SON DAKİKA
Hava Durumu

Ve adam kaybetti (!)

Yazının Giriş Tarihi: 23.06.2019 23:16
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.06.2019 23:16

Kimleeer kimlerle berabermiş, anladınız değil mi?

Geç de olsa fark ettiniz, milleti ve seçmenini kimlerin aptal yerine koyduğunu...

Evet, çok da gerekli olmayan, sırf Recep Tayyip Erdoğan istedi diye 31 Mart İstanbul seçimleri iptal edilmişti ve İstanbullular istemeye istemeye de olsa Haziran'ın ortasında sandığa gidip, Sn Cumhurbaşkanının keyfini yapmak için oy kullandı.

Bu saatten sonra elbette kimin kazandığı önemli ama benim için esas önem arz eden durum, Binali Yıldırım'ın düştüğü düşürüldüğü durum.

Oy kullandıktan sonra Sn Yıldırım hakkının helal edilmesini istedi iyi mi?

"Bilerek, bilmeyerek eğer bir İstanbullu kardeşimize, rakiplere bir yanlış yapmışsak, haksızlık yapmışsak helallik istiyorum" dedi.

"Bilerek ya da bilmeyerek" ne demek? Söyler misiniz Allah aşkına, bu açıklamadan siz ne anlıyorsunuz?

Masum bir helallik isteme midir bu?

Bilmeyerek yapılan yanlış affedilir de bilerek yapılan yanlışa, atılan iftiraya helallik istenmez, istemek yüzsüzlük değildir de nedir! Bunun yeri var mıdır İslam hukukunda, alnı secdeye değen biri, bile bile iftira atıyorsa, olmadık suçlamalara göz yumup bunun üzerinden siyaset yapıyorsa kul affetse bile Allah affeder mi?

İstanbul seçimleri ülkenin hazine bütçesine ne kadar yük bindirdi dersiniz, ekonomimiz ne kadar zarar gördü acaba?

Kimin kazanacağından çok beni asıl ilgilendiren konu bu!

Erdoğan seçimi kaybetmemek için her şeyi ama her şeyi yaptı...

Ekrem İmamoğlu ile Binali Yıldırım'ın canlı yayın buluşmasından umduğu sonucu bulamayan Recep Tayyip Erdoğan son hafta tekrar meydanlara çıktı ve olmadık iftiralar ve suçlamalarla Ekrem İmamoğlu'na hakaretler etmiş, İmamoğlu'nun vitrin süsü olacağını söylemişti.

Madem seçilse bile bir vitrin süsü olacak İmamoğlu e o zaman bırakın seçilsin ve kukla olarak kalsın, nedir korktuğu Ak Parti ve Erdoğan'ın, İstanbul'u kaptırsalar ne olacak acaba?

Dünyanın hiçbir yerinde görülmemiş bir inatlaşma yaşandı ve bu inatlaşmanın baş aktörü Recep Tayyip Erdoğan'dan başkası değildi.

Ben bu yazıyı kaleme aldığım sırada oy sayımı devam ediyordu, ilk sonuçlara göre İmamoğlu öndeydi. Hiç önemli değil. Kaybedebilir de, ama esas kaybeden Ak Parti ve Erdoğan'dır.

Sadece Erdoğan mı, Bahçeli de kaybetmiştir. Ve tüm yandaş medya...

Çünkü Erdoğan'ın son Apo hamlesi harakiriden farksızdır.

Her ne kadar harakiri onurlu bir davranışı simgeler ama, intihar anlamında kullandığım için bu cümleyi; Ak Parti ve Erdoğan ki, Erdoğan demek zaten safi Ak Parti;  o nedenle Apo'ya mektup yazdırarak kafasına sıktı, diyebilirim...

Artık, az buçuk sorgulama yeteneği olan Ak Partili ve hatta milliyetçi ve ülkücüler gerçeği böylece gördü.

Kimleeeer kimlerle berabermiş, anladınız mı?

Fetö ile kim aynı menzile gidiyordu?

Kim, cemaate "ne istediniz de vermedik?" dedi.

Kim, Habur sınır kapısında teröristleri davul zurnayla karşılarken göz yumdu, Oslo'da örgütle kim masaya oturdu?

İşte tüm bunları alt alta, üst üste koyduğumuzda Ak Parti ve Erdoğan'ın neden kaybettiğini de anlamış oluyoruz!

Artık takke düştü kel göründü...

Hele ki Devlet Bahçeli'nin Abdullah Öcalan'ın HDP ve Kürt seçmenine yönelik yazdığı mektubu savunmasına söyleyecek söz bulamıyorum.

Hem kendisine hem de siyasi argümanına ve "milliyetçilik yalanıyla" peşinden sürüklediği ülkücülere ihanetin en büyüğünü etmiş oldu Bahçeli...

Bunun bir de Kürtler ve HDP ayağı var elbet...

Öcalan'ın sadece kendisini düşündüğünü bilmem fark etti mi Kürtler...

Yıllardır nasıl ve kim tarafından kandırıldıklarını anladı mı acaba?

Apo'nun mektubuna rağmen, HDP'nin ve elbet Selahattin Demirtaş'ın çağrısına uymaları, onların da artık ayıldıkları hissi yaratsa da, yine de gerçeği görüp görmediklerine, Öcalan'ın da oyunda bir piyon olduğunu anlayıp anlamadıklarını ilerleyen dönemlerde göreceğiz.

Umarım terör örgütü lideri ile kimlerin ittifak yaptığını onlar da anlamıştır.

Ve elbette Ülkücüler... Onlar da kandırılmış olmuyor mu?

Ve son söz olarak, sürekli eleştirdiğimiz Binali Yıldırım için de bir kaç satır karalamak farz oldu. Henüz oy sayımı bitmemiş olmasına rağmen çıktı ve onurlu bir şekilde kaybettiğini kabul edip, İmamoğlu'na başarılar dileyip tebrik etti..

Bravo Binali Yıldırım, bu açıklama ile hem kendisini Belediye Başkanlığı adaylığına zorlayan Erdoğan'a cevap vermiş oldu, hem de kendisine onurlu bir final yaptı!

Ve elbet kendisine fatura edilecek olan başarısızlığın yükünden kurtulmuş oldu.

Yani anlayacağınız Binali Yıldırım ilk defa kendi başına karar verip (ki o son konuşmayı yapacağından Erdoğan'ın muhtemelen haberi yoktu) çıktı delikanlı gibi yenilgiyi kabul etti...

Dediğim gibi en büyük kaybeden Recep Tayyip Erdoğan ve kibirli siyaseti...

Bundan sonra kimsenin kuşkusu olmasın "Her şey çok güzel olacak!"

YAZIYI GÖRÜNTÜLÜ OLARAK İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN!

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.