Saldım Vakıfköy çayırına, mevlam kayıra!

Bursaspor çok tehlikeli bir yola girdi...

Daha önce de belirttiğimiz gibi hiçbir planı projesi olmayan ve sadece başkanlık sevdası için göreve gelen Mesut Mestan, transfer tahtasına yoğunlaşmış durumda!

Sanki tahta açılsa her şey güllük gülistanlık olacak...

Şimdiden yazalım;

Tahta açılacak, bir takım menajerler güzel paralar kazanacak (daha kazanan olur mu bilinmez), ilginç transferler yapılacak, Bursaspor sezon içerisinde maaşları ödeyemeyecek, üzerine başarı gelmeyecek, 'şehir bize yardım etmiyor', kent dinamikleri vs. sözleriyle daha borçlu bir şekilde sezon bitecek...

Ancak asıl sıkıntı, özellikle Okan Kocuk'un Galatasaray'a transfer olurken sarf ettiği sözler sebebiyle altyapıya olan saldırılar...

Geçen günlerde bir haber vardı; "Vakıfköy Akademi seçmeleri başlıyor" diye...

Altındaki yorum taraftarın psikolojisini net olarak ortaya koyuyordu: Hoş geldiniz küçük hainler...

Bu kafayla yerimizde saymamız bile büyük bir başarı olur...

İlk önce altyapıda eğitimin ne kadar önemli olduğunu masaya yatırmamız gerekiyor...

Enes Ünal, Erce Kardeşler de aynı altyapıdan, Okan Kocuk, Volkan Şen de...

Söz konusu olay karakteri doğru zamanda yönlendirme, oyuncuya kulüpte adalet duygusunun olduğuna inandıracak hamleler atma üzerine kurulu...

Şimdi o herkesin saldırdığı Okan Kocuk'tan bahsedelim...

İlk önce Bandırmaspor'a ardından da İstanbulspor'a kiralandı, doğru düzgün maaşını alamadı ve ilk fırsatını bulduğunda transferini yaptı...

Bir oyuncu tabii ki kiralanır ancak gelecek vadeden bir oyuncuyu kiralık gönderirken, kaleci transferi yaparsan ve o oyuncu da başarılı olamazsa bu altyapı oyuncusunun kulübe olan inancını azaltır...

Aidiyet için adalet duygusunu hissetmesi gerekmiyor muydu?

2010'da Bursaspor altyapısında olan bir oyuncunun aklında halen Galatasaray varsa ve bu kulübü basamak olarak kullanacak düşünce kafasına kazındıysa, burada oyuncudan çok kulübün oyuncuya bakış açısı önemlidir...

Bir geçmişe bakın, ne oyuncular yendi, hangi oyuncular transfer edildi...

Çocuğu 1. Lig'e, 2. Lig'e gönderiyorsun, zaten altyapıda mental bir yükleme yapmamışsın, kırılmaya, kırgınlığa, küskünlüğe, dağıtmaya çok müsait, gidiyor ve haliyle başarısız oluyor, ondan sonra da diyorsun ki; "Kardeşim daha 2. Lig'de oynayamamış adam, Bursaspor'da mı oynayacak?"

Gidip başarılı olan da döndüğünde kulüpte gelecek göremiyor ve gidiyor...

Giderken de işte Okan Kocuk gibi; "İlk Galatasaray formam değil" diyor...

Okan'ın ilk Galatasaray forması değilse, bunda o aidiyeti aşılayamayan, o mental olgunluğu veremeyen kulüp suçludur...

Altyapı oyuncularını kullanmayıp, menajerlerin önerdiklerini kulübe yığan yöneticiler suçludur...

Yaptığı küçücük hatada zaten yalnız olan oyuncuyu daha da yalnız hale getirip, genç bir çocuğa tepki gösteren, sistemden bihaber taraftar suçludur...

Ve tabii ki; 'yeni Messi geliyor' vs. gibi abuk başlıklar atan basın suçludur...

10 yaşından küçük futbol sevgisi dolu olan çocuklara 'küçük hainler' diyerek işin içinden çıkamazsın!

Zaten mental bir eğitim almayan altyapı oyuncularına saldırarak, o oyuncuları toparlayamazsın!

Yıllar önce Bursaspor antrenörlüğü yapan çalıştırıcı Sercan Yıldırım için şunu söylemişti: "Bir şey olmaz ondan."

Sercan'dan bir şey olmadıysa eğitimini tam vermeyen, doğruyu anlatmayan, ilk yaptığı hatada maaşından kesip o parayla oyuncuya mentör tutmayan, psikolog desteği vermeyen, forvet hattından kanada taşırken ekstra antrenman programı yazmayan suçludur!

Bursaspor'da altyapı tanımı; ismini kullanıp, bölgenin en iyi oyuncularını toplayıp, Vakıfköy'ün çayırına salıp 'mevlam kayıra' diye duaya çıkmaktır...

Not: "Çok biliyorsun gel sen başkanlık yap o zaman" diyecekler her zamanki gibi çıkacaktır. Ben bir aile geçindirmek zorundayım, kazandığımın fazlası değil aynısı karşılansın, seve seve... Ancak göreve geldiği gibi tesisin kapısına 'siyasiler ve menajerler giremez' tabelasını asacak bir kişiye o görevi yedirmezler kardeşim! Bursaspor'un paraya değil akla ihtiyacı olduğu bu dönemde de bir kez daha kendini göstermiştir...