SON DAKİKA
Hava Durumu

Kime oy vermeli?

Yazının Giriş Tarihi: 20.03.2014 00:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 20.03.2014 00:13

AKP'nin uzun süredir bilinçli olarak gerginliği tırmandırma ve kutuplaştırmayı keskinleştirme stratejisi, taraftarlarını elinde tutmayı, kemikleştirmeyi hedefliyordu. AKP oy kaybettiği için bir süredir söylemlerini iyice sertleştirdi, ancak son günlerde yaşananlar akıl alacak gibi değil.

15 yaşında kaybettiğimiz Berkin Elvan için Erdoğan tarafından kullanılan "terörist" ifadesi, "mezarına o bilyeleri neden koydunuz" sözleri ve Berkin'in acılı annesini miting alanında yuhalatması "bu kadar da olmaz" dedirtti.

Ancak AKP'nin bu kutuplaştırma stratejisi muhalefet cephesinde de etkisini gösteriyor. Kimi siyasi parti taraftarları kendi ideolojilerini, siyasi kimliklerini bırakarak AKP karşısında ortak bir güç oluşturma çabası içindeler. Özellikle CHP ve MHP'nin AKP'ye karşı ortak adayda birleşmesi savunuluyor, her seçim yöresinde en güçlü görünen parti ve adaya oy verilmesi isteniyor.

Bu görüşü savunanlar artık parti ve ideolojik ayrılıkların önem taşımadığını, önceliğimizin bu iktidardan kurtulmak olduğunu söylüyorlar. Hatta diğer partilere, örneğin HDP ve BDP'ye oy verenlerin oyları "böldüğü" ileri sürülüyor. Bu görüşü savunanlar, AKP gittikten sonra "gerçek demokrasi koşulları" içerisinde kendi aramızda hesaplaşabileceğimiz düşüncesinde.

İlk bakışta doğru gibi görünen bu anlayış aslında tümüyle hastalıklı. Seçim yapmak demek, bir partinin seçilmemesi için oy kullanmak değil, seçilmesini istediğimiz partiye/adaya oy vermektir.

Öte yandan bir sosyalistin, sosyal demokratın, ırkçı, milliyetçi, faşist bir partiye oy vermesi; ya da milliyetçi, ırkçı bir kişinin sosyal demokrat, sosyalist bir partiye oy vermesini beklemek hiç gerçekçi değil.

Bu görüşü savunanlar AKP'nin gitmesi ile tüm sorunların biteceği, ülkenin demokrasi ve özgürlük ortamına dönüşeceğini varsayıyorlar. Bu varsayım hiçte gerçekçi değil. Evet, AKP gitmeli, ancak AKP'nin gitmesi kadar, yerine ne geleceği de aynı derecede önemli. Birliktelikler, karşıtlık üzerinden değil, ortak noktalardan oluşur.

AKP yerine MHP veya CHP-MHP koalisyonu iktidar olsa ülkenin düze çıkacağı, hırsızlık ve yolsuzlukların biteceği, ekonominin iyileşeceği, demokratik hak ve özgürlüklerin genişleyeceği, Kürt sorununun, Alevi sorununun çözüleceği ve barışın yerleşeceğine inanan var mı? Bugün yaşadığımız sorunlar salt AKP'ye ilişkin sorunlar mı, yoksa AKP'nin yarattığı sorunlar yanında çoğunlukla sistem sorunları mı?

AKP, CHP, MHP aslında aynı sistemin partileri. Neo-liberal politikaların uygulayıcısı, halkın tümünün değil, bir kesiminin sorunlarını kendine dert edinen partiler. Farkları birinin dini, diğerinin laikliği, ötekinin de milliyetçiliği öne çıkarması. Emek, doğa, insan hiçbirinin umurunda değil. Hangisi her türlü ayrımcılığı reddederek, dil, inanç, kimlik, cinsiyet ayrımı yapmadan herkesi eşit yurttaşlar olarak kabul ediyor? Hangisi insanı doğanın efendisi değil de, doğanın bir parçası olarak görüyor?

İnsandan, emekten, doğadan yana bir kişi AKP gitsin de yerine ne gelirse gelsin diyemez. Evet, AKP gitsin ama yerine eşitlikçi, özgürlükçü, ekolojist, emekten ve barıştan yana bir iktidar gelsin. O nedenle 30 Mart'ta oy kullanırken salt AKP'nin gitmesi için değil, yerine ne geleceğini belirlemek için de oy kullanmak gerekiyor.

Seçimlere bu gözle bakınca, toplumdaki tüm ezilen, sömürülen, mağdur edilen, ötekileştirilen kesimlerin temsilcisi olan HDP'ye oy vermek gerektiğine inanıyorum. HDP'ye oy vermek, bu ülkedeki farklı kimlik, inanç ve cinsiyete sahip kişilerin bir arada, barış içinde yaşamasına da katkıda bulunmak anlamına gelecek.

30 Mart seçimleri genel değil, bir yerel seçim. HDP'nin en önemli farklarından biri de burada ortaya çıkıyor. AKP, CHP, MHP mevcut merkezi yapının sürmesinden yana iken, HDP yerel yönetimlerin güçlenmesini, yetkilerinin arttırılmasını yani yerelleşmeyi, yerel özerkliği savunuyor. Bu savunulan da aslında, Gezi direnişinde ortaya çıkan "katılımcı demokrasi" anlayışı. O yüzden HDP "Şehir Senin" diyor.

Bu durumda yerel seçimlerde iki alternatif ortaya çıkıyor. Bir yanda AKP, CHP, MHP yani mevcut sistemin devamını savunan partiler; öte yanda ise "Kendimizi de Kentimiz de Biz Yöneteceğiz" diyen HDP.

Karar senin !
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.