Ne zaman yurt dışına çıksam, (ki sanırım 50 kadar ülkeye, sayısız kere gittim) Batı'nın her sokağında düşünüp 'keşke' diyorum.
- Keşke böylesi bir düzeni inşa edebilsek...
Sanmayın ki, Batı hayranı bir yazar müsveddesiyim.
Tam tersi, bu ülkeye aşık, bir insanım.
Üstelik, kesinlikle eminim ki, okuma/yazma oranları ve eğitim düzeyimiz aksini söylese de, insanımızın zeka değeri çok daha yüksek.
Ve pratik...
***
Benzetme, uzar gider...
Bu kez, yine Stutgart kentinde Logimat 2012 fuarına gidip, bir hafta kadar kaldım.
'Niye, böyle fuar yapamıyoruz' sorusunu yıllardır soruyorum da, aldığım yanıtlar üç aşağı/beş yukarı 'Almanya adeta bir fuar ekonomisi yaratmış dev bir marka' minvalinde.
İyi de, ben de bunu diyorum zaten:
- Neyiniz eksik?
Devasa salonlar, nasıl doluyor?
Dünya, bu fuarlara nasıl üşüşüyor, bizim gibi?
Sanki, çok daha sistematik çalışıyorlar; insan gibi...
***
Yukarıda yazdım ya 'zekiyiz'
Ya sonra?
Ondan sonrası biraz değil, resmen facia...
Kısa sürelerde, öz disiplini kaybeden bir ulusun evlatlarıyız biz.
Okuma yazmayı bilsek de; okumuyor, sormuyor, biat ediyor, en acısı da konu ne olursa olsun çar çabuk unutuyoruz.
Sokak, bu duruma, tipik Akdeniz ruhu diyor.
Veya en ağırından tanım ile 'cahillik' geçiştirmesi/yakıştırması...
Sonra çıkıp bir sağcı ve ırkçı Madlener, her türlü yaftayı takıyor boynumuza.
Yanıt Egemen'den :
- Onu münasip bir yerine koy!
***
Konu, nerdeeen nereye geldi?
Ve aslında her bir detay, tespih taneleri gibi.
Zincir gibi;
Biri-birine bağlı...
Oysa, bilimsel bakış açısı; her eksikliğin ilacı.
Ve yıllar öncesinden, cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, hepimize mesajını çok net vermişti :
- Tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır; Çalışkan olmak... Başarı ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır.
Eeee; ne oldu?
'Atatürkçüyüz' diye diye, yerin dibine sokmaya çalışanlar ile
'Kemalist devlet, yıkılacak elbet' diyenler, yıllardır hınçlarını alamadılar bir türlü.
Cümbür-cemaat yıkmaya uğraşıyorlar.
Seyrediyor musunuz?