Belirsizliğe rağmen maçlar seyircisiz başlayacak!

"Paranın ne önemi var? Mühim olan insanlık" şarkısını hatırlıyorsunuz değil mi?

Ancak, egemen dünyanın gerçeğinde, insanlığın değil, paranın gücü ve önemi çok daha büyük.

Uluslararası futbol araştırma merkezi diyor ki :

- En çok değer kaybı Türkiye Süper Ligi'nde olacak.

Hesap şu; 687 milyon euroluk bir değeri var Süper Lig'in. İptal olursa bu değer 485 milyon seviyesine düşecek.

Sağlık mı?

Yürü git işine yaa; egemenlerin parası yanında sağlığın ne önemi var?

Hatırladınız değil mi?

Ne diyordu klişe laf :

- Futbol, asla futbol değildir!

Tam bir endüstri olduğunu, yine-yeniden anladınız sanırım.

Nasıl bütün millete "Evde Kal" dense de, emekçilerin her gün işine gitmesi teşvik edildiyse, futbola da aynı yöntem uygulanacak.

Alt liglerin durumu belirsiz olsa da ağızlara sürülen "bir alt lige düşme yok" yatıştırması prim yapıyor.

Diğer spor dallarında durum sanki farklı mı ?

Hepsi aynı...

***

Daha Mart ayının başında "Lütfen paylaşın, çığ gibi büyüsün" başlığı altında bir öneri getirmiştim:

- Ligleri ertelemek mümkün. Ve daha vakit var... Daha önce yazdım yine yazıyorum. Kulüpler Birliği bir zahmet ortak karar alsın. Federasyonu zorlasın, kulüpler arka arkaya açıklama yapsın, futbolcular tepkilerini versin. Gerekirse BOYKOT! İnsanlara EVDE KAL derken, bu maçlara sporcuları zorlamanın anlamı nedir? Pozitif bir vaka çıkınca mı ERTELEME kararı alınacak?

Neyse çok geçmeden mecbur kalıp, ligleri durdurmuşlardı...

Peşinen söylemek isterim ki; yukarıda yazdıklarım bugün için de geçerli.

Salgın önlemleri hafifletildi ama değişen bir şey yok.

Şimdi futbol yine başlayacak-mış...

Tribünlere kimse alınmayacak.

Mecbur; paralı kanaldan maçlar izlenecek.

Yayın kuruluşu çok para döktü federasyona.

İpler onların ve uluslararası futbol endüstrisinin elinde.

Federasyonun ertelemek ve/veya tescil etme gücü şu aşamada zaten yok.

Ne dedi Sağlık Bakanı:

- Karar onların, bizim değil...

Şimdiden futbol, basketbol ve başlatılacak olan diğer spor branşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

***

Neredeyse dünyanın tamamında, 200 ülkede maçlar durduruldu. Daha doğru bir tanım ile; ertelendi.

Uygun zaman kollanacak.

İstisna olarak Belarus'un maçlara devam ettiğini zaten biliyorsunuz.

Ama yine biliyorsunuz ki; Fransa ile Hollanda, liglerini tescil ederken "insan sağlığı her şeyden önce gelir, kulüp zararlarını biz karşılarız, devlet ne güne duruyor ki" dedi.

Ülkeler doğal olarak birbirinden etkilenecek.

Bakalım kimler devam, kimler tamam diyecek.

Göreceğiz.

Testi pozitif çıkan Fatih Terim'in sözleri geldi aklıma:

- Seyircili oynanan bir spor dalını seyircisiz ve risk altında oynatıyorsunuz. Sağlığımız söz konusu, hayatımız söz konusu. Birilerine zarar gelecekse istediğinizi şampiyon yapın. Oynamayalım kardeşim. Ben komplo teorisi üretmiyorum, ama hepimiz paranoyak olduk...

Daha önceki gün Rıza Çalımbay çelişkileri gündeme taşıdı:

- Lig oynanmalı ama şu an en küçük risk varsa kesinlikle oynanmaması gerekiyor. Oyuncuların hepsi korkuyor. Vakalar varsa risk de vardır. Herkese evinizde oturun, sosyal mesafeyi koruyun, maske takın dediğimizde oyuncular tabii ki korkarlar.

Futbol gibi çok yakın temas gerektiren bir spordan söz ediyoruz.

Düşünsenize ikili mücadele hiç yok.

Köşe vuruşunda 20 futbolcu ceza sahasına gelememiş, yusuf yusuf...

Nasıl olacak ?

Aynısı basketbol için geçerli.

Nasıl adam adama oynayacaklar ?

Alan savunması, ribaunt...

Hepsi soru işareti.

Atletizmde kulvar 1,20 ...

Yüksek atlama minderi, sırık minderi, kum havuzu... en önemlisi ne yazık ki yetersiz olan soyunma odaları.

Voleybolda bloga çıkabilir mi sanıyorsunuz sporcular.

Yüzme havuzu kullanılabilir mi ?

En iyisi tenis ya da masa tenisine ağırlık verin; belki ülke farklı sporların da varlığından haberdar olur.

Baksanıza millet survivor yarışmasına kitlenip, saçma sapan oyunları-maçları bile, nefessiz izliyor. Dünyaca ünlü spor malzemeleri üreticisi de(?) naklen yayına sponsor oluyor.

***

"Mutlaka oynanmalı, aksi halde bu zararlarımızı hiç bir güç karşılayamaz" meselesi; yazımın en başında ifade ettiğim "sağlık yerine para" ikileminin net sonucudur.

Kulüpler ve birlik ?

Hiç görmedim; duymadım; bilmiyorum da...

Ortak karar alma şansları ve federasyonu yönlendirme güçleri, kişisel faydalarına göre değişiyor her zaman.

Çözüm üretip, alternatif öneri getirmelerini beklemek hayal...

Geldiğimiz noktanın özeti; ne yazık ki biraz ağır olacak:

- Futbol, endüstriyel bir güç...

Öyleyse, bu noktadan hareketle;

Bugün işçiler, emekçiler "Evde Kal" kampanyalarına rağmen, fabrikalarda nasıl üretmeye devam ettiriliyorsa...

Futbolcular da egemenlerin emri ile sahalara sürülüp, savaştırılacak...

Kalan sağlar, arenanın şampiyonu.

- Üzgünüm!