Çocuklara kıymayın

Son 71 gün içerisinde 20 çocuk yaşanan kirli savaş nedeni ile yaşamını yitirdi. 2004 yılından bu yana ise aralarında Uğur, Ceylan ve Berkin'in de bulunduğu 130 dolayında çocuk "faili meçhul" kurbanı oldu.

2013 yılı başından bu yana süren ateşkes ve yürütülmeye çalışılan çözüm süreci nedeniyle çatışmalar durmuş, ölümler de birkaç istisna dışında sona ermişti. Ancak Haziran seçimlerinin ardından ortam yeniden gerginleşti, Suruç katliamından sonra bir yandan TSK operasyonları, öte yandan PKK'nin saldırıları ile cenazesiz gün geçmez oldu.

Çatışmaların yeniden başlamasının nedeni olarak HDP'nin barajı aşması sonucu AKP'nin iktidarı, Erdoğan'ın da başkan olma şansını kaybetmesi gösteriliyor. Tekrar seçim ile iktidar şansını yakalayabilmek için ülkenin AKP tarafından kaosa sürüklendiği ifade ediliyor. AKP ise süreci PKK'nin bozduğunu ileri sürerek suçlamaları reddediyor.

Suruç katliamının yaşandığı 20 Temmuz'dan bu yana 200 dolayında yurttaşımız (asker, polis, sivil) yaşamını yitirirken, PKK'li sayısı ise tam olarak bilinmiyor. Kuşkusuz ki ölenin kimliği önemli değil. Asker, polis, sivil, gerilla olması fark etmez, ancak bunların 20'sinin çocuk olması acıları katlıyor, dayanılmaz kılıyor.

Son 71 gün içerisinde en çok çocuk ölümü Şırnak'ta olmuş. 35 günlük Muhammed bebek, 10 yaşındaki Cemile Cizre'de yaşamını yitirmişti. Şırnak'taki toplam çocuk ölümü 11. Diyarbakır/Bismil'de geçtiğimiz günlerde iki çocuk ölümü gerçekleşti. Diğer ölümler de Mardin, Ağrı ve İstanbul'da olmuş. Çocukları kimin öldürdüğü konusunda devlet PKK'yi suçlarken, PKK ise çocukların polis tarafından öldürüldüğünü belirtiyor. Ancak görgü tanıkları, bu ölümlerin büyük çoğunluğunun polis kurşunu ile gerçekleştiğini ileri sürüyorlar.

Aslında kimin öldürdüğünden çok, bu çocukların ölümlerinin neden durdurulmadığı, önlenmediği önemli. Türkiye'nin de imzaladığı Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme'ye göre, devletler silahlı çatışmadan etkilenen çocuklara koruma ve bakım sağlamak amacıyla mümkün olan her türlü önlemi almakla yükümlü. Ancak çocukların yaşam hakkı korunamadığı gibi öldürülen çocuklarla ilgili ceza almış kimse de yok.

Otuz beş yılda elli bine yakın insanın yaşamını yitirdiği bu kirli savaşın bir galibi olmayacak ama insanlık bir kez daha yenilecek. Her çocuğun, gencin ölümü insanlığımızı biraz daha yok edecek. Kazananı olmayacağı belli olan bu savaşı sürdürmek yeni çocuk ölümlerine göz yummak demektir. Hem AKP iktidarının hem de PKK'nin hemen silahları susturarak çözüm masasına dönmeleri gerekiyor.

Geçtiğimiz günlerde PKK bir ateşkese hazır olduğunu açıkladı. Şimdi iktidardan beklentimiz, kişisel ve siyasi çıkarlar uğruna çocuklarımızı feda etmek değil, "buzdolabındaki" çözüm sürecini sorunu gerçekten çözmek amacıyla masaya getirmeleridir.

Ne demişler; "insanlar konuşa konuşa"!

@aserdaresen