerçek.

Evet, hiçbir AKP’li belediye başkanı bu senaryoya maruz kalmadı bugüne kadar.

Her gece, ‘sabah gelen olur mu kapıma’ diye başını yastığına koymadı. Böyle bir korkuları hiç olmadı bugüne kadar.

Bursa Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nde AKP Grup sözcüsü Fuat Alpaslan da planlandığı video kayıtlarından belli olan baklava kutusunu dile getirerek Bursa’nın iktidar partisini hedef aldı.

Bugün baklava kutusu naraları atanlar, ayakkabı kutularını unutturabilir mi? Kim unutabilir;

Ayakkabı kutularındaki 4,5 milyon doları… Dört bakanın oğlunun tutuklanmasını… Kollarda parlayan saatleri… Amerika’yı mesken tutan İranlı iş adamını…

Deniz Feneri’nin bir türlü yerine ulaşmayan yardımlarını… Zamanaşımına uğratılan davaları…

Pandora Papers’a yansıyan mega projeleri… Vergi cennetlerini…

Pandemide bakanın ortak olduğu şirketin dezenfektan satmasını… Depremde Kızılay’ın çadır satışını…

Okullara verilmeyen gelirin her yıl TÜGVA’ya akışını…

Kim unutabilir?

Cebinde 10 lirasıyla intihar eden öğretmeni…

71 yaşında ölen tarım işçisini…

Valilik önünde ‘çocuklarım aç’ diyerek kendini yakan iki çocuk babası Adem Yarıcı’yı…

İt izinin at izine karıştığı istifaları…

Üsküdar’ı geçen atları…

Liste uzun, varın gerisini siz düşünün.

Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.