Siyanür gibi, ansızın girdi bedenime,
Okan Okan yokladı yüreğimi namert...
Meğer, yüzlerce can yürürmüş ölüme,
Adına takdir-i ilahi dediler, bir zahmet...
Doğrulamadım,
çakıldım sandelyeme,
Ağzımda karpit kokusu,
acılar çöreklendi göğsüme,
Spikerle tanık olduğumuz
Soma maden ocağı,
Dilimde,
Orhan Veli'nin kara Zonguldağı :
" Güneşli bir günde
Masmavi göreceğiz Karadeniz'i
Balkaya'dan Kapuz'a kadar,
Karış karış biliriz bu şehri;
EKİ'nin çiçekli bahçeleri,
Rıhtıma kömür taşıyan vagonlarıyla;
Paydos saatlerinde yollara dökülen,
Soluk benizli insanlarıyla.
Siyah akar Zonguldağın deresi
Yüz karası değil, kömür karası
Böyle kazanılır ekmek parası "
Kazanamadı işte yine yoksullar,
Bir dilim ekmek parasına,
ölüme koştu(rdu)lar
Nazım da
yıllar öncesinden haykırmamış mıydı :
- Ne beş vaktin ezanı, ne Anjelüs çanları
Zincirden kurtarmadı yoksul çalışanları...
Katilleri gösterdiydi Melih Ağbi
Milliyet'te
Hepimize...
Muhalif vekiller haykırdıydı hatta
Meclis'te ;
'Araştıralım, ölümleri durduralım' diye,
Meclis'i tıkamakla suçlanıp yuhalandılar
'kabul edenler/etmeyenler'
çizgisinden bir adım ötede,
'Kabul edilmemiştir' reddiyle
AK'la(n)dılar haince :
- Durmak yok;
devam maden ocaklarında
çabukça güzel ölümlere'
Offfff !
gözyaşlarım ele veriyor
acizliğimi,
Öfkem,
dağlara kafa tutarsa da,
İmamın ölü seviciliğini
aklım almıyor,
bilmiş ol !
Çıkar imam cübbeni be adam;
18. Yüzyıl'dan sayma ezberini;
Özür dile,
diz çök,
affetmelerini iste...
Ol(a)mazsın biliyorum da,
ülkene kırnık kadar
önder ol...
Yürekler dağlandı,
analar ağlıyor,
bebeler yanmakta,
Midem ağrıyor-muş,
çok mu üzülmüşüm ne,
umutlar sürerken can havliyle
kimin umurunda ?
Geçmez işte böyle zamanlarda
bok boğazdan
iki lokma...
Hangi yana dönsem acı,
söyle,
hanginizi yazalım
ey madenci ?
Analar ağlamadan
çocuklar öksüz,
karalar bağlamadan,
sıcak bir çorbadır düşleri...
Kız okusun, kurtarsın kendini,
oğul inmesin madene,
tezgahtar olur gerekirse,
emekli parasıylan yaparız elbet düğünü...
Ölürsek o günden önce yani,
görürlerse de mahsuru yok hani,
çoraplarımın delinmişliğini...
Bitmez,
tükenmez artık Somalı'nın hikayesi,
Birbirinden temiz düşler,
cesur yürekler,
kavuşamamış aşıklar hepsi,
İster şehit de,
ister takdir-i ilahi,
kandırın durun işte birbirinizi...
Ateş düştüğü yeri yakar,
ağlarsa analar ağlar,
elbet su akar
bulur yolunu,
Bu son olsun be insancıklar;
kırın zincirlerinizi,
koruyup onurunuzu
durdurun artık bu oyunu !
15 Mayıs 2014/02.28