Süper Ligin zirvesi medya kartellerinin özlediği tabloyu sunuyor kaç haftadır.
Galatasaray lider, Fenerbahçe 2. Sırada, ardından Beşiktaş ve Trabzonspor...
Dört esas oğlan süper köşkün has odalarına kurulmuş vaziyetteler: "Dört köşede dört kıymetli"
Diğerleri süper ligin içgüveyleri...
Yok yok, ağır sikletlerin kum torbaları.
Ne haklarını savunan var, ne de seslerini duyurabilen. Belki Bursa bir nebze. Oysa davula vuran tokmağında yırtılan sesin Yalova'nın ötesine gittiği şüpheli(!) Bursa medyası çoğu zaman kendi çalıp, kendi oynuyor.
Düşünün artık en güçlüsü Bursa'ysa, vay öteki kentlerin haline!
Son haftalarda, inceden inceye yapılan hakem hatalarına bakınca, her şey dört büyüklerin aleyhine işliyor.
Malum medyanın ekranlarında yayınlanan tüm spor programlarında haftalardır konu dört büyükler.
Onları cilalayan, parlatan ve sürekli şişiren, muhteşem(!) performansları üzerine ahkam kesenler, satır arasında bile diğer (Anadolu) takımlarını tartışma gereği duymuyorlar.
Hele şike konusu, hele Fenerbahçe'nin durumu söz konusu olduğunda ne diyeceklerini şaşırıyorlar! Sanki gerçeği bilmiyorlarmış gibi, konuyu eveleyip geveliyorlar.
Ha bir de Bursaspor vardı.
Bu tekere çomak sokan, önceki yılın şampiyonu, geçen sezon şampiyonluğu gasp edilmiş, Anadolu futbolunun lokomotifi.
Bu sezon evlere şenlik. Hem Bursaspor, hem de öteki Anadolu takımları...
İstanbul takımları, yani sözde dört büyüklerse en kötü dönemlerinde bile hep "baş tacı!"
Bursaspor, bu adaletsiz rol dağılımında, bileğinin hakkıyla başrole kadar yükselmişti oysa. Fakat Bizans medyasının gözüne girmek pek de kolay değil. İstanbul takımlarına baş kaldırmanın faturası mı bu düştüğü durum?
Hem evet, hem de hayır!
Bursaspor bu sezonu harcadı. "Başarısı rastlantıydı" diyenleri haklı çıkartacak bir performans sergilediği de tartışma getirmeyecek noktada. Ertuğrul hoca sistemini oturtamadı. Ergiç, Volkan, Sercan ve Ali Tandoğan'ın yerleri dolmuş değil. Volkan ve Sercan şımarıklıkları nedeniyle Bursa'dan gitti. Ali Tandoğan da malum nedenden ötürü... Peki ya İvan Ergiç?
Bu isimler kazanılamaz mıydı?
Ertuğrul hoca fazla özgüveninin faturasını mı ödüyor, yoksa Milli Takım hayallerine dalmasının ceremesini mi çekiyor? Kendine gelmekte biraz geç de kalsa bu takımda neler yapabileceğini kanıtlayan Ertuğrul Sağlam'a güvenmek gerek.
Kadro uyumsuzluğunun yanı sıra şans faktörünü de yabana atmamak lazım. "O atsaydı, bu tutsaydı, şu oynasaydı, halamın bıyıkları olsaydı teranelerine ne gerek var?" demek belki yersiz ama şampiyon olduğumuz yıl son dakikalarda kaç puan kazanmışız ve bu sezon aynı şekilde kaç puan kaybetmişiz, göz ardı etmemek lazım!
Evet, insan bazen kendi şansını kendi yaratır da, o şans gülmek istemiyorsa ne yapsanız nafile!
Gerçek olan şu: Bursaspor, başlıca rollerden birini söke söke kaptığı süper lig sahnesinde, orta sıra figüran konumuna geldi nihayet.. İstanbul bundan pek hoşnut. Başlarının belasının dişleri sökülmüş. Isıramıyor veya tam ısıracak, ya hakem devreye giriyor, ya kör talih ya da kör Salih(!)
