SON DAKİKA
Hava Durumu

Ne mutlu Türküm diyene!

Yazının Giriş Tarihi: 31.05.2013 12:36
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.05.2013 12:36

36 ülke arasında yapılan karşılaştırmada, birinci sırada ise Avustralya yer aldı. Hazırlanan "Daha İyi Yaşam Endeksi"nde, barınma, gelir, meslek, toplum, eğitim, çevre, şeffaflık, sağlık, yaşam memnuniyeti ve iş-özel hayat dengesi kriterleri ele alındı. Türkiye mutluluk liginde sonuncu olurken, Meksika, Şili, Estonya, Yunanistan, Slovakya, Slovenya gibi ülkeler Türkiye'den daha iyi sıralarda yer aldılar.

Bu sonuç ülkemizde pek çok kişi tarafından şaşırtıcı bulunmuş olabilir. Çünkü ülkemiz yurttaşlarının büyük bölümü "Ne Mutlu Türküm Diyene" sloganını benimsediği için, günde beş vakit bu sloganı atarak mutlu olduklarını düşünüyorlardı. Ancak sonuçlar, mutlu olmak için "Türküm" demenin yetmediğini göstermiş bulunuyor. Bir kısım yurttaşımız da bu sloganı değiştirerek "Ne Mutlu Müslümanım Diyene" şeklinde kullanmasına karşın sonuç değişmiyor. Mutlu olmak için Türk olmak ya da Müslüman olmak yetmiyor, başka şeyler gerekiyor.

İnsanlar kendilerinin ya da yakınlarının sağlık durumları iyi olduğu için mutlu olabilirler. Gelirleri iyi bir yaşam sürebilmeleri için yeterli olduğunda mutlu olabilirler. Güzel bir sanat gösterisi, spor karşılaşması izlediklerinde mutlu olabilirler. Ülkeleri adına birileri bilimde, sanatta, sporda başarılı olduğunda mutlu olabilirler. Yada çocukları, yakınları okulda veya işte başarı kazandığında mutlu olmaları doğaldır. Ama bir kişinin salt etnik kimliği veya inancı nedeniyle mutlu olması bana hiç inandırıcı ve anlamlı gelmiyordu, bu araştırma sonuçları da bunu doğruluyor.

Evet, insan etnik kimliğini veya inancını beğenir, ona saygı duyar bu doğaldır ama bu durumun mutluluk kaynağı olmasını anlamak çok zor. Bu ülkede yaşayanların çoğu Türk ve büyük çoğunluğu da Müslüman. Ama bu durum onların mutlu olmalarına yetmiyor. Nasıl yetsin ki? İşsizlik oranının hala yüzde 10'un üzerinde olduğu, işi olanların da kendilerini güvencede hissetmediği bir ülkede mutlu olmak mümkün mü?

Ulusal gelirin adil dağıtılmadığı, İnsani Gelişim Endeksi sıralamasında dünyada 92. sırada yer alan bir ülkenin insanları nasıl mutlu olabilir? Gençlerin, gazetecilerin, aydınların, siyasetçilerin sudan nedenlerle "örgüt üyesi" suçlaması ile gözaltına alındığı ve aylarca, yıllarca hapis yattığı bir ülkede mutlu olmak kolay mı?

İktidarın halkın ne dediğini dikkate almadan yaşam alanlarını talan ettiği, akarsuları, dağları, ormanları, parkları ranta açtığı bir ülkede nasıl mutlu olunabilir? Halkın sağlığı gerekçesiyle yaşam tercihlerimize el konulduğu, din üzerinden siyaset yapıldığı, her türlü gösteri ve yürüyüşe polisin gazıyla, suyuyla acımasızca saldırdığı bir ülkede mutlu olmak mümkün mü?

Kürtlerin, Alevilerin, diğer etnik ve inanç gruplarının, farklı cinsel yönelimlerin ötekileştirildiği, eşit kabul edilmediği bir ülkede mutlu olmak için Türk ve Müslüman olmak yetmez.

Mutlu olabilmemiz için demokrasinin tüm kurumlarıyla işlediği, eşit, özgür, adil bir ülkeye ihtiyacımız var. İktidarların, yapacakları işlerde yöre halkının onayını aldığı, onlara danışarak icraatlerde bulunduğu bir ülkede insanlar mutlu olabilir.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.