Türkiye 14 Mayıs’ta tarihinin ilginç seçimlerinden birine sahne olacak. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin 2016 yılı Ekim ayındaki grup toplantısında aniden gündeme getirmesiyle 16 Nisan 2017 günü yapılan ve YSK'nin oy verme işlemi sürerken yasaya aykırı olarak aldığı mühürsüz oy pusulalarının geçerli sayılması kararı ile o gece AK Parti lideri ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Boşuna uğraşmayın atı alan Üsküdar’ı geçti, haberiniz yok” diyerek sonucunu duyurduğu tartışmalı anayasa değişikliği referandumu ile Türkiye’ye giydirilen ucube sisteminin ikinci seçimini yaşayacağız.
Erdoğan ve Bahçeli’nin başını çektiği Cumhur İttifakı korosu, “eski Türkiye” diyerek, “koalisyonlar” diyerek o dönemleri suçlamaya devam ediyorlar ancak bugün yaşananlar o suçladıkları, bir şey yapılmadığını söyledikleri koalisyon dönemlerini mumla aratıyor.
Cumhurbaşkanlığı seçiminde gerekli olan yüzde 50+1 ve yüzde 7 ülke barajının olduğu milletvekili seçim sistemi, farklı siyasi partileri seçim öncesi ittifaklarda bir araya gelmeye mecbur bırakırken, 30-40 bin oyu olan partiler bile adeta bulunmaz Hint kumaşı oldular. Kadının ve ailenin haklarını koruyan yasalar, karma eğitim gibi konular en uçlardaki radikal partiler tarafından pazarlık konusu edildi.
CHP, İYİ Parti, DEVA, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti'nin oluşturduğu Millet İttifakı ülkeyi bu ucube düzenden kurtarmak demokrasiyi yeniden işler hale getirmek için önemli bir program hazırladı. İktidar değiştiğinde bu demokratik çıkış programına Yeşil Sol Parti listelerinden seçime giren HDP de destek verecek.
Türkiye’nin kader seçimlerinden biri olacak olan 14 Mayıs için geri sayım sürerken, Millet İttifakı’nda CHP'nin listelerinde adaylarına yer verdiği DEVA, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ile birlikte alacağı sonuç merakla bekleniyor.
CHP listelerinde DEVA'nın 25, Saadet Partisi'nin 24, Gelecek Partisi'nin 19, Demokrat Parti'nin de 3 milletvekili adayı bulunuyor. Bu adayların 25'i, CHP'nin 24 Haziran 2018 Seçimlerinde aldığı oy dikkate alındığında kesin seçilecek sıralarda bulunuyor. Dört partinin seçmenlerinin oylarını CHP'ye vermeleri halinde çıkarılacak vekil sayısı 8-10 daha artıyor. Bunu bu partilerin yapacakları seçim çalışmaları ve seçmenlerinin pusulada CHP'yi ve Kılıçdaroğlu'nu ne kadar tercih edecekleri ortaya koyacak. Bu seçim, pusulada isimleri olmasa da seçime ilk kez katılmaları nedeniyle DEVA ve Gelecek Partisi'nin ne kadar oy aldıkları konusunda bir tahmin yapılmasına imkan verecek.
Saadet Partisi, oy oranı az olsa da taşıdığı misyon ve muhafazakar çevredeki etkisi nedeniyle Millet İttifakı'nın önemli partilerinden birisi. Saadet lideri Temel Karamollaoğlu'nun, Tayyip Erdoğan'ın tüm girişimlerine karşın Cumhur İttifakı'na sıcak bakmayan kararlı tutumu ve iktidara karşı yaptığı muhalefet bu hakkı teslim etmeyi gerektiriyor.
Saadet Partili kadınlar Mehmet Atmaca'nın Meclis'e gidecek olmasının heyecanını yaşıyor
Nitekim, CHP'nin dün yapılan Bursa milletvekili adaylarının tanıtıldığı toplantıda da bunu gözlemledik. Bursa 1. Bölge 3. sıradan aday gösterilen inşaat mühendisi Mehmet Atmaca'nın adı okunduğunda salonda yoğun bir alkış ve "Bursa seninle gurur duyuyor" tezahüratları oldu. Belli ki, Saadet Partililer salonda epey kalabalıktı. Atmaca ile birlikte Orhan Sarıbal, İsmet Karaca ve Kayıhan Pala da salonda yoğun alkış alan isimler oldu.
Merinos AKKM'deki toplantıya yoğun katılım gösteren Saadet Partili kadınların söyledikleri dikkat çekiciydi. Temel Karamollaoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun ortaya koydukları birlikteliğin Türkiye'nin geleceği için önemli olduğunu söyleyen Saadet Partililer, seçimler için yoğun şekilde çalışmalarına devam ettiklerini ifade ettiler.
