SON DAKİKA
Hava Durumu

Zihinler bölündü, gerisi teferruat!

Yazının Giriş Tarihi: 31.12.2011 09:03
Yazının Güncellenme Tarihi: 31.12.2011 09:03

"Bu ülke hızla bölünmeye doğru gidiyor."

Bakışlarımdaki "Neden böyle düşünüyorsun" soru ifadesini görür görmez, devam etti:

"Çünkü zihinler bölündü."

Durdum ve hızla kafamın içinde uçuşan fikirler içerisinden sıyrılıp, O'na:

"Hayır, bu mümkün değil. Çünkü..." diye devam edecek bir yanıt bulamadım.

Kederli bir ses tonuyla "haklısın" demekten başka bir şey diyemedim...

Arkadaşıma bunu söyleten F-16'nın bombardımanıyla 35 köylünün Uludere'de yaşamını yitirmesiydi. Arka planda son dönemde yaşananları da katarak, son olay sonrası ortaya çıkan fotoğrafa, gelişmelere, tepkilere/tepkisizliklere bakarak böyle bir yorumda bulunuyor arkadaşım...

Bu kadim ülke epeydir "ölümler" üzerinden ince bir sınır üzerinden yürüyor.

Ne yazık ki son aylarda yaşananlar bu ince çizginin giderek derin bir yarılmaya doğru dönüştüğünü gösteriyor.

Acıdır ki bu yarılma Türkler ve Kürtler arasında "toplumsal psikoloji" ve daha da önemlisi "zihinsel" bir zemin üzerinden büyüyor.

Bu bölünmeye bugünkü iktidar da yardımcı oluyor.

Başbakan Erdoğan'ın, Yardımcısı Bülent Arınç'ın, öteki bakanların sözlerine bakılırsa "bu üzücü olay" neredeyse vaka-i adiyeden...

Dile kolay, 35 insan. Ve neredeyse tamamı çocuk denebilecek yaştaki insanlar....

Öyle anlaşılıyor ki İçişleri Bakanı'nın, Milli Savunma Bakanı'nın verecek bir hesabı yok!

"Vicdanlarıyla" kale gibi koltuklarında oturuyorlar...

Yalnızca iktidar mı; muhalefete bakın; bir iki "mırıldanma" dışında olaya doğru dürüst tepki gösteren yok.

Ya Türkiye'nin yalnızca Türkler için çıkan gazetelerine ne demeli?

Gazetelerin birinci sayfalarına ve kullanılan haber diline bakınca rahatlıkla "bizden-sizden" zihniyetini görüyorsunuz...

Yalnızca kaçakçılık yapan ve çoğu çocuk olan bu köylülerin ölümleri PKK'yla süren çatışmaların yarattığı psikolojik iklimle salt Kürt oldukları için yaşamlarını değersizleştiriyorsa ve biz Batı'da yaşayanlar bu ölümleri önemsiz, değersiz ya da en fazla "hay aksi" yaklaşımıyla karşılıyorsak, zihinsel-ruhsal bölünmeyi ellerimizle tescillemiş oluyoruz...

Ne yazık ki olan bu...

Bizim hayatımıza karşılık, sizin hayatınız...

Bizden olanlar, sizden olanlar...

Biz ve siz...

Biz Türküz, siz Kürtsünüz....

Türkler ve Kürtler adına bu şiddet sarmalını sona erdirecek "akil" insanlar ve onların cesareti desteklenecekken, yaşamı savunmak, demokrasiyle sorunları çözme şansı varken, şimdi ölümlerin üzerine inşaa edilmiş öfkeyle zihinsel bölünmeyi daha da derinleştiriyoruz.

Korkarım, Türkiye 2012'ye çok talihsiz bir biçimde giriyor...

Hepinize mutlu yıllar dilemek istiyorum ama 2011'in yeni yıla bıraktıklarına bakınca pek mutlu bir yılın bizleri beklediğini düşünemiyorum...

Umarım, yanılırım ve artık 30 yıllık bu kahredici şiddet sarmalının sonuna geliriz...

2012, demokrasi içinde, özgürce, kardeşçe, hep birlikte barış ve huzur içinde yaşayacağımız bir yaşamın kapısını açan bir yıl olur umarım...

Twitter.com/ozcanyazici

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.