SON DAKİKA
Hava Durumu

CHP'de eksik olan 'biat kültürü'!

Yazının Giriş Tarihi: 19.07.2012 23:45
Yazının Güncellenme Tarihi: 19.07.2012 23:45

Değişimi arzuladığını ifade eden CHP'de demokrasi var, hem de fazlasıyla. Ama bu demokrasi, kavga, birbirini yeme, ayak oyunu, delege avı ve dayatma demokrasisi.

Çok sayıda CHP kurultayı izlemiş biri olarak artık bu partide demokrasiden ziyade biat kültürü eksikliği olduğunu düşünmeye başladım!

Evet biat kültürü!

Hani hep şikayet ettiğimiz, eleştirdiğimiz, sorgulamaya fırsat vermediğini söylediğimiz, daha çok sağ ve muhafazakar partilerde görülen biat kültürü.

İşte CHP'ye de biraz biat kültürü lazım.

Bunu neden mi söylüyorum.

'Ben de sabır sopası var' diyen Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun altını oymak için salonda dağıtılan sayısız kilit listeye, 'sen-ben kavgası'na 'ben bilirim, en iyi ben çözerim' anlayışına bakınca böyle düşünmeye başladım.

Kimle konuştuysam bir diğer partiliyi yerden yere vuruyor, hakkında olmadık şeyler söylüyor. Ne çapsızlığı, ne iş bilmezliği, ne küçük beyinli olduğu kalıyor. Herkes bir diğerinin adam olmadığından, onunla partinin bir yere varamayacağından dem vuruyor.

Kolektif ruhunu kaybetmiş bir parti iktidara nasıl alternatif olur.

Demokrasilerde parti içinde yarış olur, ama bu yarış bilgiyle, birikimle, icraatla olur. CHP'de yaşanan bunun tam tersi. Herkes birbiri ile uğraşmakla meşgul.

Oysa, AKP'ye alternatif bir siyasi güç olamamasına, onca kavga ve çatışmaya karşın hala milyonların umudu olmayı da sürdürüyor CHP.

Çünkü Ak Parti iktidarının son yıllarda izlediği politikalar, insanların özel yaşam alanına ilişkin kaygıları CHP'ye olan umudu koruyor.

CHP kurultaylarına, izlenen politikalara bakınca bu umudun nasıl hovardaca harcandığı apaçık ortada.

Kendilerinin Marksist soldan geldiğini övünerek söyleyen birçok CHP'linin milliyetçi, statükocu söylemlerini dinleyince bu partide değişimin ne kadar zor olduğu daha iyi anlaşılıyor.

Marksist soldan gelip, başta Kürt sorunu olmak üzere diğer temel hak ve özgürlükler konusunda tutucu bir tavır takınanlarla tartışmak da o kadar zor ki. Bu CHP'liler, 12 Eylül'ün Anayasası'na bile sımsıkı sarılmakta bir sakınca görmüyor.

Ortaya sürdükleri ise, "AKP Anayasa'nın değişmez ilk üç maddesini değiştirmek istiyor, sessiz bir karşı devrim yapıyor" şeklinde.

AKP'nin yaptıklarına karşı çıkmak bunlarla mücadele etmek için tutucu ve statükocu mu olmak gerekiyor sorusu ise havada kalıyor. Kürt sorununda durdurdukları yer ise 1930'ların dünyası.

CHP'de Kürt sorununa bakışı Muşlu bir delegenin aktardığı, Kurultay bildirisinin hazırlığı sırasında yaşanan diyalog çarpıcı biçimde özetliyor. Kürt sorununu gündeme getirerek bildiride buna ilişkin görüşler ortaya konulmasını öneren Doğu ve Güneydoğulu delegelere batı illerinin bazı il başkanları, "Buraya Kürt sorununu mu konuşmaya geldik" diye tepki göstermişler.

İşte hala 1930'lar Türkiyesi'nde kalmış bir anlayış.

Bir siyasi partinin kurultayında o ülkenin en can yakan sorununun ele alınmasından, çözüm ortaya konulmasından daha doğal ne olabilir.

Nitekim, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan'ın, 'ya o ya ben' diye dayatmada bulunarak Kılıçdaroğlu'nun anahtar listesine almasına engel olduğu Fikri Sağlar, Genel Başkan'ın konuşmasında değindiği "Aydınlar korkak olmamalı" şeklindeki sözlerini yorumlarken, "Sayın Genel Başkan, aydınlara böyle sesleniyor ama asıl CHP Kürt sorununda korkak olmamalı" dedi.

Evet, CHP Lideri aydınların iktidar karşısında korkmaması gerektiğini söyledi ama öncelikle CHP'nin kendisinin değişimin önünü açmak için bazı korkulardan kurtulması gerekiyor.

CHP'de bu düşünceleri taşıyanlara göre, değişimi konuşanların asıl amacı, CHP'yi Cumhuriyetin temel ilkelerini savunmaktan uzaklaştırmak, yani laiklik tanımını esnetmek, üniter devleti tartışma konusu yapmak ve Türkçe'nin resmi dil olmasından taviz vermek. Bu korkularla hareket ediyor CHP'liler.

Geçmiş yıllarda, özellikle SHP dönemindeki kurultaylara bakınca bu kurultayın coşku ve sorunlara çözüm önerileri konusunda sönük kaldığını söylemek gerek.

Salon doluydu, dışarıda kalanlar vardı ama coşku azdı.

Burada sosyal demokraisinin dikkate değer bazı isimlerinin Parti Meclisi'ne girmesinin değişim adına olumlu olduğunu belirtmek gerekiyor.

twitter.com/zaferopsar
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.