Bursa Planlama Ajansı'nın Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kayıhan Pala, kentin su kaynaklarının kirliliğine de dikkat çekti. Yüzey sularından alınan örneklerde ağır metal kirliliğine Nilüfer Çayı'nı örnek gösteren Pala, yer altı su kaynaklarının da 200 metreye kadar çekildiğini söyledi.
‘YÜZLERCE DEĞİL BİNLERCE SU KUYUSU VAR’
Yer altı suyunun artık 200 metre derinden çekildiğini söylediniz. Bursa’da kaç tane su kuyusu var?
İki ay önce BUSKİ yer altından su çektiği, keson kuyulardan çektiği suyun arıtmasıyla ilgili yeni bir tesisi hizmete soktu. 40 kadar kuyudan zaman zaman su çekilmek zorunda kalındığı, bunun da şebekeye verilmeden önce arıtma sisteminden geçirilerek şebekeye verileceğinin bilgisini aldık. Ama başka yollardan edindiğimiz bilgiler, kesin sayı veremem, Bursa’da çok sayıda kuyunun olduğu. BUSKİ tarafından şebeke suyunu verilmek üzere 40 kadar keson kuyunun varlığından haberdarım. Anonim kullanılan bir kuyudan bahsedersek binlerce kuyudan söz ediliyor, yüzlerce değil.
Bursa Ovası’nda eskiden 16-20 metre arasında suya ulaşılırken şimdi 160 metrenin altına, bazı yerlerde 200 metrenin altına inmek gerekiyor. Çünkü artık Bursa Ovası’nın altındaki akiferlerde su kalmıyor. Endüstri bunun birinci nedenidir. Özellikle boyahaneler başta olmak üzere. Su kullanımının hem suyu azaltmakta olumsuz etkisi var hem de aldığı suyu kirletme söz konusu olduğu için, o suyun arıtma olmaksızın doğaya verilmesi de ayrıca bir kirliliğe yol açtı. Bir yandan suyumuz azaldı, bir yandan da suyumuz çok kirlendi.
'ÇEVRE BAKANLIĞI'NIN DENETLEYİCİ OLMASI GEREKİR'
2050 Vizyon Projesiyle Bursa’nın suyunu nasıl koruyacağız?
Bursa’nın suyunu korumak için su çekimini azaltmamız ve suyun kirlenmesini engellememiz lazım. Tek başına planlamayla bu sorunu çözmemiz mümkün değil. Aynı zamanda Çevre Bakanlığı’nın bu süreçte çok iyi denetleyici ve uygulayıcı olması gerekir. Şu anda bunların tamamından uzağız. Hava kirliliği örneğinde olduğu gibi fabrikanın bacasından havayı kirlettiği net, bununla ilgili suç duyurusunda bulunuyorsunuz, soru önergesi veriyorsunuz ama hiçbir şey yapılmıyor. Bu gerçekten kabul edilebilecek bir şey değil. Tek başına planla yetinmeksizin hem Büyükşehir hem diğer belediyelerin hem milletvekili olarak bizlerin hem meclis üyelerinin bu sürecin yakından takipçileri olmaları gerektiğini bir kez daha vurgulayalım.
Su konusundan devam edersek Bursa’nın en önemli sorunlarından biri Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi nasıl olacak?
Nilüfer Çayı’nın temizlenmesi 1/100 bin Çevre Düzeni Planı’nın ana konularından biri değil. Bu planlar Nilüfer Çayı da dahil olmak üzere yer üstü sularının kirlenmesini engelleyecek mekanizmaları hayata geçirecek. Nilüfer Çayı’nı temizlemek için Nilüfer Belediyesi yıllardır bir çalışma yürütüyor ama şimdi Büyükşehir Belediyesi de Ayvalıdere’yi de kapsayacak, ilçelerdeki bütün yer üstü sularını bu sürece katabilecek bir çerçeveyi çizmeye çalışıyor. Kirliliğe yol açan bütün endüstri tesislerinin mutlaka arıtma sistemini hayata geçirmelerinin sağlanması.
'YÜKSEK MİKTARDA SU KULLANACAK TESİSLERİN ARTIK KURULMAMASI GEREKİR'
Her sanayinin kendi arıtma sistemi olabilecek mi? Böyle bir proje var mı?
Organize sanayi bölgelerinin kendi arıtma sistemlerini hayata geçirmeleri ana ilkelerden bir tanesi. Organize sanayi bölgesi dışında hizmet sunan çok sayıda kirletici endüstri grupları var. Boyahaneler en tipik örneklerinden. Her tesisin arıtma sistemi kurabileceği bir mekanizmayı hayata geçirmemiz lazım. Yeni endüstri tesisleri kurulmasıyla ilgili öneriler geldiğinde yüksek miktarda su kullanacak tesislerin artık Bursa’da kurulması söz konusu olmamalı. Çünkü Bursa’nın su kaynakları artık kentte yaşayanların ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak bir hale döndü.
...