SON DAKİKA
Hava Durumu

Gerçeği öğrenmek için kaç gazete almalı?

Yazının Giriş Tarihi: 18.05.2011 01:18
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.05.2011 01:18

Gazeteci Alper Görmüş, Indiana Üniversitesi gazetecilik profesörü Sherry Ricciardi ve USA Today gazetesi eski yöneticisi Frank Folwell'ın eğitmenliğini yaptığı bir atölye çalışmasıydı.

Türk basınının çeşitli kurumlarından ve şehirlerinden yaklaşık 25 gazetecinin katıldığı 3 günlük bir çalışmaydı.

Gazeteci Alper Görmüş bir açılış konuşması yapıyordu.

Konuşmasının bir yerinde "Türkiye'de gerçeği öğrenmek istiyorsanız, en az 3-4 gazete birden almanız gerebilir" diyerek bir tespitte bulundu.

Bu sözleri duyunca Prof. Ricciardi'nin gözleri faltaşı gibi açıldı...

Doğru mu duyduğunu anlamak için telaşla Görmüş'ün sözünü keserek, "Nasıl yani?" diye sordu ve şaşkınlığını gidermeye çalıştı...

Alper Görmüş devam etti:

"Evet, Türkiye'de ne olup bittiğini, gerçeği öğrenmek istiyorsanız, en az 3-4 gazete almalısınız. Çünkü, önemli gelişmelerde bir gazeteye manşet olan bir haberi diğer gazete ya da gazetelerde hiç göremeyebilirsiniz. Dolayısıyla gerçeğin ne olduğunu kavramak istiyorsanız farklı gazeteleri almanız gerekebilir..."

Sherry'nin, Alper Görmüş'ün ne demek istediğini "biraz daha" anlayabilmesi için "medya etiği" atölye çalışmasının üçüncü gününü beklemesi gerekti...

Türk basınındaki sermaye yapısı, çıkar çatışmaları, medya-işadamı-siyaset ilişkisi üzerine yapılan tartışmalar Shrerry'nin Türk medyasıyla ilgili ufkunu epey açtığını söyleyebilirim...

****

Bütün bunları neden anımsatıyorum?

Yaygın medyasıyla, yerel medyasıyla Türkiye medyası çok büyük sorunlar yaşıyor...

Kuşkusuz bu sorunları Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve siyasi sorunlarından bigane değil...

Alper Görmüş, yaygın gazeteleri anlatırken gerçeği öğrenmek için 3-4 gazete almanız gerekebilir, diyordu...

Bu yerel medya için bazen "tümünü bile alsanız gerçeğe ulaşamayabilirsiniz" olarak değiştirilmeli...

Taşranın yarattığı avantajla siyasetçi, yerel yönetici, medya sahibi, işadamı arasındaki mesafenin yakınlığı bazen "yekcüvut" hareket etmelerine imkan tanıyabiliyor...

Ne yazık ki epeydir, gazetenin gerçek ürünü "haber" olmaktan çıkmış, "reklam"a dönüşmüş durumda...

Elbette gazeteler yaşabilmek için reklam alacak; almalı ve almak da zorunda...

Ama bu "gerçeklik" gazetenin "gerçek" ürününe dönüştüğü zaman, yani reklam esas, haber tali unsur haline dönüştüğü zaman iş zıvanadan çıkıyor...

Nicedir "Reklam" bir silah gibi kullanılıyor...

Bu silahı kimi zaman gazete, kimi zaman reklam veren kullanıyor...

Bunu anlamak için son günlerin gözde konularını anımsayıp bir gazete taraması yapmanız sizin için öğretici olabilir...

Benim önerim, örneğin Mimarlar Odası Bursa Şubesi'nin yaptığı son açıklamayı örnek vaka olarak kullanabilirsiniz...

Kim, nasıl değerlendirmiş bir tarayın...

****

Evet, bir haberi tek tek ya da tamamen gizleyebilirsiniz; ama bu artık "gerçeği" gizleyebileceğiniz anlamına gelmiyor...

Siz değişmeseniz de hayat değişiyor...

Artık devriniz bitmek üzere...

Ne yaparsanız yapın, ister reklam verin, isterseniz vermeyin gerçeği artık saklama şansınız yok...

Çünkü yurttaşların size olan "mutlak bağımlılığı" artık sona ermek üzere...

Yayıncılık "geleneksel" olandan kurtuluyor ve internet gazeteleriyle hızla yeni bir boyut kazanıyor...

Siz, bilgiyi haberleştirerek dolaşıma sokmasanız da yurttaşlar "sosyal medyada" bilgiyi dolaşıma sokuyor...

E-posta zincirleriyle, Facebook'ta arkadaş gruplarıyla paylaşıyor, paylaşım hesaptan hesaba dolaşıyor, tweet atıyor, blog sitesinde yazıyor, görüntüleri youtube'da yayınlıyor...

Sizin bilgiyi, olguları saklamaya çalışma girişimleriniz artık saatler içerisinde "sosyal medyada" bir mizah konusuna dönüşüyor...

Dolayısıyla ister siyasetçi olun, ister medya patronu, ister işadamı olun, isterseniz gazeteci, artık tek bir şansınız var: Yurttaşlara karşı dürüst ve şeffaf olun...

Başkada çareniz kalmadı zaten...

Hukuk dışı, kamu vicdanını yaralayan yanlış bir iş yapmayın...

Kalitesiz bir ürün üretip satmaya çalışmayın...

Rant için siyaset yapmayın...

Reklam, siyasi güç için medya patronu olmayın...

Kaleminizi satmayın...

Keza artık hiçbir şeyi gizleyemezsiniz...

Yurttaşların sağduyusu, gerçeği arayıp buluyor; siz ne kadar gizlemeye çalışsanız da...


NOT:
İlgililer ve meraklılar için Atölye Çalışmaları sonucunda yayınlanan "Türkiyeli Gazeteciler İçin Etik İlkeler" Bildirisi, TIKLAYINIZ...

Atölye Çalışmaları'nın notlarına ulaşmak için TIKLAYINIZ...
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.