Çatlak sesten mektup!

Sebebi de meslek büyüğüm Suat Paçacı'nın 'Haftanın Panoraması' adı altında kaleme aldığı yazılardı...

Kıvrak zeka, kelimelerin üzerinde bir balet edasıyla dolaşma, edebi dil, bir stand-up'ı yazıya aktarmışçasına esprili bir tavır...

Şimdilerde ise tam tersi durumdayız...

'Aman Suat abi bir şey yazmasın' demek zorunda kalıyoruz...

Birçok kişi bilir de, bilmeyenler için belirteyim Suat Paçacı şu anda Bursaspor Basın Sözcüsü...

Bursaspor TV'nin kuruluşundan itibaren kulübün içerisinde...

Her şey buraya kadar güzel de; 99'daki 'ne güzel yazıyorsun be Suat abim'iz ne ara bu duruma geldi...

Yok değnek yağlamalar, kendi düşüncesinden olmayanı ötekileştirmeler...

Yazıcı döneminde basın açıklaması, Yazıcı döneminden nefret eden Körüstan döneminde basın açıklaması, Körüstan dönemiyle hesaplaşan Bölükbaşı döneminde basın açıklaması, Bölükbaşı dönemini ibra etmeyen Ali Ay döneminde basın açıklaması...

Hepsini yazdı Suat abimiz...

Ve maalesef son talihsiz açıklamayı...

Futbol konuşmaktan keyif aldığım Tarkan Öge'nin sosyal medyada açıklama ile ilgili mükemmel bir analizi vardı: "Belki de gitmeyi kafaya koydular. Bu açıklama ile hedef olma derdindeler. Normal bir kafa yapmaz böyle bir hata çünkü... Dur bakalım..."

Gerçekten de öyle...

Yönetim toplantısının ardından Başkan Ali Ay, Suat abimizi çağırmış ve; "Suatcım, biz artık dayanamayacağız, kulüp kötü durumda, bir şekilde sıvışmamız lazım, zaten ne yapsak tepki gösteriyorlar, şöyle hedef alınacağımız bir yazı döktürsene, senin kalemin güçlü, yaparsın" demiş gibiydi açıklama...

Her paragrafına ayrı bir yazı yazılır ancak kısa geçmek en makulü...

İlk önce şunu söylemekte fayda var...

Bursaspor Kulübü niye sözlü istifaya yazılı açıklama yapıyor?

Sözlü istifa eder, yönetimden kim görevliyse de 'yok kardeşim, istifanı kabul etmiyoruz' der konu kapanır...

Yönetim, sezon başından bu yana maaş alamadıklarını basın mensuplarına açıklayan bir kulüp çalışanının arkasında niye bu kadar durur?

Yönetimdeki herkes işadamı...

Aynı durum kendi şirketlerinde yaşansa, yine aynı mı davranırlar, yoksa 'kardeşim, kurumsallığımız var bizim, sen nasıl böyle bir şeyi dillendirebilirsin' deyip anında kovarlar mı?

'Şu saatte kimi takımın başına getireceksin?' derseniz, ütopik bir şekilde 'U16 Takımının başındaki hocayı getiririm, yine de kulübün saygınlığına laf ettirmem' derim...

Bir de şöyle bir cümle vardı: "Bursaspor'un geleceği ve itibarı dışında hiç bir hesabı olmayan Büyük Bursaspor Taraftarının, başka hesaplar peşinde olanlara hak ettikleri cevabı vermeleri ve çatlak sesleri susturmaları Bursasporluluk sorumluluğunun gereğidir."

Açıklama Suat Paçacı'nın kaleminden çıktığı için ilk önce şunu söylemem gerekir; "Sen bu değilsin ki Suat abi. Bu kadar faşistçe düşünmezsin, seni biliriz ve iyi tanırız."

Ne demek çatlak sesler, ne demek çatlak sesleri susturmak, bu resmen faşistçe bir yaklaşımdır, 'benim yaptığım doğrudur' demektir ve karşıt düşünceye saygı duymamaktır...

Geçmişe bir dönün bakın, o çatlak sesler haklı çıktı...

Körüstan döneminde meyhanede mahalleyi toplayıp yanımıza oturup; "Körüstan'a laf söyleyenin anasını ...eyim" diyen şimdi nerede acaba?

O dönemde çatlak sestik, Bölükbaşı döneminde de, bu dönemde de...

Biz halen çatlak sesiz ve kulüp halen iyi yönetilmiyor...

Bursaspor'da işler doğru yapıldığı sürece, menajerlerin, teknik direktörlerin oyuncağı olunmadığı sürece, kurumsallık ön planda olduğu sürece, sistem kurulduğu sürece, altyapıya sözde değil özde önem verildiği sürece, bütçeyi dengelemek için yırtınırken garip futbolcular transfer edilmediği sürece, takım Bursaspor'a yakışır karakterde oynadığı sürece o çatlak sesler niye çıksın?

Bu açıklamayı, ilk önce gerçekten Bursaspor'a gelmiş en donanımlı başkanlardan biri olarak gördüğüm Ali Ay gibi saygın kişiliğe, ardından da Suat Paçacı gibi kelimelerle dans edebilen hatta başını döndüren bir ustaya yakıştıramadım...

Sonuç olarak; Futbola aynı pencereden bakmıyoruz ve anlık başarılar size yetiyor. Ne yazık ki; sonuç yine ben ve benim gibi birkaç 'güzel futbol' dilencisinin söylediklerine geliyor...

İbrahim Yazıcı döneminden bu yana bu değişmedi ve bu gidişle de değişmeyecek...

Not: "Çok biliyorsan, teknik direktör kim olacak, transferler kim olacak, ilk önce onu yaz sonra eleştir" diyen bazı garip karakterler var. Onlara gülmekle beraber, e-mail yoluyla bana ulaşabileceğinizi ve bütçeye uygun listeyi verebileceğimi söyleyeyim. Yeter ki; çantacı menajerler karışmasın, Bursaspor kredi çekmek için bir menajerin oyuncağı haline gelmesin.

@tolgayataokay