Yeşil Sol Parti’yi tanıyor musunuz?

Yeşil Sol Parti adını bundan sonra çok daha fazla duyacağız, karşılaşacağız. Belki geleceğimize yön verecek.

25 Kasım 2012 tarihinde kurulmuştu. Yani on yılı geçti, ama yakın döneme kadar pek çok kişi adını duymadı.

Bir süredir, HDP’nin kapatılması durumunda, Yeşil Sol Parti olarak seçime girebileceği konuşuluyordu. Yeşil Sol Parti geçen süre içinde popülizmden uzak, inandığı söylemler kapsamında siyaset yapmaya çalıştı. Siyasetini “İnsan”, “Emek” ve “Doğa” temelinde yapmayı hedeflemişti. Tüm sol partiler gibi emeğin haklarını savunmak yanında, doğanın haklarını savunmayı, insanların etnik kimlik, inanç ve cinsel kimlik/yönelim nedeniyle uğradıkları ayrımcılığa karşı mücadeleyi de programına almıştı.

Yeşil Sol Parti,  Eşitlik ve Demokrasi Partisi ile Yeşiller Partisinin birleşmesi ve bağımsız bireylerin katılımı ile kuruldu. Kuruluşta dört yüzden fazla kişi kurucu olarak yer aldı.

Yeşil Sol Parti’nin program ve tüzüğü ilginç, ezber bozan pek çok maddeden oluşuyordu. Yeşil Sol Parti “doğanın hak sahibi bir özne olduğu, insanın doğanın efendisi değil onun bir parçası olduğu” düşüncesini kabul ediyor, doğaya uyumu temel bir ilke olarak benimsiyordu. O yıllarda çevre, doğa bilinci ve “iklim krizi” kavramı henüz fazla yaygınlaşmadığı için bazı sol çevreler “çiçek, böcek siyaseti” diyerek bu anlayışı küçümsemişti.

Yeşil Sol Parti’nin en çok dikkat çeken ilkelerinden biri hiyerarşinin, lider hegemonyasının ve erkek egemen anlayışın olmaması. Partide başkan değil, en az biri kadın iki eş sözcü var. Sıradan bir parti üyesi ile eş sözcüler aynı haklara sahipler. Diğer partilerde genel başkana tanınmış olan yetkiler burada yok. Öte yandan kadınlara da yüzde elli kota tanınıyor.

Parti programında önemli maddelerden biri de şiddet karşıtlığı. Partinin her türlü şiddete karşı olduğu ifade ediliyor, savaşlara, militarizme, devlet şiddetine, erkeklerin kadınlara yönelik şiddetine, insanların diğer canlılara uyguladığı şiddete karşı mücadele edilmesi savunuluyor. Irkçılık, cinsiyetçilik yapanlar, çevre tahribatına yol açanlar da partide yer alamıyor.

Yeşil Sol Partinin öne çıkan ilkeleri arasında çoğulculuk, katılımcılık, doğrudan demokrasi, özgürlükçü laiklik, ana dil hakkı, Kürt sorununun demokratik çözümü, fosil yakıtlar yerine yenilenebilir enerji kaynakları kullanılması ve enerji tasarrufu gibi maddeler yer alıyor.

HDP ve Yeşil Sol Parti’nin kuruluş tarihleri çok yakın. Yeşil Sol Parti kuruluşunun ardından HDP bileşenleri arasında yer aldı. HDP’yi bu ülkede barışın ve bir arada yaşamın güvencesi olarak görüyordu. Kürt sorununun barışçı çözümünü ülkenin en önemli sorunlarından biri olarak görüyordu. Bu nedenle HDP’ye olabildiğince katkı verdi, seçimlerde HDP için çalıştı.

Yeşil Sol Parti bugüne kadar hiç “ben” demedi, her zaman “biz” dedi, en önemli kadrolarının HDP’de çalışmasını destekledi. Saruhan Oluç, Naci Sönmez, İbrahim Akın, Ayşe Erdem, Yüksel Akgün gibi Yeşil Sol Parti üyeleri yıllarca HDP’de MYK üyesi, PM üyesi, İl Eş Başkanı olarak görev yaptı ve bazıları hala yapıyor. Bu çabaları karşılığında hiçbir zaman milletvekili dayatmasında da olmadı.

Yeşil Sol Parti 2022 yılı Mart ayı itibarı ile, dostlarının da katkısı ile seçimlere katılma hakkını kazandı. Birkaç gün önce de YSK tarafından seçime katılma hakkı onaylandı. Bugünlerde Yeşil Sol Parti’den çokça söz ediliyor. Sanırım HDP yönetimi de riske girmemek için seçimlere Yeşil Sol Parti ile katılma kararı alacak.

Bazıları, özellikle yandaş medyada, Yeşil Sol Parti’nin en başta HDP’nin yedek partisi olarak kurulduğu yolunda karalamalarda bulunuyorlar. Eşitlik ve Demokrasi Partisi ile Yeşiller Partisi bir araya gelerek yeni bir parti kurmaya karar verdiklerinde HDP yoktu. Amaç geleneksel sol söylemin dışına çıkarak çağdaş, özgürlükçü, doğayı ve kimlikleri de yok saymayan bir sol parti idi. Ülkemizin baskıcı, antidemokratik, ırkçı siyaseti Yeşil Sol Parti’yi bugünkü konumuna zorladı.

Zaten birlikte idik, şimdi hep beraberiz, birlikte kazanacağız; Ekolojik, eşitlikçi, özgürlükçü ve dayanışmacı yeni bir yaşamı birlikte kuracağız!