Millet iradesi !

40 yıl Türkiye siyaset sahnesinde boy gösteren Süleyman Demirel'in başbakanlığı döneminden hafızalarımıza kazınan 'dün dündür, bugün bugündür' sözlerine rahmet okutacak şeyler...

Nedir mevzu?

Mevzu; 12 Eylül askeri darbesinin, öyle 5-10 milletvekili çıkaracak partiler Meclis'te ileri geri muhalefet etmesinler, kodu mu oturtan tek bir parti iktidar olsun 2,5 parti yeter diyerek, 'yönetimde istikrar' gerekçesiyle getirdiği yüzde 10 seçim barajı...

Ne oldu bu seçim barajına, kalkıyor mu?

Birşey olmadı kapı gibi sağlam yerinde duruyor 1983'ten beri..

Olan şu;

Antalya'da düzenlenen İnsan Hakları Alanında Bireysel Başvuru Usullerinin Tanıtılması Toplantısı'nda Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, gazetecilerin soruları üzerine yüzde 10 barajının kaldırılmasına yönelik üç parti tarafından yapılan bireysel başvurunun birkaç hafta içinde sonuçlanacağını söyledi.

Kılıç'ın konuşmasından gazeteci Muharrem Sarıkaya'nın çıkardığı sonuç, AYM'den barajın ihlal olduğu kararı çıkması haline bunun 2015 seçimlerinde uygulanacağı yolundaydı...

Vay, sen misin bunları söyleyen...

Haşim Kılıç ve Anayasa Mahkemesi hemen hedefteki yerlerine konuldu ne Kılıç'ın 'paralelliği' kaldı ne AYM'nin darbe ürünü bir kurum olduğu... İktidar sevdalısı medyadan topyekün atışlar başladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan anayasa profesörü Burhan Kuzu'ya kadar AKP cenahı Haşim Kılıç'ı ve Anayasa Mahkemesi'ne yönelik çıkışlar yaptı.

O Haşim Kılıç ki, partilerin kapatılmasına, son olarak AKP'nin kapatılmasına karşı oy kullanan AYM Başkanıdır.

Anayasa Mahkemesi ne diyebilir peki? Yüzde 10 barajının halk iradesinin Meclis'e yansımasının önünde engel olduğu bunun makul seviyelere çekilmesinin doğru olacağına cevaz veren bir karar verebilir.

E, güzel değil mi? Halkın iradesinin tamamı herhangi bir engel olmadan Meclis'te temsil edilsin.

Millet iradesini, sandığı dilinden düşürmeyen 'milletin adamı' Erdoğan ne dedi peki Anayasa Mahkemesi'ne yönelik?

"Milli irade seçim sandığında belirlenir, TBMM'de de tecelli eder. 2014 yılındayız 21'inci yüzyıldayız ama ne acıdır ki ben şu kuralı tekrar tekrar hatırlatmak zorunda kalıyorum. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Egemenlik bürokrasinin değildir egemenlik yargı bürokrasisinin askeri bürokrasinin değildir. Egemenlik Anayasa Mahkemesi'nin de değildir. Egemenlik milletindir. Hiç kimse hiçbir kurumu kendisini milletin üzerinde milletin Meclisinin üzerinde özellikle de siyaset kurumunun üzerinde görmemelidir."

Sözler ilk bakışta doğru ama eksik. Yargı bunun neresinde? Mahkemeler yargıçlar millet adına karar vermiyor mu? En azından kağıt üzerinde öyle demiyor mu?

Yok, ben sandığa bakarım sadece! Benim için sandık herşeydir, gerisi beni ilgilendirmez!

AYM'de millet adına karar verecek olan Haşim Kılıç ne demek istiyor peki mealen? Millet iradesi hakim olsun, bu iradenin önünde yüzde 10 gibi bir baraj olmasın... Birinde milletin tamamının iradesi Meclis'te, diğerinde sandıkta barajı geçen galip gelen Meclis'te...

Mısır'la ilişkileri sıfır noktasına getirecek, Papa'ya ayar verecek kadar darbeye karşı olduğunu her fırsatta ortaya koyacaksın ama 12 Eylül darbesinin ürünü olan yüzde 10 barajını sahiplenecek, 'Niye değiştirmiyorsunuz bu yasayı' diye sorunca 'Bunu biz getirmedik' diye kenarından dolanacaksınız.

Ama siz 12 yıldır, getirmediğiniz onca yasayı değiştirirken 'bunu biz getirmedik' demediniz..

Allah'ın gerçekleri söylettirdiği Burhan Kuzu da hemen duruma müdahil olmuş, "AYM yüzde 10 barajının kaldırılması yönünde karar verirse yok hükmündedir, bunu uygulamayız" demiş.

Tam da anayasa profesörüne yakışan açıklama!

Zaten bugün Türkiye'de birçok yasa sizin için yok hükmünde Sayın Kuzu merak etmeyin...

twitter.com/zaferopsar