Soma'da 'olağanüstü hal' sürüyor !

Belli ki Başbakan Erdoğan yuhalanarak istifaya çağrıldığı Soma'da öylesine korkmuş, ilçe diken üstünde yaşamaya devam ediyor. Nasıl Gezi Parkı protestolarından korkup Taksim ve çevresine 25 bin polis yığıyorsa, Soma'da da benzer bir korkunun esiri olmuş Başbakan. İlçede adım başı resmi ve sivil polislere rastlıyorsunuz.

TMMOB'un 'Yüreğimiz Soma'da, öfkemiz sokakta' yürüyüşü için ilçeye girişimizde otobüsü durduran polis ekibinin amiri "Önleyici tedbir amacıyla otobüsü arayacağız, lütfen otobüsten iner misiniz?" derken durumdan hiç memnun olmadığı seziliyordu. Belli ki onlar da bir aydır ilçede yaşanan olağanüstü durumdan hoşnut değiller. Ama emir muktedirden olunca normal bir ortam birden olağanüstüleşiyor, ortalık karışıyor.

Soma ve Gezi Parkı çevresinde onbinlerce polis, onlarca TOMA ve gaz bombasını düşününce aklıma Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu geldi. IŞİD mensuplarının Başkonsolosluğu bastıkları sırada Özel Harekat polislerine karşı koymamalarını söyleyen Başbakan'ın kendi ülkesinde vatandaşlarına yaptıklarını düşünüyorsunuz.

Sık sık protesto gösterilerinin yaşandığı Soma'da yürüyüş yapılacağını öğrenen acılı bir madenci eşi yanımıza yaklaşarak ağlamaklı bir sesle iktidardan dert yanıyor. Bir gün önce madenci yakınlarının yürüyüşüne polisin yaptığı müdahaleyi hatırlatarak, "Dün biber gazı yedik, siz de yemeyesiniz" diye uyarıda bulunuyor. "Soma'yı mahvettiler, madenci yakını falan dinlemiyorlar biber gazıyla müdahale ediyorlar" diyen madenci eşi AKP'ye ateş püskürüyor. Acılı eş, yaşamını yitiren madencilerin eş ve çocuklarının bazı sağlık hizmetlerinden ücretsiz yararlanamadığını anlatıyor bir yandan da Bursa'dan yürüyüş için gelen mühendis, mimar ve şehir plancılarına. Sözlerini, "Eskiden Roma mı, Soma mı derlerdi, şimdi Soma sadece acı ile anılıyor" diye tamamlayıp yanımızdan ayrılıyor.

Faciayı izleyen günlerde Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi avukatların bir süre mahsur kaldıkları Soma Öğretmenevi, geniş bahçesi ile ilçeye gelenlerin buluşma mekanı. Buradaki buluşmadan sonra gösteriler başlıyor. Çeşitli illerden gelen TMMOB üyeleri de Öğretmenevi'ndeki buluşmadan sonra Atatürk Caddesi'ndeki Ege Linyitleri İşletmesi Müessesesi Müdürlüğü önünde toplandı.

Polisin geniş güvenlik önlemleri arasında sloganlar atarak harekete geçen kitleye Soma'dan da katılımlar oldu. Beşyol Kavşağı'ndaki Madenci Anıtı'na gelen kitle anıta 301 karanfil bırakarak saygı duruşunda bulundu. Buradan Kaymakamlığa doğru tekrar yürüyüşe geçen yürüyüşçülere bazı vatandaşlar da balkonlardan alkış ve ıslıkla destek verdi.

Madenci eşi Selda Sümer'in acısı hala taptaze...

Cengiz Topel Meydanı'ndaki gösteride duygusal anlar yaşandı. Yaşamını yitiren madencilerinin isimlerinin yazılı olduğu baretler yere bırakılırken gökyüzüne 301 siyah balon salındı. TMMOB Başkanı Mehmet Soğancı'nın konuşmasından sonra Selda Sümer, kaybettiği eşi Gazi Osman Sümer için yazdığı şiiri okudu. Gözyaşlarına boğulan Selda Sümer'in okuduğu şiir mitinge katılanları derinden etkiledi.

Uzak diyarlardaki acılar için gözyaşı döken bir Başbakanın kendi ülkesindeki acılar karşısında kaskatı olması, vatandaşı tokatlaması, onlara bağırıp çağırması insanın içini burkuyor. Haksızlık da etmek istemem, belki Başbakan da gözyaşı döküyor belli etmemek için içine akıtıyor, ya da kimsenin görmediği yerde ağlıyor bilemiyoruz!

Eşini kaybettikten sonra 4 ve 9 yaşlarındaki iki oğlu ile yaşama mücadelesi veren Selda Sümer'in gözyaşları içinde okuduğu dokunaklı şiiri Başbakan'ın istediği zaman kapattırabildiği Youtube'dan dinlemesini öneririm.

twitter.com/zaferopsar