Özel okul öğretmenlerinin örgütlenme çağrısı!

Türkiye'de 100'ü aşkın yerleşkesi bulunan Doğa Okulları'nda çalışan öğretmenlere 5 aydır maaş ödemeleri yapılmadığı ya da düzensiz yapıldığı haberlerini okuduk Mayıs ayında.

Özel okullarda çalışan öğretmenlerin maaşlarını düzenli bir şekilde alamadıkları Bursa'da sadece Doğa Okulları'yla sınırlı kalmadı. Adını duyurmuş bir çok özel okulda çalışan öğretmenler, özellikle 2018-2019 Eğitim Öğretim Dönemi'nin ikinci yarısında ekonomik kriz gerekçesiyle maaşlarını alamadılar ya da ödemeler düzensiz yapıldı.

Sorunu hiç bitmeyen eğitim sistemimizin sorunlu bir parçası daha özel okul öğretmenleri. Siyasetin öğretmen atamalarına da el atmasıyla son yıllarda öğretmenlerin mağduriyetleri de gittikçe artıyor.

Dershanelerin kapatılmasıyla başlayan süreç, 2014 yılında hükümetin özel okullara ve velilere teşvikiyle hızlanırken 2016 yılında FETÖ okullarının kapatılması ve çoğunun İmam Hatip'e çevrilmesiyle bir yıl içinde sadece Bursa'da her yerde özel okullar görülmeye başlandı.

Üniversiteler her yıl binlerce öğretmen mezun ederken sürekli haberlerde öğretmenlerin atandığı duyurulsa da atama sayısı yılda 20 bini ya geçiyor ya geçmiyor. Haksız ve liyakatsiz uygulanan mülakatlar da cabası. Atanamadığı, iş bulamadığı için intihar eden öğretmenlerin isimlerini okuyoruz gün geçtikçe.

Ataması yapılmayan ya da atansa bile şehrinden ayrılmak istemeyen öğretmenler, ya özel okullara başvuruyorlar ya da ücretli öğretmenliği tercih ediyorlar ki ücretli öğretmenlik, öğretmenler için başka bir mağduriyet kapısı.

İşte bu içinden çıkılmaz hale gelen sistemin bir parçası Bursa'daki özel okullarda çalışan öğretmenlerin mağduriyeti.

Nasıl mı? Gece 22.00'ye kadar süren çalışma saatlerine karşılık, asgari ücrete çalışmak zorunda bırakılan bir kesim. Hatta asgari ücretin altında çalışan öğretmenlerin bankaya yatan fazla paraları okul sahiplerine elden geri verdiği bir düzen. Bursa'da bir elin beş parmağını geçmez sözleşmede geçen maaş miktarının hepsini bankaya yatıran okulların sayısı. 'Yazın çalışmıyorsun' denilerek maaşların 10 ay üzerinden yatırılması.

Yıllarını okula ve öğrencilerine adayan öğretmenlerin her an işten kovulma stresi. Türkiye'nin adını duyuran kurumsal bir okulun Bursa Şubesi'nde okuldan ayrılan öğretmene tazminat vermemek için mobbing uygulayan idareci. Bir günde kapanan anaokulunun mağdur ettiği öğrenciler, veliler, öğretmenler. Adı 'yalan söylemesiyle' ünlenen kurum sahipleri. Tabii ki aylarca maaşlarını alamayan ya da 'sus payıyla' düzensiz alan öğretmenler. 

Bunların yanı sıra öğrenci disiplinsizliği, belgede sahtecilik, kurum sahiplerinin egosu ile baş etmeye çalışan bir topluluk Bursa'da özel okul öğretmenleri. Denetim mi? Denetim var elbette ama kılıfına uydurulmuş. Müfettiş öğretmeni görmüyor, öğretmen müfettişi. 

Bu durumla karşılaşan çoğu atanamayan genç öğretmenler, işsizlik korkusuyla sesini çıkaramıyor. Çoğu deneyimli öğretmenler bile Bursa'daki birçok özel okulda aynı durumlar yaşandığı için sesini çıkarmıyor. Ya da mağdur edilseler bile öğretmenler, kuruma zarar vermemek adına herhangi bir mecrada yer almasını istemiyorlar.

Her konuda olduğu gibi bu konuda da örgütlenmenin önemini, Eğitim Sen Bursa Şubesi'nde her 15 günde bir toplanarak haklarını arayacaklarını belirten öğretmenler vurguladı. Bursa Özel Okul Öğretmenleri Platformu'nu kuran öğretmenler çalıştıkları kurumun ücretlerini ödemediğini, talep ettiklerinde ise mobbingle karşılaştıklarını söylediler.

"Özel okul öğretmenleri olarak örgütlenmek durumundayız. Statümüz net değil. Bir taraftan İş Kanunu'na göre çalışırken, bir taraftan da Milli Eğitim'de görünüyor oluşumuz bu çelişkiyi ispatlamaktadır" çağrısında bulunan Bursa Özel Okul Öğretmenleri Platformu, sorunların çözümünü de dile getiriyor:

"Etik değerlerin yeni kuşaklara aktarılması, özümsenmesi, davranışları yöneten kurallara dönüşmesi ve de insanın toplumsallaşması okulla olur. Etik değerlere uymayan okulların varlığı denetimsizlikten, örgütsüzlükten gelir. MEB işe sadece ekonomik değil; etik, toplumsal, bilimsel ve kamusal bakmalıdır."

Özel okul öğretmenleri olarak içinde bulunduğumuz haksız şartlara örgütlenerek ses çıkarmadıkça Bursa'daki özel okullar 'küçük esnaf' durumunda kalmaktan, biz öğretmenler ise her an kapı dışarı konulacak 'bakkal çırağı' olmaktan kurtulamayız.