Bir yıl daha geçti...

Derken yıllar geçecek, "kaç yıl geçti aradan ayrı ayrı" diyecez kavuşamadıklarımıza, kimini çok sevecez, kiminden ölesiye nefret edecez.

"Değer mi be!" diye iç geçirecez, "değer mi?"

Evet bir yılı daha geride bıraktık, 2011 kargaşa, kan ve gözyaşı, acı ve hüzünlerle geçmişteki yerini aldı alacak.

Karanlık bir yeni 2012 var önümüzde. Gelecekten kimse umutlu değil, mevcut sistem yerkürede kimseyi mutlu etmemekte. Karamsarlık hâkim her kıtada.

"Paylaşılamayan nedir?" sorusu hâlâ yanıtsız?

Savaşlar ve şiddet, her tarafta. Herkes daha fazlasını istiyor.

Ulusları yönetenler, yönetilenler, sokaktaki insan, anı yaşamaya mahkûm, geleceği düşünmeye korkar olmuş, gelecek hiç bu kadar ürkütmemiş insanları, hep bir kötüye gidiş, tükeniş var, apaçık, aşikâr önümüzde duran!

"Neden?" sorusu da karşılık bulamıyor zihinlerdeki, "paylaşılamayan nedir?" sorusuna yanıt aranabilsin!

Belki ego, belki de gurur, onur ve haysiyet hak getire...

Bir yıl daha geçti gidiyor.

Yerküreye dönüp baktığımızda, bakıp bakacağımıza pişman oluyoruz.

Gördüklerimiz, göreceklerimizin teminatı.

Dünya bir yana, yaşadığımız ülkede olanlar bile olacakların peşinatı.

Alternatifsiz bir siyasi yapılanma, her şeye razı, önüne konanla yetinen, "aman, bana dokunmayan yılan bin yaşasın" sözünü düstur(!) edinmiş bir halk ve bu halkı yönetmeyi hüner sayan siyasetçiler!

ABD Doları 2 TL'ye yaklaşmışken ses etmeyenler, birkaç yıl önce TL değer kazandığında isyan edenler aynı topraklarda yaşayabiliyor bu ülkede!

"İnşallah kriz teğet geçecek!" diyen başbakan ile gencecik bir gazeteci kafa bulurken, sistemi eleştirip tekerleğe çomak sokan diğer meslektaşlar sorgusuz sualsiz içeri atılırken, Fransa, Türkiye'nin yumuşak karnı Ermeni tasarısyla herkesi şaşkına çevirirken, emekli vekillerin maaşlarına zam yapılırken, futbolda şike, ekranlarda reyting hilesi ile gözler boyanırken, itirafçı bir istihbaratçının söyledikleri güme gidebiliyor bu ülkede!

Derken uçaklardan atılan bombalarla ölenler "sade vatandaş mı, terörist mi?" sorusu da kaynayıp gidiyor hengamede ve kimse onların da "insan" olduğunu düşünmüyor.

Bu devlet, 2011'de de öz vatandaşına sahip çıkamadı. Hem dağa çıkanı, hem askere gideni, hem kenttekini, hem de köydekini koruyup kollayamadı!

Evet bir yıl daha geçti gidiyor.

Gelecek, ürkünç ve karanlık...

20-30 yıl önce geleceğe bakarken "bu günleri görür müyüm?" diye düşünürken, eminim Mayalar da 2012'den sonrasını kestirememiş, geleceğe bakıp da "bu dünya o günlere kalmaz, bu insanlar içine eder!" diye düşünmüş olmalılar takvimlerini hazırlarken...

Ve derken 2012 de geldi çattı...

Tek bir şey diliyorum insanlardan, İNSAN olduklarını unutmasınlar!

Çünkü bir yıl daha geçecek ve giden asla geri gelmeyecek!

İyi yıllar sevgili dünya, iyi yıllar canım Türkiyem, iyi yıllar benim güzel ve kadir kıymet bilmeyen

Bursam, iyi yılar!