SON DAKİKA
Hava Durumu

‘Sağ’a kaymadan, ‘Sol’dan korkmadan

Yazının Giriş Tarihi: 06.04.2024 01:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 06.04.2024 01:10

Seçmen kitlesi siyasi partinin düzenlediği mitingde “İnadına sol” sloganı atıyor. Partinin Genel Başkanı Özgür Özel, İzmir’in Foça ilçesinde atılan “İnadına CHP, inadına sol” sloganına “Evladım o mesajı mı verdik şimdi? Bu seçim sağ-sol seçimi değil” diyerek uyarıda bulunuyor.

Cumhuriyet Halk Partisi’nin iyi hizmet edecek yöneticiyi başa getirme çabaları 2019 yerel seçiminden beri devam ediyor. Kemal Kılıçdaroğlu ile başlayan sağ seçmenin oyunu alma fikri ile ‘sol’ kelimesi rafa kaldırılmıştı. Oysa Bursa’da 6 Ağustos’ta başlayıp 3 Eylül’de tamamlanan ilçe kongre sürecinde ‘değişim’ ve ‘sol’ kelimeleri konuşmacıların en çok kullandığı kelimelerdi. Hatta Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala’nın konuşmasını hatırlatmak gerek. Pala, CHP’nin tüzüğünde ‘demokratik sol parti’ yazdığını söylemiş, aynen şöyle demişti:

"Bugüne kadar yaptıklarımızı yaparak yola devam etmemiz mümkün değil. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleyemeyiz. Değişmeliyiz, değiştirmeliyiz. Tüzüğümüzde, ‘demokratik bir sol parti olduğumuz’ yazıyor ve biz sosyalist enternasyonal üyesiyiz. Solcu kimliğimizi, demokratik sol duruşumuzu, sosyalist enternasyonal üyesi olduğumuzu toplumla daha çok buluşturmamız gerekir. Sağ politika değil, toplumun kurtuluşunun sol duruştan yana olduğunu daha güçlü göstermemiz gerekir.”

31 Mart’ta ‘değişim’ vurgusuyla seçimlere giren Cumhuriyet Halk Partisi, beklenilenin üzerinde aldığı oylarla ülkede gerçekten bir değişim isteği yaşandığını ortaya koydu. Kimine göre bunlar AK Parti’ye ‘tepki oyları’, kimine göre bir ‘ders’. Değişimi sağlayan unsurlar arasında; boş tencere, emekliler, EYT’liler, ataması yapılmayan öğretmenler, Z kuşağı, çevre sorunları, İsrail ile ticaretin devam etmesi… Herkesin bir gerekçesi var. AK Parti’ye döner mi bu oylar? Yeniden Refah Partisi’nin adayı Sedat Yalçın’ın dediği gibi, “Bu insanların büyük çoğunluğu yeniden Ak Parti’ye oy vermeyecek. Çünkü insanlar kırgın, yorgun, tepkili.” Değişimi sağlayan unsur, iktidarın uyguladığı her politikanın binlerce yeni mağdur yaratması.

“Değişmeliyiz, değiştirmeliyiz.” Değişimi sağlamışken Bursa’da emsali okunmayan ‘sol’ kelimesini de korkmadan gündeme getirmeliyiz. Siyasal İslam belediyecilik anlayışının Bursa halkına dayattıklarını konuşarak. Bilimsel araştırmalar ve yayın yapan, bilimsel özerkliği ve kamu tüzelkişiliği bulunan öğretim kurumu anlamına gelen üniversitede, Tıp Fakültesi’nin arka tarafına yardım derneği kurularak tamamlanmaya çalışılan devasa camiyi, stadyumun yanı başına, fay hattı üzerine yapılan Onkoloji Hastanesini, tarım alanlarının yok edilerek teknoloji kılıfıyla aile şirketi sanayi bölgelerine dönüştürülmesini, Nilüfer Çayı’nı katran karası renge bulayan sanayi atıklarını, dağ eteklerinde olan bir kentin havasının kirliliğinden nefes alınamaz hale getirilmesini hatırlayarak. Kentin hizmet birimlerinde birkaç kişinin cebini dolduran yolsuzlukları konuşarak. Kentsel dönüşüm denilerek ev sahiplerinin mağdur edilmesi, daha çok katlı binalara, daha küçük dairelere mahkûm edildiğini bilerek. Yıllardır birkaç düğümle çözüldüğü söylenen Acemler kördüğümünü yeni müjdelerle gündemimizden çıkarmadan.

CHP’nin Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, mazbatasını alırken ‘yeni bir yönetim anlayışı’ olacağını söyledi. Bursa halkının huzurla, mutlulukla yaşayacağına söz verdi. Bu kenti korumak için çalışacağını söyledi.

Şimdi Kayıhan Pala’nın kongrede parti için söyledikleri belediye yönetimleri için de Bursa halkı için de çok daha değerli: “Sağ politika değil, toplumun kurtuluşunun sol duruştan yana olduğunu daha güçlü göstermemiz gerekir.”

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.