SON DAKİKA
Hava Durumu

Erbakan'la biten 'hesaplar'...

Yazının Giriş Tarihi: 28.02.2011 01:00
Yazının Güncellenme Tarihi: 28.02.2011 01:00

27 Mayıs darbesinin ardından başlayan siyasi süreçle özdeşleşen 4 isimden birisiydi...

1960'lar, 1970'ler, 1980'ler, 1990'lar ve kısmen 2000'lere damgalarını vurdular...

Dile kolay, 40 yılın üzerinde bir siyasi yaşam...

Önce Alpaslan Türkeş yaşama veda etti...

Ardından Bülent Ecevit...

Ve dün de Erbakan...

Bu dörtlüden geriye kalan tek isim olan Süleyman Demirel, vefat haberinin hemen ardından taziye için Recai Kutan'ın yanındaydı...

Dört isim de siyasete tutkuyla bağlı kaldı...

Son anlarına kadar siyasetin içinde kaldılar...

"Darbe" yediler, "devrildiler", ama yine her seferinde dönmeyi başardılar...

Kimi emanetçilere devretti partilerini; kimi küstü gitti, sonra geri geldi...

Kimi de 6 kere gidip 7 kere geldi...

Ama hiçbir zaman kenara çekilmeden siyasetin içinde aktif biçimde yer aldılar...

****

Elbette, Erbakan'ın vefatının ardından siyasi hesaplar yeniden yapılacak.

Yapılmaya başlandı bile...

Taziye çıkışı kapıda gazetecilere Abdüllatif Şener, "seçime birlikte girecektik" diyerek, vefattan duyduğu üzüntüyü hafif bir hayal kırıklığıyla harmanlayarak dile getiriyordu...

Yine de vefatın siyasi sonuçları birkaç gün kısık sesle dile getirilecektir...

Erbakan, toprağa verilip sonsuzluğa uğurlanana kadar "yad" edilecektir...

Sonra siyasi kartlar yeniden karılmaya başlanacak, sesler yükselecek...

Şurası bir gerçek ki, Erbakan'ın vefatı önümüzdeki hafta ve aylar için siyasi hesapları derinden sarsmış durumda...

Her ne kadar sağlık sorunları nedeniyle fiilen partinin başında bulunamadıysa da, önemli bir simge olarak Milli Görüş Hareketi'ni ayakta tutmaya çalışıyordu.

Bir tutkal vazifesi görüyordu...

Onca sağlık sorununa rağmen partiyi ve Hareket'i ayakta tutabilmek için liderlik koltuğuna oturmaktan geri durmadı...

Numan Kurtulmuş'un ayrılmasından sonra Erbakan'ın ölümü, Milli Görüş Hareketi'ni birden bire bitirmeyecektir, ama Saadet Partisi'nin bitişi anlamına gelebilir...

****

Yalnızca SP'yi değil, bu vefat 12 Haziran için kurulan hesapları da hemen hemen bitirdi.

Saadet Partisi şemsiyesi altında olabildiğine geniş bir koalisyon altında seçime girmeyi planlayan parti ve çevreler de en az Erbakan'ın kadim dost ve kurmayları kadar sarsıldı.

Önce Erdoğan ve Gül'ün, ardından da Numan Kurtulmuş'un ayrılmasından sonra Saadet Partisi için geriye kalan, tek başına Erbakan'ın şahsıyla anlam kazanan ve ayakta duran bir bakiyeydi...

Sevgi, saygı , vefa ve bağlılık duygusuyla kimi siyasi kadroları ve bir miktar seçmen kitlesini "her şeye" rağmen etrafında tutmayı sürdürüyordu.

Erbakan'ın vefatıyla Saadet Partisi ve Hareket'i ayakta tutabilecek bir "dayanak" kalmamış durumda...

'Erbakan'sız kurulacak koalisyon, kitleler için inandırıcı ve sürükleyici olmayacaktır...

'Erbakan seçmeni' üzerine taşınacak seçmen kitlesiyle oluşacak bir siyasi çalışma bu vefatla birlikte bitmiştir...

Bu nedenle, Erbakan'ın fiziksel ölümü, seçim öncesi Erbakan'a yaslanarak ayakta kalmaya çalışan kimilerinin de "siyaseten ölümü" anlamına geliyor...

Ha, demokrasilerde çare tükenmez diyorsanız...

Bu sözün mucidinin epeydir, "işsiz ve çaresiz" olduğunu anımsatmak isterim...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.