Sağolasın AKP

İstanbul için çakılan her bir çivi beni en az bir Hakkarili kadar ilgilendirir!

Bu olsa olsa yedi tepeli şehrin artacak nüfusuna birkaç yüz bin kişi daha eklemesine yarayacaktır. Bursalı, Bilecik, Manisa, Konya ya da Edirneli hiçbir yurttaşımızı da ilgilendirmez Marmaray!

Böyle bir hizmet Çanakkale'ye yapılsa işte o zaman "helal olsun" derdim de, İstanbul'dan bize ne?

Hep İstanbul, yine İstanbul, aman İstanbul, alın sizin olsun İstanbul!

Neyse...

Başlığa gelince...

Evet, "Sağ olasın AKP"

Uyguladıkları politikalar nedeniyle, yıllardır sönük geçen, heyecanını yitirmiş olan Cumhuriyet Bayramı başta olmak üzere, diğer milli bayramlar daha anlamlı kutlanmaya başladı artık.

Cumhuriyet'in kuruluşunun 90. Yılını da dün kutladık.

Kutladık derken, öyle eski ruhsuz kutlamalar gibi değildi ortam...

Nilüfer ilçesi tarihi günlerinden birini yaşadı, yaşattı...

Bursa muhteşem görüntülere sahne oldu. Sabah heykel önü, gün boyu ve akşam Nilüfer, diğer ilçelerde ve diğer illerde daha önce görülmemiş bir katılım vardı.

Neden acaba?

Hele ki, Nilüfer Belediyesi'nin organizasyonu yaklaşık 150-200 bin Bursalı'yı bir araya getirdi.

Öğlen saatlerinde başlayan 5590 kişi ile Atatürk Portesi oluşturma etkinliği ile dünya rekoru kırıldı. Olay Gazetesi'nde çalıştığım dönemden arkadaşım olan Murat Canbaz'ın organize ettiği etkinlikte muhteşem bir tablo ortaya çıktı. Yaklaşık 20 bin kişi organizasyonun yapılacağı alana akın etti. Ben de oradaydım ama ne yazık ki bu tarihi "an"ın içine dâhil olamadım. Ancak o enerjiyi, o heyecanı, Cumhuriyet'e sahip çıkanları görünce aklıma ilk gelen şey, "Eğer AKP'nin politikaları olmasaydı, biz hala yavan ve sıradan törenlerle, Cumhuriyet'in gerçek mana ve ehemmiyetinin farkında olmayacaktık"

AKP'nin politikaları bize bu ruhu kazandırdı.

Hatta ve hatta unuttuğumuz andımız bile AKP sayesinde tekrar kıymete bindi. Ben bile okunmasını gereksiz ve işlevsiz bulduğum, ilkokulda okurken bile içimi bayan o marşın kaldırılmasına tepki koydum.

İktidar, kendilerine yalpan yanlış uygulamaları tek tek karşı tarafa uygulayarak, unutulmuş bazı değerlere, istemeyerek de olsa değer katar oldu.

Yaşananlardan hiç mi ders çıkarmaz insan?

Sağolasın AKP(!)

***

Ve kocaman bir teşekkür de Mustafa Bozbey'e elbette...

Hem yönettiği Belediye'nin AVRUPA Kalite Ödülleri çerçevesinde 'Başarı Ödülü" kazanması, hem muhalefet partisinin bir ilçe belediyesi olmasına karşın Nilüfer İlçesi'ni çağdaş, yaşanılır ve bilinçli bir kent haline getirmesi ve hem de organize ettiği Cumhuriyet Bayramı şöleni ile halkın kaynaşmasına katkı sağladığı için alkışın en büyüğünü o hak ediyor.

Zira, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenlerinin akşam bölümüne yaklaşık 150-200 bin kişinin katılması

Bozbey'in başkanlığındaki Nilüfer Belediyesi'nin başarı hanesinde yıldızlı pek iyilerden en anlamlısı olarak kaydedildi.

Ben de eşimle birlikte 150 bin kişinin arasındaydım ve o coşkuya bizzat yerinde tanıklık ettim.

O ne kalabalıktı öyle, o ne muhteşem coşku.

Candan Erçetin'in konserinin başlamasını beklerken kalabalığa (sıkmadan, baymadan, kararında) konuşma yapan Başkan Mustafa Bozbey, satır arasında yerel seçimlerde tekrar aday olacağını, "siz seneye de burada mısınız? Siz Buradaysanız, ben de seneye burada olacağım" diyerek açıkladı.

Doğrusunu isterseniz, ben şahsen Bozbey'i Bursa BŞ Belediyesi Başkanı olarak görmek isterdim.

Muhalefet partisi belediye başkanı olarak Nilüfer'de yaptıklarına tanık olduktan sonra, BŞ Belediye Başkanlığını fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum.

Mustafa Bozbey'in ne yazık ki BŞ Belediyesi Başkanlığı için şansı yok gibi görünüyor. Hele ki, Bursa için "Odunu aday göstersek, seçilir" diyen bir iktidar partisi varken, Bozbey de bunun farkında ve "taş yerinde ağırdır" mantığıyla hareket edip, Nilüfer Belediyesi'nde hizmet vermeye devam edecek!

***

Amma ve lakin, iktidar partisi içindeki BŞ Belediye başkanlığı için kazan iyice fokurdamaya başladı.

Bakalım bu kazandan erimiş, kim pişmiş olarak çıkacak?

Ben Recep Altepe'nin tekrar aday gösterileceğini tahmin ediyorum. Özellikle "Doğanbey Kentsel Dönüşüm" konusunda eleştiri oklarına maruz kalan, şimşekleri teşkilatın üzerinden kendine yönlendirerek partisine siper olan Altepe'nin bu fedakârlığının karşılıksız bırakılmayacağını düşünüyorum.

Ve Altepe tekrar başkan seçilirse, ilk döneminde etrafını saran birçok çapuldan ve ayağına dolanan taşlardan da kurtulup, daha iyi bir dönem geçireceğini ön görüyorum!

Şimdiden söyleyebilirim ki, eğer Bozbey BŞ Belediyesi başkanlığına aday olmazsa (ki olmayacak gibi görünüyor) Benim oyum Recep Altepe'ye.

Tabi partisi aday gösterirse... ;)

Ve son olarak şunu anımsatmak isterim: Yerel seçimlerde ben oyumu partilere değil, kişilere vermeyi tercih ediyorum. Böyle yaparak bazı partilerin, "odunu" aday gösterme ihtimaline karşılık, "oduna oy vereceğime, adama oy vermek kentim için daha hayırlı olacaktır" diyor herkesin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum...

Nice "odun"suz 90 yıllara...

https://twitter.com/Suatsh