'Yeşiller ve Sol'un iki yılı

Toplumdaki "laik-dindar", "Türk-Kürt", "Alevi-Sünni" gibi yapay kutuplaşmaları aşacak bir "üçüncü yol" oluşturma çabası ile kurulan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi(YSGP) bugünlerde üç yaşına basıyor.

Eşit, adil, özgür ve yeşil bir geleceği bugünden kurmak ilkesiyle yola çıkan YSGP geçtiğimiz iki yıl içerisinde hemen her konuda sözünü söyledi, gücü ölçüsünde yaşamın içinde olmaya çalıştı. Kitleselleşme hedefine henüz ulaşamadı ise de, söylemleri siyaset alanında ve toplumda kendi büyüklüğünden çok daha fazla karşılık buldu.

YSGP 12 Eylül darbesinin, darbecibaşları Evren ve Şahinkaya'nın yargılanması için neredeyse tek başına uğraş verdi. Tüm duruşmaları izledi, katkıda bulundu ve sonuç alınmasında en önemli paydaşlardan biri oldu. Roboski'den Gezi'ye; Soma'dan Reyhanlı'ya tüm katliamlara karşı ve hak mücadelelerinde elinden geldiğince yer almaya çalıştı. Soma için en kapsamlı çalışmalardan birini gerçekleştirdi.

Barıştan, demokrasiden, eşitlikten ve adaletten yana oldu. Barış sürecine her zaman destek verdi, tüm toplumun desteğinin sağlanması ve Kürt sorununun barışçı çözümü için çaba gösterdi. Anti-demokratik uygulamalara karşı çıktı, özgürlüklerden yana tavır aldı. Emeğin, emekçinin haklarını savundu. Ülkenin her köşesinde doğanın talanının karşısında durdu. Nükleere, altıncı filolara, termik santrallere karşı verilen mücadelelere destek verdi.

YSGP Bursa'da yerel konularda da olabildiğince duyarlı davrandı, sözünü söyledi. Gün geldi "BARIŞ" yürüyüşüne katılan CHP Milletvekili Sena Kaleli'ye yönelik ulusalcı tepkilere karşı Sena Kaleli'ye destek oldu; gün geldi Roman yurttaşlara yönelik linç girişimi karşısında tepki gösterdi, ayrımcılığa karşı çıktı. Barış ve çevre sorunları için panel düzenledi.

Atatürk Stadyumu'nun yıkılarak yerine otopark ve AVM yapılması projesine karşı "Betona Değil, Yeşile Dönüştürün" diyerek tepkisini gösterdi. Gençlerin "Bonzai" olarak adlandırılan sentetik uyuşturucu ile ölümlerinde görülen artışa dikkat çekmek için açıklama yaptı, konuya ilişkin kamu kurumlarına yazı yazarak bilgi istedi.

İnegazi'de yapılmak istenen çimento fabrikasına ve DOSAB termik santralına karşı olduğunu bildirdi, tüm Bursa halkını bu ölüm tesislerine karşı mücadeleye çağırdı. Orhaneli Termik Santrali'nin özelleştirme girişimleri karşısında ise "Özelleştirmeyin, kapatın" tepkisinde bulundu.

Yırca'da zeytinliklerin katledilmesi sonrası, Bülent Arınç'ın Bursa için de zeytin katliamı yapılabileceği biçimindeki sözlerinin ardından Mudanya'da kesilen zeytin ağaçlarına karşı hemen tepki göstererek "Ekmeğimizi ve Barışımızı Elimizden Alamazsınız" dedi.

YSGP günümüzde yaşanan doğa katliamları ve iş cinayetleri konusunda iki yıldır uyarı yapıyor. AKP'nin sınırsız büyüme hırsıyla iş güvenliğini yok sayan, taşeronlaşmayı yaygınlaştıran uygulamalarının iş barışına zarar vereceğini ve iş cinayetlerini arttıracağını söylüyor. 2014 yılı içerisinde 1700'e yakın işçinin sözde "iş kazasında" ölümü bu politikanın sürdürülemez olduğunu açıkça gösteriyor.

Sınırsız büyüme hırsının doğayı katlederek yağmaladığını vurgulayan Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, doğanın kaynakları sınırlı iken sınırsız büyümenin sürdürülebilmesinin olanaksız olduğunu belirtmektedir. YSGP sürdürülebilir bir ekonomik sistemin, gelecek kuşakların, doğanın haklarını gözeten, insandan ve doğadan yana çevre, enerji, tarım ve ekonomi politikaları ile mümkün olduğunu savunmaktadır.

Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi doğum günü nedeniyle yayınladığı açıklamada yeni dönemde de politik mücadelesini, farklı olanlarla bir arada ve birleşik mücadele zeminlerinde ortaklaştırarak ve zenginleştirerek sürdürmeyi hedeflediğini belirtmiştir.

İyi ki doğdun YSGP...

twitter.com/aserdaresen