'Altınsız olur, Artvin'siz olmaz'

Artvin'de yaşamayan ama gönlü daima Artvin'de kalan bizler ise sosyal medyada paylaşımlar yapıyoruz. Bazı şehirlerde destek amaçlı eylemler yine sosyal medya üzerinden duyuruluyor.

Atılan slogan ve taşınan dövizler; "Altınsız olur, Artvin'siz olmaz". Bunlar kulaklara gelen bazı iddiaları da hatırlatıyor. Artvin derelerinin yabancı ülkelere satıldığı fısıltılarını. Fısıltı diyorum çünkü inanmak güç bir derenin satılmasına. Hatta biraz daha geçmişe gidersek Murgul madenlerini hatırlarız. Madenden önce Murgul, madenden sonra Murgul. Orada yaşayanların birebir tanık oldukları bir ilçenin yok oluşu.

Her Artvinli için başkadır Artvin demek. İstemeden, daha doğrusu fark etmeden ses tonu yükselir insanın Artvin derken. İçten içe gurur duyarız Artvinli olmaktan. Sanki bize tanınmış bir ayrıcalık gibi doğuştan. Belki yaşamdan, belki yeşilinden, belki suyundan... Belki şarkıda söylendiği gibi "Özümüz bir canım, sözümüz bir. Biz Artvinliyiz." sözünden. Belki de yadigâr kalan eski tahta evlerden... Baktıkça geçmişi sıkça hatırlamamızdan.

Türkiye'nin dört bir yanı güzeldir ya, Artvin de güzeldir. Hatta "Cennetin yeryüzündeki gölgesidir" denir Artvin için.

Yani Artvin'e dokunmak bir ağaca dokunmak, bir maden çıkarmak değildir sadece. Yüreklere dokunmak, bir halkı uyandırmaktır, başlangıçtır. Gürgenin, meşenin, kestanenin, köknarın, kavağın yaprakları arasından esen rüzgârın sesini işitmektir.

Macahel'in çeşitli çiçeklerini içinde barındıran karakovan balından tatmaktır. Kayalıklarında sessizce yaşanmış hayatların ağızdan ağıza dolaşan yılları aşmış hikâyelerine kulak vermektir.

Ağustosun sıcağında yağmura yakalanmak, karlar üzerinde güneşin keyfini çıkarmaktır. Artvin'e dokunmak aynı zamanda bir yudum rakının boğazdan inerken yakmasıdır.

İçinde yar sesinin duyulduğu şehirdir Artvin.

Dağlarından bütün güzelliğini sergilemiş en nadide fotoğrafıdır Türkiye'nin.

Tezatlık şu ki;

Bir ağaç insanlığın yaşamı için oksijen üretirken, insanlığı korurken; bütün insanlar birlik olup dirensek bile bir ağacın kesilmesine engel olamıyor.

Sormak lazım: Zarar gören ne, zarar veren kim?

@pelinak08