SON DAKİKA
Hava Durumu

Yeşil sol bir gelecek

Yazının Giriş Tarihi: 10.04.2016 08:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.04.2016 08:58

"Eşit, adil, özgür ve yeşil bir gelecek" sloganı ile siyasal yaşam merhaba diyen Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi(YSGP) dördüncü yılını yaşıyor.

İnsan, emek ve doğa temelinde "özgürlükçü sol" düşünce ile "yeşil" düşünceyi harmanlayan iddialı bir program ve ezber bozan bir tüzük ile kuruluşu gerçekleşen YSGP, geçtiğimiz üç yıl içinde umduğu gelişmeyi sağlayamadı. Ancak yine de hemen her konuda sözünü söyledi, gerek ülke çapında, gerekse de yerelde sorunların üzerine gitmeye, çözüm önerilerini cesaretle dile getirmeye çalıştı.

Olanaklarının çok kısıtlı olması, medyada yer alamaması ve popülist söylemlerden uzak durmasına karşın siyasette "cürmünden fazla etki yarattığını" söylemek yanlış olmayacaktır.

2 Nisan 2016 tarihinde Ankara'da toplanan 2. Olağan Konferans ve Kongre'de partinin eş sözcüleri ve parti organları için seçim yapıldı. Türkiye'de başkanlık değil, eşsözcülük uygulanan tek parti olan YSGP eş sözcülüklerine "yeşiller" geleneğinden gelen çevre mühendisi Eylem Tuncaelli ile "özgürlükçü sol" gelenekten gelen Naci Sönmez seçildiler. 75 kişilik parti meclisinde kotalara uygun olarak 38 kadın, 18 genç, 3 engelli ve 2 LGBTİ birey yer aldı.

Siyasi partilerde erkek ve yaşlı egemenliğinin, hiyerarşi ve lider sultasının, şiddet ve nefret dilinin, seviyesizliğin büyük bir ağırlığının olduğu ülkemizde, YSGP organlarına seçilenler ve söylemleri Türkiye için farklı bir umut ışığı oldu.

Otoriterleşme, sindirme ve cezalandırmaya yönelik politikaların giderek yaygınlaştığı, barış sözcüğünü ağzına alanların bile "hain", "bölücü" olarak yaftalanarak suçlandığı, çocuğun, kadının, emeğin, doğanın acımasızca katledildiği, ekonomik krizin derinleştiği ve Ortadoğu'daki gelişmelerin etkisini daha çok hissettiğimiz bir ortamda yapılan konferans tüm bu konuları gündemine aldı, sözünü söyledi.

Konferansta YSGP olan kısaltılmış adını da "Yeşil Sol Parti" olarak değiştiren Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, önümüzdeki dönemdeki en acil görevi silahların susturulması olarak tanımlamış ve barış çağrısını yinelemiştir.

Türkiye'de yaşayan tüm kesimlerin iktisadi adalet, tanınma adaleti, çevre ve iklim adaleti ile katılım adaletine cevap verebilecek demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi bir anayasanın ancak barış ortamında yapılabileceği vurgulanmıştır.

İçeride ve dışarıda savaşa karşı olan, tek adam diktatörlüğünü reddeden tüm kesimlerin bu anayasa sürecinde bir araya gelmesi için çaba harcayacağını belirten Yeşil Sol Parti, bugüne kadar birlikte hareket ettiği HDP ve diğer toplumsal güçlerle olan ilişkileri sıkılaştırmayı ve daha geniş kesimlere açılabilmeyi öncelikli hedef olarak belirledi. Bu süreçte kurumsal, eşit haklı ve ortaklaşılmış kararlarla hareket edilmesi gereğinin de üzerinde duruldu.

Ülkedeki şiddet ortamının kadınlar, gençler, LGBTİ'ler ve emekçiler üzerinde daha fazla yoğunlaşacağının altı çizilerek bu kesimlere yönelik politikalara ağırlık vermenin gereğini belirten Yeşil Sol Parti, her türlü şiddet ve ayrımcılığın karşısında olacağını ifade etti.

Sınır, yasa ve değer tanımaz bir kalkınma uğruna doğanın katliamının vardığı boyutlar ile yerellerdeki mücadelelerin ülke gündemine taşınmasının önemi dile getirilerek, çevre ve iklim adaleti için çaba gösterilmesi, yok edilen tarım alanlarına ve küçük çiftçilere sahip çıkılmasının önemi belirtildi.

Yeşil Sol Parti "barış içinde yeşil sol bir gelecek" sloganı ile gerçekleştirdiği konferansında, "özgür, farklı, eşit" bir toplum yaratma çabası ile şiddetsiz, demokratik, sivil bir siyaset için "mücadeleye devam" dedi.

Hedeflerini ne ölçüde gerçekleştirebileceğini yaşam bize gösterecek!

@aserdaresen

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.