'Affedilmez hata'

Kime ait bu söz?

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a...

Peki neymiş bu 'affedilmez hata'...

Cumhurbaşkanı Gül'ün veto ettiği 'Şike Yasası'yla ilgili olarak, "Kimse bir daha bu yasayı tekrar Meclis'e getirmeye cesaret edemez" şeklinde bir cümle sarf etmesi...

Bülent Arınç'la ilgili üst üste bu üçüncü yazı olacak.

Arınç'ın 3 hafta içinde "Bizde biat kültürü yok" açıklamasıyla başlayan süreç, lideriyle farklı düşünmesi üzerine "Affedilmez hata yaptım" sözüyle sona erdi.

Arınç, kısık sesle "Veto sonrası açıkladığım düşüncelerimi koruyorum" dipnotu düşerek, üç gün önce uzun uzun "affedilmez hatasını" açıklamaya girişti...

"Kimse bu yasayı bir daha getiremez" derken biz sizin savunmanızda dile getirdiğiniz gibi Meclis'in yetkilerine ilişkin bir sınırlama yaptığınızı düşünmedik ki!

"Yanlış bir yasada kimse bir daha ısrar edemez" demek isteniz, biz de zaten öyle algıladık.

Yanlış anlamışız!

Bizi 'affedin!'...

Bizde kendi kendimize kızalım!

Bir siyasi parti soluksuz ve dur durak bilmeksizin her şeyi doğru yapabilir mi?

Hayır...

Peki bir parti ve temsilcileri yanlış yaparsa bu parti içinde tartışılmaz mı?

Tartışılır...

Ben öyle olması gerektiğine inanıyorum; ki siz de demokrasi savunucusuysanız eğer, öyle olmanız elzem!

Peki, bu tartışmalar mutlak parti içinde kapalı kapılar arkasında mı oluyor; ya da olmalı...

Daha da ilerletelim, olabilir mi?

Eğer tartışma, konuşma varsa bu kapının önüne de yansır.

Peki partinizde herhangi bir tartışma yaşanıyor mu?

Bakın "tartışma" derken biliyorum, bu ülkede herkes ürküyor. Tartışma olursa "parti bölünür, sancı olur" algısı var her yerde...

Elbet sizde de...

Aman tartıştığımızı kimse duymasın!

Tartışma olmadan 2023 hedefleri zor bilesiniz...

Bu ülkeye yapılan en büyük kötülüktür, tartışmanın, münazaranın, görüşlerin yarışması ve çatışmasının ortadan kaldırılması, zihnimizin iğdiş edilmesi...

Ufacık bir tartışma emaresi partinizi allak bullak etti...

"AK Parti'de çatlak" diye atılan bir iki başlık hemen ürküttü sizi...

Doğru olanı savunmaktan vazgeçip, liderinizin tavrı etrafında kümelendiniz; sonra"AK Parti düşmanları hayal kırıklığına uğradı" diye yazılan yazıların altına imzalar attınız...

Şimdi "Ben böyle lafı nasıl ettim" deyip kendinize kızıyorsunuz. Oysa farklı düşünmeyi, eleştirmeyi kendinizde hak görüp, özünde sonuna kadar savunduğunuz bir görüşü ezdiniz, geri adım attınız.

Siz ki bu partinin iki numarası konumundaki bir siyasetçisiniz.

Siz böyle bir pozisyon alıyorsanız, gariban milletvekiliniz, partiliniz nasıl tartışacak, nasıl görüş geliştirecek.

Bu ülke ilerleyecekse tartışarak ilerleyecek...

"Grup Başkanvekili imzalamışsa o genel başkanın imzasıdır, ona uymak gerekir" diyorsunuz. Hani doğru bulmuyorum ama partiniz zaman zaman grup kararları alıyor, vekilleriniz de ona uyuyor. Peki, Şike Yasası'na ilişkin partiniz bir grup kararı aldı da biz mi duymadık?

Şimdi bu durumda lider ne diyorsa o...

Kusura bakmayın, kimseye de kızmayın...

Buna 'biat' denir...

Partinizde bal gibi biat kültürü var.

Şimdi affedilmez hata hangisi?

Doğru olduğuna inandığınız düşüncenizi savunmaktan vazgeçmeniz mi; yoksa liderin her yaptığının doğru olduğuna inanıp, her sözünün altına imza atmak mı?

Twitter.com/ozcanyazici