Siyasi partiler, 31 Mart Yerel Seçimlerinde il ve ilçelerdeki belediye başkan adaylarını açıklıyorlar. Bursa'da da hemen hemen bütün partiler Büyükşehir için adaylarını açıkladılar. Tabi ki hiçbir partiden Büyükşehir için bir kadın ismi söylenmedi. 1987'de Büyükşehir olan Bursa'nın o tarihten beri hiç kadın belediye başkanı olmadı. 1922'de Ahmet Muhtar Bey'in başkanlığından 1989 Ekrem Barışık'ın başkanlığına kadar kente başkanlık yapanlar da erkekti.
31 Mart Yerel Seçimleri için isimleri açıklanan adaylara bakalım. Milliyetçi Hareket Partisi'nin (MHP) sadece iki ilçede açıkladığı iki aday da erkek. İYİ Parti, 12 ilçede belediye başkan adaylarını açıkladı. Sadece Büyükorhan ilçesinden kadın aday olarak Sevim Alkış gösterildi. Diğer bütün ilçelerde adaylar erkek. AK Parti, sadece Büyükşehir adayını açıkladı. İlçelerde kadın adayların isimlerinin de aman aman konuşulmadığını biliyoruz. DEVA Partisi'nin Bursa'daki kadın adayları, Karacabey için Yasemin Tuna, Nilüfer için Nilüfer Akçakoca Demir, İnegöl için Mine Norşon oldu.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) henüz bir aday açıklamadı, 'kent uzlaşısı' çağrısında bulundu. Kent uzlaşısından bir isim çıkıp çıkmayacağı henüz netlik kazanmadı. ‘Kent uzlaşısı’ndan veya DEM Parti’den bir kadın, aday gösterilse bile kazanma ihtimalinin olmadığı açık.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) sekiz ilçede açıkladığı adaylardan sadece Karacabey ilçesinde kadın aday olarak Gönül Avil gösterildi. Diğer ilçelerde adaylar erkek. Gönül Avil'in ilçeyi kazanma şansı olur mu? 2014'den beri siyasi iktidarın uzun başkanı, ilçedeki verimli tarım topraklarını aile şirketine çeviren Bursa'nın 'sanayi devi'ne bırakmış. Avil, bu yarışı kazanıp Karacabey'de beton yerine çiçek açtırır mı? 31 Mart’ta öğreneceğiz. Henüz isim açıklanmayan ilçelerden Nilüfer ve Mudanya gibi pastanın büyük olduğu ilçelerde başvuru yapan kadın adaylar olsa da erkek adaylar karşısında 'şansları yok' denecek az. 'Şanssız' kadın adaylar basında da bir iki cümle dışında yer alamadılar.
Türkiye geneline bakıldığında durum Bursa'dan farklı değil. Kadın-erkek eşitliğini savunan, kadın kotasını uygulamaya söz veren siyasi partilerin de uygulamaya gelince eşitlik söylemleri yine sözde kaldı. Mesela 2019 yılında yapılan yerel seçimlerde CHP’de beldeler dahil 48 kadın adayla kadın temsiliyeti yüzde 14,6 oranında gerçekleşmişti. Kadın Adayları Destekleme Derneği (KADER), sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ilk açıkladığı 26 isimden sadece 2’sinin kadın olması nedeniyle ‘eşit temsil’ çağrısında bulunmuştu. MHP’nin açıkladığı 165 adaydan sadece 3’ü kadın.
Görünen o ki kent, bu seçimlerde de erkek aklıyla oluşan griye, beton binalara, kirli havaya, susuz toprağa bırakılacak. 1930'larda kadınlara verilen seçilme hakkından bugüne, kentin siyasetinde neredeyse hiç yer edinememiş kadınlara seçilme hakkı ne zaman tanınır? 'Tanınır' diyorum, çünkü erkek akıl seçilme hakkını kadına bir lütufmuş gibi sunuyor.
Her gün bir kadın cinayeti haberi okuduğumuz yerel seçim sürecinde, erkeğin kadından üstünlüğüne inanmış olanların, o 'hadlerini bilsinler' davranışına karşı, kadın yazar Sevgi Soysal'ın söylediği sözüne yer vermemek olmaz: "Haddimi bilmiyorum, insan olduğumu biliyorum."
Haddimizi bilmiyoruz, yaşamak istediğimizi biliyoruz. Haddimizi bilmiyoruz, hayatın her alanında olduğu gibi siyasette kadının var olması gerektiğini biliyoruz.