Ramazan'da sorulacak soru mu bu?

"Müslümanım, demeye utanıyor musun?" diye sordu hemen, alaycı bir ses tonuyla.

"Müslüman olmam senin için bu kadar önemli mi?" diye karşılık verdim.

"Evet" dedi, "Müslümansan ona göre yaklaşacağım sana"

"Peki, insan olmam yetmiyor mu?" dedim.

Sustu, tam yanımdan ayrılıyordu ki, tekrar önüme geldi, gözümün içine öfkeyle baktı ve "Elhamdulillah Müslümanım, diyemeyen biriyle işim olmaz" dedi.

"Ama sen beni insan olarak değil, Müslüman olarak görmek istiyorsun" dedim, kolundan tuttum, "İnsan olmayı beceremedikten sonra, Müslüman olsan ne olur, olmasan, ne!"

"Allah seni affetsin!" diyerek kolunu kurtardı parmaklarımdan, hızla yanımdan uzaklaştı.

Ben de aynı şekilde karşılık vererek seslendim ardından: "Allah seni önce insan etsin, belki o zaman affeder!"

Son sözümü umursamadı bile...
***
Ramazanda hocalara, hacılara herkes sorular soruyor, yok orucu ne bozar, yok şu yok bu!
Ben de ramazanda sorulmayacak bir soru yöneltmek istedim, ortaya!

Önce, "biz neyiz?" hocam?

Türk müyüz? Ya da Kürt veya Laz, ya da bir başka millet!

Müslüman mıyız?

Yoksa, dini, dili, teni, boyu, kilosu, gelir düzeyi farklı farklı olan İNSANIMSI yaratıklar mıyız?

Bazen öyle bir duruma geliyoruz ki, özümüz olan İNSANLIĞIMIZI unutup, başka özelliklerimizi öne çıkarıyoruz.

-Heyt beee, ben Fransızım...
-Ben Japonum, heytt, hepinizi yenerim, çalışkanız biz...
-Biz Çinlilerle kim baş edebilir ki?
-Biz İngilizler'den korkun.
-Biz Almanlar üstün ırkız
-Ruslar varken, bi susun bakalım, Slavız biz Slav!
-Hadi ordan en güçlü benim, ben Kürdüm.
-Bir Türk dünyaya bedel!
-Yok ya, esas bir Arnavut dünyayı yener!
-Müslümanlık son din, hepiniz Müslüman olacaksınız!
-Medeniyet Hıristiyanlıkla başlamıştır esas, diğerleri yalan!
-Hepiniz yanlışsınız, esas İsrailoğlulları yaratılmıştır, Rab ötekileri kölemiz olsunlar diye var etti!
***
Ötekiler de kim, oluyor?
Evet, ötekiler...
Onlar...

"Ya taraf ya da bertaraf" olanlar, safını bilemeyenler, siz insanlar, evet siz sadece insan olarak kalmaya çalışanlar!

Ramazan geldi, haberiniz var mı?

Hani, paylaşmayı, kucaklaşmayı, barışmayı, ötekinin halinden anlamayı öğreten Mübarek Ramazan ayını idrak ediyoruz ya bu Temmuz ortasında.

Her Ramazan zihnime düşen soru yankılandı kulaklarımda bir kez daha. Tam da sahur vakti düşünecek başka şey mi yok da onlar geldi aklıma derken, yurtta ve dünyada yaşananları düşündüm peş peşe.

Gezi Parkı, AVM, Toma, Biber Gazı, Tahrir, Faiz Lobisi, Suriye, Sivas, Çevik Kuvvet, ABD, Muris, Recep Tayyip, Müslüman Kardeşler, AKP, Palalılar ve beşinci cenaze...

Peki hocam, ben gerçekte neyim?

İçinde yaşadığım coğrafya nedeniyle Müslüman mı?

Doğduğum ülkeden dolayı Türk mü?

Yoksa soyumun geldiği Arnavut mu?

Taksim'de, Ankara'da, İzmir'de, Adana, Mersin ve Hatay'da halkına gaz atanlar, beş yurttaşımızın canına kast edenler, saldırı emrini verenler, vicdanları sızlamadan kararlarında inat edenler hem Müslüman, hem de Türk değil mi?

Reyhanlı'yı bombalayan, Sivas'ı yakanlar Müslüman değil miydi?

Suriye'de, Mısır'da birbirini öldürenler de bizim gibi sahura kalkmadı mı şimdi?

Afganistan'daki Talibanlar, Kuzey Iraktaki El-Kaide militanları iftar yapmayacaklar mı, başları secdeye değmeyecek mi?

Öyleyse, hadi bakalım orucumuz mübarek ola!

Finalde bir de bayram yaptık mıydı, gelsin cennet, gelsin huriler, gılmanlar, gelsin içinden şarap akan ırmaklar, firdevs bizi bekler(!)