SON DAKİKA
Hava Durumu

Malkoçoğlu çakması (!) Battleship

Yazının Giriş Tarihi: 25.04.2012 07:12
Yazının Güncellenme Tarihi: 25.04.2012 07:12

Hatta öykü de yok ya, neyse...

Battleship filminden söz ediyorum.

Fragmanı izlediğimde, Transformers'ın yapımcılarının, önceki saçma sapan serilerden daha içerikli bir iş çıkacağını düşündüm.

Hayal kırıklığım büyük oldu.

Filmde tutarsızlıklar bir yana, öykü de çok bildik. Serseri bir genç, abisinin zoruyla donanmaya katılıyor. Tesadüf bu ya, serseriyken tanışıp âşık olduğu güzel ve seksi kadın amiralin kızı çıkıyor. Sonra bir de bakıyoruz ki o serseri genç nasıl oluyorsa birden karşımıza bir filonun komutanı olarak çıkıyor.

Oysa filmin esas konusu kötü uzaylıların istilası. Bunun için dost uzaylılar bulmak amacıyla evrenin derinliklerine sinyal yollayan Amerikalı bilim insanları farkında olmadan bu kötü 'alien'ları kendilerine çekince esas film de başlıyor.

Sinyalin peşinden giden uzaylılar, dünyanın her tarafına düşüyor (iniyor). Belli ki niyetleri de kötü.

Bu niyetlerini belli etmekte de gecikmezler. Hong Kong'dan Rusya'ya, ve Honolulu, Hawaii'ye kadar her yeri yakıp yıkar ve hatta biçip geçerler.

Muhteşem Amerikan donanması bir anda uzaylıların akıl almaz teknolojisi ile savaşırken buluyor kendisni. Ve ne hikmetse asıl savaşı Amerikalılar veriyor. dünyanın öteki orduları ne yapıyor bilmiyoruz.

Amerikalılar tam pes edip yenilecekken o serseri filo komutanı, amiralin müstakbel damadı var ya, dahiyane bir fikirle emekli denizcileri de yanına alarak, bir kenara atılmış II. Dünya Savaşı'na son noktayı koyan Savaş Gemisi Missouri ile dünyayı istila etmeye gelmiş uzaylıları kafa tutuyor.

Bir yanda elinde tek savaş gemisi kalmış bitik bir donanma, öte yanda isteseler yeryüzünün altını üstüne getirebilecek bir teknolojiye sahip kaka uzaylılar.

Ve ne hikmetse onca teknolojik üstünlüğe rağmen uzaylı düşmanlarımız akıl tutulmasına maruz kalıyor ve mucizevi bir dirençle onları haklamayı başarıyor. Hemi de en ilkel teknoloji ile.

Böyle bir konu ilginizi çektiyse durmayın gidip izleyin fikmi.

Ama uyarmadı demeyin. Karşımızda konu itibariyle çakma bir Malkoçoğlu filminden farksız bir iş var. Battleship ise öyle bariz bir propaganda var ki. Bu filmin neden Amerika'dan önce Avrupa ve diğer kıtalarda vizyona girdiğine dair bize küçük bir ipucu veriyor.

Battleship, çok vasat bir yapım.

Ne oyunculuk, ne de konu... Belki biraz görsel efektler.

Peki sinema bu mu?

Evet, Hollywood için sinema bu...

Çok para harcamak ve harcadığını kat be kat kazanmak.

Ve ne kadar cilalar, şişirip abartırsan, o kadar çok kazanırsın.

Bizim yapamadığımız da belki bu.

Bizim kadar yoğurduna ekşi diyen başka bir yoğurtçu görmedim. Onlar bugün bile propagandalarıyla donattıkları filmleri tüm dünyaya "sinema" diye yuttururken, biz tarihimizi bile sadece kendimiz için film yapmaktan öteye geçemiyoruz.

Onların uyduruk kahramanları duvarlarımızı süslerken bizim gerçek kahramanlarımız efsane olmaktan öteye geçemeyecek!

Lost dizisini 3 defa yönettiği için Bursa'da el üstünde tutulan ama daha düne kadar adını duymadıkları halde sırf Amerika'dan geldiği için ünlü mertebesinde muamele gören Bobby Roth'un bile dışkısında boncuk arayanları dünya gözüyle gördük ya bu kentte, bundan sonra ne Battleship, ne de başka bir şey şaşırtır bizi.

Battleship işte bu nedenle sinemada izlenmeyecek kadar berbat, sığ ve vasat ötesi bir film.

Ayrıca bu film Hollywood'un hızla tükendiğinin de son kanıtıdır. Bundan sonra gelecek olan Superman, Batman ve Spider-Man serileri tükenişin bardakta kalan son damlaları olacak!  

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.