Yasaya fesat karıştırmak!

Bu koskoca ülkede yasal olmayan ya da usülsüz işler sadece muhalefete ait belediyelerde mi oluyor?

Ya da kimi şeyler gerçekten bu denli baskını gerektirir şeyler mi?

Yasalar herkes için eşit uygulanmaz, sadece muhalifleri bastırma ve susturmanın aracı haline getirilirse orada demokrasinin 'ileri'sinden korkmak gerekir.

Muhalefete ait belediyelerde yolsuzluk, usülsüz ve akçalı işler olmaz iddiasında değilim. Paranın döndüğü her yerde bunlar olabilir. Sözkonusu olan iktidarın niyeti ve de samimiyet derecesi.

İnsanın aklına şüphe düşmeye görsün, onca zamandır onca AKP'li belediyeye ilişkin bir baskın ya da gözaltı haberi gelmiyor.

Neden, basılan, onca personeli gözaltına alınan bir AKP'li belediye yok çok uzun zamandır? Ya da haklarındaki "soruşturmanın selameti" açısından görevden el çektirilen bir AKP'li belediye başkanı.

Her şey yasalara uygun mu gidiyor AKP'li belediyelerde?

Şöyle kısaca bir geriye dönüp bakalım.

AKP'li Kayseri ve Elazığ belediyeleriyle ilgili ortaya atılan yolsuzluk iddiaları konusunda ciddi bir işlem yapılmazken CHP ve MHP'li belediyelere baskın üzerine baskın düzenleniyor. Bazı belediye başkanları da görevinden alınıyor.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında soruşturma izni vermeyen İçişleri Bakanlığı, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve Narlıdere Belediye Başkanı Abdül Batur hakkında hemen soruşturma izni verebiliyor.

Muhalefete ait belediyelere yönelik operasyonların artışındaki neden, yaklaşan 12 Haziran seçimleri kuşkusuz.

AKP özellikle zayıf olduğu İzmir'de oy oranını artırma hesabıyla CHP'li Büyükşehir Belediyesi'ni hedef almış durumda.

Buradaki operasyonda ciddi bir sonuç çıkmasa bile kamouyunda CHP aleyhinde oluşturulmaya çalışılan algı yeter.

En son, geçen hafta CHP'li Avcılar Belediyesi'ne yönelik bir operasyon düzenlendi ve 20 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında bazı Kadıköy ve Şişli Belediyesi çalışanları da yer aldı.

17 Mart'ta Kırklareli Belediyesi'ne yapılan operasyonda ise polisler belediyenin destek hizmetleri bölümünde bazı dosyaları inceledi. 17 Şubat'ta Sarıyer Belediyesi, polis tarafından arandı. Aramanın nedenini ise "rüşvet ve yolsuzluk" iddiaları oluşturdu. Çok sayıda bilgisayar kopyalanırken bazı evraka el konuldu.

24 Aralık 2010 tarihinde ise İstanbul'daki iki CHP'li belediyeye baskın düzenlendi. Çöp hizmeti ihaleleriyle ilgili Silivri Belediyesi'nde, Türkan Saylan Kültür Merkezi'nde sahne alan senfoni orkestrasıyla ilgili ihale nedeniyle ise Maltepe Belediyesi'nde arama yapıldı. El konular evrakı İçişleri Bakanlığı müfettişleri de incelemeye aldı.

Öte yandan 2008 yılında Edirne Belediyesi'ne, 2009'da ise İzmir Konak Belediyesi'ne yönelik operasyonlar yapılmıştı.

Operasyonlardan MHP'li belediyeler de nasibini aldı.

Geçen Mart ayında Konya Ereğli Belediyesi'ndeki "ihalelerde usulsüzlük" iddialarıyla ilgili Belediye Başkanı Hüseyin Obrukçu'nun da aralarında bulunduğu 20 kişi gözaltına alındı.

Aralık ayında Mersin'in Gülnar Belediyesi'ne yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle baskın düzenledi. Belediye Başkanı Ahmet Günel'in de aralarında bulunduğu 8 kişi gözaltına alındı.

Muhalif belediyelere yönelik baskınların dışında İçişleri Bakanlığı da bazı görevden alma operasyonları yaşandı.

11 Mart 2011'de Gemlik Belediye Başkanı Mehmet Fatih Güler ile iki yardımcısı, 4 Şubat'ta Muğla'nın Güllük Belediye Başkanı Aytunç Kayrakçı oldu.

CHP'li başkanların alınma gerekçesi ise haklarında yürütülen soruşturmanın "selameti" oldu.

Yine geçen yıl mart ayında dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak'ı açığa almıştı.

Genelde muhalif belediyelere yapılan baskınların gerekçesi "ihaleye fesat karıştırmak".

Sormak gerekiyor AKP iktidarına, 2002'den bu yana Kamu İhale Kanunu'nu 20 kez değiştirmek "yasaya fesat karıştırmak" olmuyor mu?

twitter.com/zaferopsar