SON DAKİKA
Hava Durumu

İyi Bayramlar Türkiye...

Yazının Giriş Tarihi: 29.10.2014 02:55
Yazının Güncellenme Tarihi: 29.10.2014 02:55

Okullar açıldığında ya da ben okula başladığım ilk yıl kutladığım ilk bayram 29 Ekim'di... Ardından 10 Kasım'da Mustafa Kemal Atatürk'ü Anma ama anlayamama etkinliği, sonra 23 Nisan Egemenlik Çocuk Bayramı, ardından 19 Mayısı Gençlik ve Spor Bayramı, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve dini bayramlar; Ramazan, Kurban... Kandiller... Yerli malı haftası, vs vs..

Geriye dönüp baktığımızda tüm bayramlarımızın ya da değerlerimizin içinin boşaltıldığını acı şekilde görebiliyorum!

Okulumuzun düzenlediği Milli Bayramlardaki tören kortejinde yer almak inanılmaz bir heyecandı. İlk dahil olduğum tören "Cumhuriyet Bayramı"ydı ve Atatürk Caddesi'nden elimizde bayraklar, üstümüzde beyaz yakalı kara önlüklerle yürüdüğüm günü hayal meyal da olsa anımsayabiliyorum. Sonra törenler Atatürk Stadı'na taşınmıştı...

Hele o Atatürk Stadı'nın yer yer çimli çorak zemininde, kiremit tozla döşeli atletizm pistinin kulvarlarında yürümek büyük bir ayrıcalıktı...

Yer kırmızı gök beyazdı.
Bir Türk cihana bedeldi...

Televizyon siyah beyaz gelmiş, değil cep, telefonun T'sinin hayali bile hayaldi, bilgisayar nedir bilmez, fakir ama bahtiyardık...

Sonra, sonra... Daha sonra bir şeyler oldu bize.

Keyfimize limon sıkıldı, kavramların içi boşaldı, boşluklara öfke, öfkeye kin, acı ve gözyaşı eklendi.

Eloğlu aya giderken, biz aval aval baktık "vayy beee" diyerek...

Biz o kadar meşguldük ki birbirimizi yemekle, onlar aldı yürüdü, bizim elimizde sadece anlı şanlı bir bayrak kaldı !

Ne güzel bayrağımız var değil mi, kırmızı ve beyaz, ay ile yıldız; dünyanın en anlamlı bayrağı, "Bayrağı bayrak yapan 'KAN'dır eğer uğurunda ÖLEN varsa VATAN'dır" dediler,

Elimizde bayrak, gözümüzde yaş, dilimizde bir marş: "Korkma sönmez bu şafaklarda..."

Ezbere bildin miydi marşını, hele ay yıldızla donattın mıydı dört bir yanını, işlem tamamdı. Yere çöp atmışın, içine tükürmüşün, vergi kaçırmışın, çalmışın, çırpmışın ne gam, "Ne Mutlu Türküm" diyerek andını da içtin miydi, damarlarında dolaşan asil kan seni koruyacak(tı) !

Sonra birileri çıkıp da bayrağımızı yakınca celallendik, öfkemize öfke kattık, katmer ettik nefreti...

91 yılık Cumhuriyet tarihimize baktığımızda vardığımız durum, sizi bilmem ama beni hiç mutlu ve umutlu kılmıyor...

Pisi pisine ölen işçiler, çağdaş devletlerin gerisinde kalmış, teknoloji üretemeyen, güçsüz bir ekonomi, basiretsiz ve kendinden ve yandaşlarından başkasını umursamayan siyasi iradeler ve ellerimizde bayrak...

Birileri yakmak için, birileri de öpüp tapmak için sallıyor !

Yıl 2014... Neredeyse bir asır olmuş ve biz neyle, nelerle uğraşıyoruz...

Bayrak yakılmakla, yırtılmakla itibar kaybedilmeyeceğini hala anlayamamışız...

Dünyada en çok bayrağı yakılan ve yırtılan devletler İsrail ve ABD'dir, görememişiz...

Mühim olan güçlü ve muktedir devlet olabilmektir, bilememişiz...

Eğer güçlüyseniz, ekonomik olarak halkınızın refah düzeyi yüksekse, küçük beyinli zavallılar sizin bayrağınızı yırtar, yakar, ama siz o bayrağı yeniden üretir alıp, taa uzaya, aya, marsa dikersiniz, diyememişiz...

Yok eğer zayıfsanız, birkaç şerefsizin bayrağınızı yakmasına sinirlenir ama sizi ve dininizi sömüren, emeğinizi çalan, yozlaştıran, sizi cahil bırakan, yalan söyleyen, doğanızı yok eden, ülkenizi soyanlara söyleyecek söz bulamadığınızı 91 yıl sonra bile öğrenememişiz...

Öyleyse iyi bayramlar Türkiye...

Cumhuriyet kavramını idrak ederken, bu günden geçmişe bakarken, "biz nerede yanlış yaptık, neden bu haldeyiz?" diye sormayı da unutmayalım, bayramınız kutlu olsun!

"İyi Bayramlar Türkiye..." Hala bayram kutlamaya mecaliniz varsa...

twitter.com/inSanatDernegi

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.