Çok heyecanlı görünen Saadetli kadınlar, AK Partililer'in kendilerine "bir sol partiyle nasıl birlikte olursunuz" dediklerini, oysa hak, hukuk ve adaletin, dürüstlüğün sağı solu olmadığını, ülkenin geleceği adına birlikte olunduğunu dile getirdiler. Zahide adındaki Saadetli kadın, "Erbakan hocamız da geçmişte Ecevit'le koalisyon yapmıştı, önemli icraatlar yaptılar, Kıbrıs Barış Harekatına imza attılar. Şimdi neden CHP ile birlikte olunmasın" dedi. Bir başka Saadetli kadın hayat pahalılığının çekilmez hale geldiğini, yolsuzluklar, adaletsizlik ve liyakatsizliğin toplumun vicdanını yaraladığını bunların sorumlusunun da Erdoğan olduğunu, hala AK Parti'ye ve Erdoğan'a oy verenleri bir türlü anlayamadıklarını söylerken araya giren bir diğer Saadetli, "Bu insanlar adeta büyülenmişler, meftun olmuşlar" karşılığını verdi.
Saadet Partisi Gürsu Kadın Kolları Üyesi Rabia Örnek de, "Türkiye, Temel Başkanımız ve Sayın Kılıçdaroğlu'na borçlanmıştır. İnşallah 15 Mayıs'tan itibaren hak hukuk adalet gerçekleşecek. Herkes müsterih olsun, biz buradayız, Saadet Partisi olarak da buradayız. Elimizden gelen tüm gayreti göstereceğiz, bu ülkeyi refaha ulaştıracağız. Hep birlikte birleşe birleşe kazanacağız" dedi.
Millet İttifakı, 21 yıllık AK Parti ve Erdoğan iktidarına sandıkta son verdiğinde farklı siyasal çizgilerden gelen CHP ve Saadet Partisi temelinde gerçekleşen buluşma Türkiye'nin geleceği adına önemli bir kazanım olacak.
Hemen hergün CHP’li belediyelere yönelik yeni bir yolsuzluk operasyonu, ardından tutuklama ve görevden alma ile güne başlıyoruz. Serbest adil bir seçimde kaybedeceği belli olan Ak Parti iktidarı, muhalefetin en büyük partisi CHP’yi toplum gözünde, “tüm yolsuzlukların, kötülüklerin anası” olarak göst
Türkiye'nin dünyaca ünlü piyano sanatçısı Fazıl Say, Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin talebi üzerine bestelediği "İznik Türküsü"nü bu gece binlerce kişinin izlediği konserle icra ederek dünyaya tanıttı. İznik, Fazıl Say'ın piyanosundan yükselen notaların sesleri ve soprano Görkem Ezgi Yıldırım’ın ses
Rusya’da Nazım’la dolu geçen Moskova turumuzun ilk gününde Tretyakov Devlet Galerisi’ni gezdik. Burası Rus iş insanı Pavel Tretyakov tarafından kurulan bir sanat müzesi. Bizdeki Rahmi Koç Müzesi gibi yani. Tretyakov, 19. Yüzyıl'da yaşamış sanatsever ve koleksiyoncu, hayırsever bir Rus. Sovyetler Bi
1980 öncesinde sağ, muhafazakar ve ülkücülerin solculara karşı sık kullandığı sloganlardan biriydi, "Komünistler Moskova'ya". AP Genel Başkanı Demirel de benzer şekilde meydanlarda CHP'ye, Ecevit'e karşı zaman zaman kullanmıştır, “Ortanın solu Moskova yolu” diyerek. İsmet İnönü 60’larda CHP’nin siya
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başında olduğu AK Parti iktidarı Türkiye’yi adım adım demokrasiden uzaklaştırdı ve son olarak 19 Mart’ta İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'na yargı eliyle yapılan operasyon ile bir tür ara rejime geçti. Ara rejim diyorum çünkü iktidarın işine gelmeyen şeyler için anayasa ve yasalar
Bir yılı anlatma sırası Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’deydi dün. Konuşmasına, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarını selamlayarak başladı Bozbey. Büyükşehir Belediyesi'ni 47 yıl sonra CHP’nin kazandığı seçim zaferinin mimarı Bozbey
Gerçeklikten, halkın gerçeklerinden kopmuş bir iktidar devlet gücüne hakim olmanın getirdiği bir pervasızlıkla yönetiyor ülkeyi. Yurttaşların anayasada güvence altına alınmış olan haklarını kullanmasını keyfi şekilde yasaklama yoluna giden bir iktidar var. Yargıyı, devlet bürokrasisini kendi çıkarla