SON DAKİKA
Hava Durumu

Nuri Kolaylı ve Bursa medyası...

Yazının Giriş Tarihi: 07.02.2012 10:30
Yazının Güncellenme Tarihi: 07.02.2012 10:30

İşsizliğimin henüz başları. Bursa ASTV'den nedensiz şekilde kovulmuşum ve kovulurken de, üyesi olduğum Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve ASTV'nin içinde bulunduğu Medya S Grup Başkan Nuri Kolaylı ... 

Baybasketbol.com'da kaleme aldığım bir makalemi, Cemiyetin geleneksel olarak açtığı, Bursa'da yılın gazetecileri ödülü yarışmasına yolluyorum o yıl. Sonuçta hem cemiyet üyesiyim, hem de elim hala kalem tutuyor.

Fakat sonra, Nuri ağabey, makalemin yazılı basında yayınlanmamış olması nedeniyle değerlendirmeye alınmadığını söylüyor bana.

İtiraz ediyorum, internet siteleri de bir çeşit medya ama Nuri Kolaylı ve o dönemin BGC yönetim kurulu yazımı yok sayıp, değerlendirmeye almıyor.

Gel zaman, git zaman. Zat-ı aliniz, basın sitesi kooperatif hissesini satıp ticarete atılıyor, 2001 Şubat krizinde batıyor, aralarında turkbasket.com adlı ülkenin ilk basketbol sitesinin de yer aldığı haber portallarında kalem oynatmaya devam ediyor, 2003'de İsveç'te yapılan Avrupa Basketbol Şampiyonası'na gidiyor, orada olup bitenleri hem Olay TV, hem de Olay Gazetesi'ne aktarıyor, daha sonra bir belgesel projesini gerçekleştirmek üzere İsveç'te kalıyor.

Aynı Nuri Kolaylı ve cemiyetimizin değerli yönetim kurulu üyeleri, "Gazetecilik vasıflarını yitirdiği" iddiasıyla beni BGC'den şutluyor(!)

Oysa ben, İsveç'te bir yandan belgeselimi tamamlamaya çalışırken, öte yandan da Stockholm'den Türkçe yayınlanan Prizma adlı bir dergiye röportajlar hazırlıyorum.

Fakat, Bursa Gazeteciler Cemiyeti, sormadan soruşturmadan benim üyeliğime son veriyor!

O gün BGC Başkanı Nuri Kolaylı'ydı, bugün de Başkan Nuri Kolaylı.

İşin ilginç tarafı, 2000 yılında internet sitemdeki yazıyı gazetecilik marifeti olarak görmeyen Nuri ağabeyim, 2008'de Kolaylı Yayıncılık şirketini kurarak, www.gundem16.com internet sitesini açıyor!

***

Geçen hafta seçimler yapıldı Kolaylı, Olay Medya ve Medya S'in desteklediği İsmail Kemankaş'ı geride bırakarak koltuğa sıkı sıkıya yapışmış olduğunu dosta düşmana gösterdi(!)

BGC seçiminden bir iki gün önce Beşevler Metro Durağında Medya S'in eski çalışanlarından İhsan Bölük ile karşılaşmıştım.

Selamlaşmadan, bir iki lakırdıdan sonra İhsan, BGC seçimlerine lafı getirdi ve "Haberin var mı? Medya S ve Olay Medya Nuri ağabeye karşı İsmail Kemankaş'ı çıkardılar başkan adayı olarak" dedi.

Ben de Cemiyet üyesi olmadığımı ama oyum olsa Kemankaş'a vereceğimi söyledim ve üstte de sıraladığım gerekçelerimi anlatıp, "Ben ASTV'den sebepsiz yere atılırken ne yazık ki Nuri ağabey başkanımız olduğu halde işten çıkarılanlara sahip çıkmadığını, oysa sendikamız olmadığı için, en azından BGC'nin üyelerine sahip çıkması gerektiğini" anımsattım. Ancak İhsan Bölük garip bir hiddetle Nuri Kolaylı'yı savunma refleksi gösterdi ve"Meslek örgütlerinin böyle bir misyonunun olmadığını, o işin sendikalara düştüğünü"söyledi.

Ben de bunu bildiğimi ama sendikanın olmadığı noktada, Cemiyetin yine de (hiç olmazsa) işsiz kalan üyelerinin sorunlarıyla ilgilenmesi gerektiğini anlatmaya çalıştıysam da İhsan'a derdimi anlatamadım.

"Ya bu ne, Nuri'yle problemi olan gelip bana çatıyor, arkadaş anlamadım!" diye tepki verince de, Nuri Kolaylı ile derdimin olmadığını sadece bir durum saptaması yapmaya çalıştığım anlattım.

Tabi İhsan Bölük başka, ben başka frekansta olunca da anlaşmamız pek kolay olmadı. Laf arasında, yaptığım filmlere de üstüne düşen eleştiriyi, "Senin filmi izlemeye çalıştım valla geçen gece, yarıda bıraktım, izlerken uyuya kalmışım, kusura bakma" demeyi de ihmal etmedi.

"Adı Aşk Bu Eziyetin" filmini beğenmemiş hazret. Sorun değil, zaten yaptığım iş sinema, herkes beğenecek, anlayacak diye bir kural da yok, sinema da görecelidir nihayet, anlayan anlar, anlamayan, yan gelip yatar(!)

İhsan yanımdan ayrılırken, Nuri Kolaylı'yı avukatı gibi savunmasının nedenini anlayamamıştım. Seçim günü, Kolaylı'nın yeni yönetim kurulunda yer alan isimleri görünce bende jeton düştü!

İhsan Bölük Kolaylı'nın listesinin 3. sırasından yönetim kuruluna seçilmişti. Hayırlı uğurlu olsun, Nuri Kolaylı ve İhsan Bölük'e de...

***

Bu yazıyı, genel kurul öncesi de yazabilirdim ama özellikle kongrenin yapılmasını bekledim. Ortaya çıkan sonuçla uzaktan yakından alakam yok. Zira ne cemiyet üyesiyim, ne de (faal) gazeteci.

Şimdi, "yiğidi öldür ama hakkını da yeme" atasözünü burada anımsatmanın yeridir.

Nuri ağabey beni sevmez, kalp kalbe karşı olmalı, ben de pek sevdiğimi söyleyemem. Fakat ona ya da bir başka büyüğüme karşı bir saygısızlığım olmamıştır.

Nuri Kolaylı'nın başkanlığı döneminde hizmetleri ve yaptıkları inkâr edilemez.

Amma velakin, Kolaylı tüm yaptıklarını baş tacı edip görevi bırakmalıydı.

Bursa'da o koltuğu dolduracak genç, dinamik ve vizyon sahibi isimlerin çıkması lazım.

Sadece BGC'de değil, Bursa medyası için de geçerli bu. Emekli olmuş, internet çağının gerisinde kalmış isimlerin artık devri bitti.

Bursa medyasına büyük hizmetleri dokunmuş bu isimler bir şekilde onurlandırılıp (kendiliklerinden) kenara çekilip yerine gençler oturmalı.

80'li- 90'lı yılarlın başında Bursa medyasının yöneticileri bugün hala köşe başlarında duruyor.

Hepsi de çok değerli isimler. Nuri Kolaylı da...

Peki yeni fikirleri enerjik beyinlere ne zaman bu kentte fırsat tanınacak?

Eğer Kolaylı gibileri bırakmayı bilemezse, altta çürüyen beyinlerin hesabını kim verecek?

Nicelik olarak büyüyen Bursa'nın niteliği kimsenin umurunda değil mi? 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.