Sedat Yalçın'ın 'operasyonu'

Toplantı 24 askerin şehit olduğu aynı günün sabahına denk gelince ister istemez basın toplantısı ülkeyi sarsan bu olayın gölgesinde kaldı.

Medyanın neredeyse tek gündem maddesi şehit askerler olunca Sedat Yalçın'ın delege seçimleriyle ilgili vermek istediği mesajlar kaybolup gitti.

Tüm ilçe başkanlarını yanına alarak basın karşısına çıkan Sedat Yalçın'ın toplantısına ilginin de hayli fazla olduğunu söylemeliyim.

Yalçın, yeni Anayasa çalışmasının önemini anlatarak başladığı konuşmasına, Bursa'ya ilişkin başta ulaştırma yatırımları olmak üzere, eğitim, sağlık gibi alanlarda yapılan ve yapılması planlanan yatırımları anlatarak devam etti.

"Gelelim asıl konumuza" diyerek, sözü herkesin merakla beklediği delege seçimleriyle ilgili konuya getirdi...

Ama o aşamaya kadar kürsüdeki duruşu, hitabetinin "muzaffer bir komutanın" seslenişini andırdığını aktarmamız gerekiyor.

"İlk kez bu derece kapsamlı bir şekilde üyelerin katılımıyla delege seçimlerini gerçekleştirdik" diyerek devam eden Sedat Yalçın, 6 bin 800'ü asil, 3 bin 400'ü yedek 10 bin 200 delegeyi kurdukları 1101 sandıkta belirlediklerini aktardı.

281 bin üyenin sandığı gitme oranı ise yüzde 32.3...

Yalçın'ın verdiği bilgilere göre ufak tefek tartışmaların dışında süreç sorunsuz biçimde işledi.

İlginç bir not da, birkaç bölge dışında hemen tüm seçimlerin tek liste halinde gerçekleştirilmiş olması.

Sedat Yalçın esas bilgiyi ise toplantının sonundaki sorumuz üzerine verdi:

"Delege listesinin yaklaşık yüzde 60'ı değişti..."

Bu oran kimi yorumculara göre daha yüksek...

AK Parti içinde yaşanan güç mücadelesini dikkate aldığınızda bu değişikliğin ne anlama geldiğini tahmin etmek güç değil!

Bu "anlam", Yalçın'ın delege seçimlerini kastederek, "çok büyük bir operasyon gerçekleştirdik" sözünün içerisinde saklı.

Aslında Yalçın'ın teknik anlamda kullandığı "operasyon" sözcüğünün bir sayısal verinin ötesinde "niteliksel" bir operasyon olup olmadığını da kuşkusuz kısa bir süre sonra gerçekleştirilecek ilçe kongreleriyle test etme şansı bulacağız...

Parti içerisinde süren "hesaplaşma" bir yana, kanımca Sedat Yalçın'ın üyelerin katılımıyla delegelerin seçilmesini sağlaması çok önemli ve takdir edilmesi gereken bir tavır. Bu adım, Türkiye'de siyasetin tabana yayılması ve siyasetin derinleşmesi anlamında desteklenmesi gereken bir adım.

Ama üyelerin siyasete katılımının kalitesi de yükseltilmeli...

Parti üyelerine sandığa giderek oy atma dışında daha etkin siyasete katılmasının da yolları mutlaka bulunmalı. Neredeyse tüm seçim bölgelerinde tek listeyle seçime gidilmiş olması bence bir uzlaşma kültürünün göstergesi değil...

Partiler, üyelerin oy verme işleminin arka planını doldurmalı. Oy verme anı, nihai aşama; karar anı. Ama o aşamaya kadar her üyenin mahallesinin sorunlarıyla aktif ilgilendiği, bunu partisine taşıdığı, tartıştığı ve bunun üzerine delegesini seçtiği "sahici, organik" bir seçim süreci işletilmeli...

Belki, Sedat Yalçın, bir yol kat etti, ama yolun daha yarısında olunduğu bilinmeli...

Partiler demokratikleştikçe, siyaset birilerinin tekelinden çıkıp esas sahibine döndükçe, Türkiye demokrasisi ilerleyecek...

Sedat Yalçın ve AK Parti, bir yol katetti...

Şimdi gözler Gürhan Akdoğan ve CHP'de...

Ne diyelim, darısı CHP'nin başına... 

twitter.com/ozcanyazici