Taraftar bile tahammülünü yitirmişken, çok yakın geçmişi unutmuş, umudu kalmamışken... Bursaspor gibi bir diğer Anadolu takımının tekrar başrole soyunması pek uzak ihtimal gibi.
Şike davasının sonucunda hakkaniyetli bir karar çıkar da geçen yıl gerçek hak edene hakkı verilirse, günahkarlar, günahların bedelini öderlerse, işte o zaman 16 Mayıs 2010'da başlatılan Türk futbolundaki gerçek devrim amacına ulaşmış olacak.
Adalet bekleniyor şike davasında da, gazetecilerin yargısız tutuklanıp aylardır içeride tutulduğu, katillerin aklanıp serbest bırakıldığı, işlenen her suçun yapanın yanına kâr kaldığı bir sistemde, hiç olmazsa futbol adaletinden medet ummak çok büyük saflık, farkındayım ama bu da bizim tesellimiz olsun. ne yapalım!
Hiç olmazsa burada ADALET olsun da, yarın için umudumuz yok olmasın! Çünkü yarınlar çok yakın.
Sahi, zaten bugün dünün yarını değil miydi?
Eyy Bursalılar, eyy Bursa ahalisi bu yazı size ve Bursa’yı yöneten ya da yönettiğini sananlara… “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla (!)” demeyeceğim direkt, doğrudan, didaktik bir biçemle. Kim üstüne alınmak istiyorsa ona sesleniyorum! Unutmayın, “Gerçekler fena halde didaktiktir” Bursa; da
Uzun zamandır elim klavyeye gidip yazamıyordum, malum, sokak röportajları ve diğer çalışmalar nedeniyle yazmaya fırsat olmuyordu. En son yazımı yine Mustafa Bozbey hakkında 20 Şubat'ta, bir önceki yazımı da 26 Eylül 2023'de T1 Tramvayı hakkında yazmışım. Konumuz yine Bursa ve Büyükşehir Belediye Ba
Nereden başlasam nasıl yazsam bilemiyorum. Uzun zamandır Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin yeni seçilmiş CHP’li Başkanı Sn Mustafa Bozbey'in başkanlığı hakkında birkaç noktaya değinmek istiyorum ama haksızlık da etmek istemiyorum. “Haksızlık” derken, “eleştirememek” değil, 10-11 aylık bir yönetimi ha
T2 Tramvay Hattı ne için yapıldı, ne işe yarar? Evet, basit gibi ama değil, biraz da kafa karıştıran, oysa yüksek sesle haykırmamız gereken sorulardan sadece birkaçı. Böyle saçma soru mu olur, demeyin, sorunun öznesine bir daha bakın. Bir hizmet ne için yapılır ve ne işe yarar? Belediyeler ve ba
Evet, bir toplumun içinde azınlık olmak, yabancı olmak, öteki olmak kadar zor bir durum olamaz. Gerçi günümüz Türkiyesinde, kim yabancı, kim yerli kim öteki kim asil öyle bir karışmış ki… Neyse, bu yazımın konusu biraz gündem dışı, hatta biraz değil bir hayli gündem dışı. Benim gerçek ilgi alanım o
Bursa Büyükşehir Belediyesi İş-Kur'a rakip olmuş (!) Şaka değil gerçekten öyle. Hatta sadece İş ve İşçi Bulma Kurumu İş-Kur değil aynı zamanda kariyer.net’e de rakip. Evet evet, Bursa Büyükşehir Belediyesi bünyesinde oluşturduğu Bursa Büyükşehir Belediyesi | biko.bursa.bel.tr web sitesiyle i
Bursa’nın göbeği, Fevzi Çakmak Caddesi üzerinde Süluki Camii’nin hemen önü, sürekli güvercinlerle doludur, kah cami çatısına, kah ağaçlara konup, Şehreküstü Meydanı ile Süluki Camii arasında uçar, gelir giderler! Güvercinler bir kentin süsüdür, bereketidir, simgesidir. Bu kuşlar için yaya yolu üzeri