Semih Pala ve FotoFest

Geçen yıl düzenlenmeye başlanan uluslararası fotoğraf festivalinin bu yılki organizasyonu ise geçen hafta yapıldı.

Önce, haddim olmayarak "festival ne demek?" onu açıklamak istiyorum.

Aslen Fransızca olan festival, "fest" Avrupa halklarında bayram kelimesinin Türkçe karşılığı olarak karşımıza çıkıyor.

Fest, festival, şenlik, bayram, kutlama vs vs...

Yani bu tür organizasyonlara fotoğraf bayramı, sinema bayramı ya da halk oyunları bayramı demek pek de aykırı kaçmaz!

Fakat, "biz bu festivalleri ne için ve hangi amaç için organize ediyoruz?" sorusunu yönelttiğimizde ise karşımıza hiç de amacına uygun yanıtlar çıkmıyor.

Defalarca yazdığım, "Uluslararası İpek Yolu Film Festivali"nin harcanmasının altındaki amacın bu olduğu da artık daha iyi anlaşılıyor.

FotoFest'in de en az İpek Yolu Film Festivali kadar önemli bir organizasyon olduğunu tekrar anımsatmama gerek yok.

Ancak, bu yıl daha iyi anlaşıldı ki, FotoFest'in, Bursa'nın uluslararası tanıtımını yapacak olması BŞ Belediyesi içindeki bazı bürokratların pek de umurlarında değil!

Özellikle de Semih Pala'nın...

Bu kente ne kadar zarar verdiğinin de farkında değil hazret!

FotoFest'in ilk gününden kapanışına kadar her yerde, her noktada, ortalıkta dolanması, her şeye burnunu sokması FotoFest'in seviyesini de düşürmüşe benziyor. Hele kapanışta mikrofona uzanıp gönüllüleri üstüne vazife olmaıdğı halde "kaba bir ses tonuyla "sahneye davet etmesi çok şeyi özetlemeye yetti de arttı bile!

Bu festival Bursa adına yapılıyor, Semih Pala ya da Başkan Recep Altepe egolarını tatmin etsinler diye değil!

Bu işe BŞ Belediyesi ya da Kent Konseyi adını koyuyorsa Sn. Pala bundan siyasi bir paye umuyorsa, işte bu noktada sanatla iştigal eden biri olarak, itiraz ederim!

Hem kaldı ki o festivalin alkışı hak eden onlarca gönüllüleri kadar BUFSAD ve tüm zamanını organizasyona vakfeden Dr. Ceyhun İrgil varken, Semih Pala'nın ortalıkta dolanıp mide bulandırmasından öte bir işe yaramamıştır!

Bu festival önümüzdeki yıl organize edilir mi, hala belli değil!

FotoFest'i zamanım el verdiğince takip etmeye çalıştım. Her kiminle konuştuysam aynı düşüncede birleşti: "Festival ilk yılki havasında değil"

Bir geriye gidiş, bir sönüklük, heyecansızlık söz konusuydu. Bunun gerekçesi için de herkes hep aynı kişiyi işaret etti: SEMİH PALA

Açılış coşkusu evet, yürüyüş gayet hoş... Peki ya sonrası?

O kadar berbat bir kapanış töreni mi olur?

Bursa Valisi Şahabettin Harput kapanışta konuşurken izleyicilerden birinin cep telefonundan bangır bangır akşam ezanın çalmasını saymıyorum bile!

Vasat, vasat ötesi...

Ha, bir de onlarca yönetmenden toplanan belgeseller ve gerçekleşmeyen film gösterileri var ki, ne desem, nasıl yorumlasam bilmiyorum!

Yazık değil mi, günah değil mi?

Duyuru yapıyorsunuz, insanlar çektikleri belgeselleri yolluyor, ne bir bilgi, ne sorumlu, ne program belli, ne gösteri saati!

Bir de bakıyoruz ki, filmler bir torbaya toplanmış, yığılı halde BUFSAD'da duruyor! Filmleri izlemeye gelen birkaç kişi de rezillik karşısında şaşkın, geri dönüyor.

Madem böyle bir film gösterme etkinliği yapacaklardı da, Bursa'da "İnSanat Derneği / 16mm Sinema Atölyesi"ne bir rica etselerdi, dillerine mi yapışırdı?

***

Umarım, Başkan Recep Altepe tarafından yok edilen İpek Yolu Film Festivali için ayrılan bütçe ile yapılmamıştır FotoFest. Umarım bu festival seneye ve öteki sene ve daha öteki yıllara kadar sürer gider.

Her ne pahasına olursa olsun, daha iyi organize edildiğinde, Bursa'da sanatla iştigal eden diğer sivil toplum örgütleri de (lütfedilip) işin içine sokulduğunda ve Bursa topyekûn festivale dâhil edildiğinde, festivaller bazı densiz bürokratların at koşturup cirit attığı, egolarını tatmin ettiği siyasi platform olmaktan kurtarıldığında amacına uygun ve daha yararlı olacağını anımsatmak istiyorum!

O nedenle, samimiyetine ve dürüstlüğüne inandığım başta Dr Ceyhun İrgil'e, BUFSAD'a ve gönüllü tüm festival çalışanlarına emeklerinden ötürü bir Bursalı olarak teşekkür ediyorum!