Türkiye Kupası elemeleri çift maç olsun!

Aklı, evvel çalışmayan zihniyet, Türkiye Kupası'nda, hakikaten garip ve hoşumuza giden elemeleri görünce, fikir zortlatmaya başladı.

-         Tek maç, haksızlık. İki maç oynansın ki, daha adil olsun.

Yok ya !

Öpülmüş dudağın, davası olmaz bakalım...

Eminim, yarın öbür-gün; sabaha kadar değil, ikinci ve üçüncü lig kulüplerinin yenilinceye/eleninceye kadar maç yapmasını dahi ister bunlar.

'Salatalığa katur/kutur, pırasaya gelince bööö' derler ya sokak ağzında, dilimizi bozmadan, iade-i itibar yapalım :

-         Geçti Bor'un pazarı, sür eşeğini Niğde'ye !

BURSA DERBİSİ

Hoş oldu aslında...

İnegölspor teknik heyeti de böyle düşünüp 'çok uzağa gitmeden, kardeşçe iddialı bir maç yapmak bizim için çok daha iyi' diyor...

Korkarım ki, sen-ben nifakı ile, Bursa-İnegöl çekişmesi yaratmak  isteyenler çıkacaktır.

Gizli gizli kaşıyanlar, taraftar içine tohum atanlar ve medyaya olan hatırlatmalar bitmez...

Oyuna gelmeden, hem Bursa'ya hem de Türk futboluna, nitelikli mesajlar vermenin zamanıdır oysa.

Liginizi de unutmadan, sporda kazanmak kadar kaybetmenin de onurlu bir çaba olduğunu her an hatırlayın.

Kardeşlik sevgisi, üzerimize olsun !

YÜCE ATATÜRK !

Batar birilerine...

Normal ve de alıştık.

Fethiyespor'un yaptığı Don Kişotluk, yanına kalmaz/dı elbet.

Federasyon bastı suçlama ve savunma isteğini. Bakın zırvalamalara :

-         Tüm dünyada futbol sahalarının yalnızca futbolun oynandığı ve izlendiği alanlar olması hedeflenmektedir. Federasyonumuzun da bağlı olduğu uluslararası spor örgütleri, bu hedefe ulaşmak için evrensel mahiyette çeşitli ilke ve kurallar benimsemiştir. Bununla birlikte, Fethiyespor Kulübü'nün Fenerbahçe A.Ş. ile oynadığı Ziraat Türkiye Kupası müsabakasında uluslararası futbol oyun kurallarına aykırı şekilde saha içinde hepimizin milletçe sahiplendiği değerleri, sadece kendilerine mal ederek tartışma yaratmak için kullandıkları görülmüştür. Bu tarz eylemlerin spor alanlarında tasvip edilmesi mümkün olmadığından, konuyla ilgili dosya Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na sevk edilmiştir.

Hangi satırı ile alay etsem ki, hepsi biri birinden inci. Dikkate almaya değer bulmuyorum. Sözüm belli :

-         Ödül verecek halleri yoktu herhalde...

STAD ve AVM...

Benzer aslında.

Nihayetinde ikisi de dolup dolup, taşar ve boşalır.

İşte bu düz mantıktaki para-sever büyükler(?) oturup düşünmüşler ki, Ankara'daki Cebeci İnönü Stadyumu'nu yıkıp, yerine AVM konduracaklar.

Giriş basamakları dahi özel kesme taş olunca tesisin; özenle sökmüşler taşları gördük; çok özel yerlerine takacaklar kesin...

Korumak mı ?

Geliştirmek mi ?

Halkın yararına spor alanı mı ?

Hadi canım sende, ileri demokrasideyiz işte, normal her şey...

Bakın çevrenize; Bursa'daki Atatürk Stadyumu, Atatürk Spor Sarayı, Atatürk Kapalı Yüzme Havuzu ve Atatürk Lisesi'de yıkılıp, altı otopark üstü şişhane, pardon beyaz taşlı alan yapılmak isteniyor ya...

Yanlış hesap, Bursa halkından döner. Dönmeli !

-         Sahi, ne diyorsunuz ?