SON DAKİKA
Hava Durumu

Bak; İyiler var

Yazının Giriş Tarihi: 12.05.2023 00:10
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.05.2023 16:00

Az sonra mini bir tiyatro yazısı okuyacaksınız. Başlığa çektiğim ve reklam panolarından aşina olduğunuz İYİ Parti sloganı sizi şaşırtmasın.

O yüzden hemen hemen bir ön söz:

- İYİ Partili filan değilim; ancak bu bakış açısını çok değerli buluyorum.
Böylesi bir zamanda, hepimizin umut aşısı yapan sözcüklere ihtiyacı var. Kötülüklerin karşısında her zaman iyiler olacak.

Şarkı da öyle demiyor muydu?
- Dünyayı güzellik kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey...

SOSYAL SORUMLULUK
Topu topu bir avuç insan; hepsi iyilerin buluşması.

Müthiş amaçları var:

- Gelecekteki Hekimini Destekle!
Siz onlara belki manyak olarak bakabilir, ‘İşiniz mi yok yaa! Yedi ay bunun için prova yapılır mı’ diyebilirsiniz…

Ama merak edip gelip izlediniz; biliyorum.

İlk oyun hafta başındaydı; tek koltuk boş yok, üzerine iki oyun daha sahneye koydular. Bugün (12 Mayıs) dördüncü kez perde açıyor Majör Tiyatro Topluluğu. Biletler çoktaaaan tükendi.

Sosyal sorumluluk projesi olması gerekçesiyle, protokole dahi bilet satışı yapıldı. Hediye bilet yok yani…

Ayşe Alagöz altıncı oyunununda ‘Giren Çıkmaz Mahallesi’ sakinlerini ‘Müzikli Miras’ adlı eserinde buluşturdu… Dr. Yaşar Can Bağatırlar tarafından yönetilen oyun, kültür ve sanat aşığı, iş insanı ama aynı zamanda yazar ve şair olarak tanıdığımız Özkan İrman ve firması Minteks desteği ile yol aldı.

Nilüfer Belediyesi, Podyum Sanat Mahal, Zeki Müren Güzel Sanatlar Lisesi, Şahinkaya Eğitim Kurumları ve Arena Sahne Black Box desteklerini de unutmamak lazım gelir.

Hekimler ve gönüllü oyuncular; sahneye koydukları bu tiyatro serisiyle, tıp fakültesi öğrencileri için Türk Eğitim Vakfı’nın Hekimler Söylüyor burs fonuna bağışta bulunarak destek oluyor…

MÜZİKLİ MİRAS…
Pek çok izleyen, uzun yıllar sonra yeniden bir tiyatro etkinliğine gelmişlerdi sanırım.

Ki sadece bu etkinlik bile, tiyatro adına çok önemli bir adım…

Nitekim, oyunun içerisinde de yer alan, günümüz dijital dünyanın çıkmaz sokakları, milyonları esir almış durumda.

Tiyatrolar çoğu zamanlar yalnızları oynarken, büyük zorluklar içinde ayakta kalma mücadelesi verirken; özel bir gayretle sosyal sorumluluk arzusu, tiyatro keyfi ile birleşiverdi işte.

Ve sanırım izleyenler, bundan böyle kentimizdeki farklı tiyatro etkinliklerine de gitmeyi planlarına alacak…

Öyküye kısa bir giriş-çıkış geçiş yaparsam, Bursa’nın hayali bir mahallesi var:

- Giren Çıkmaz Mahallesi.

Her mahallenin olduğu gibi, bu bölgenin de farklı karakterleri olacak elbet.

Hayal de olsa, güzel mahalle…

Müziğin iyileştirici ve birleştirici özelliği, hepimizin ihtiyaç duyduğu birlik, sıcacık ilişkiler, İlhan ile İrem kardeşliği ve sürprizlerle beraber mutlu sonlar…

Dile kolay yedi ay her akşam çalışmış bu ekip; büyük emek var…

Amatör filan değiller, her biri muhteşem oynuyor…

Her birini ayakta alkışladım, alkışlıyorum. Genele yönelik bir kaç küçük not aktarmadan geçmem doğru olmayacak:

Oyuncu Yönetmeni Özlem Özkaşar ve Yönetmen Dr. Yaşar Can Bağatırlar: Çok söze gerek yok ki! Nefis bir planlama, doğru insanlara doğru oyun karakterleri eklenince, keyfimiz diyecek yoktu.

AMATÖR PROFESYONELLER
Sahnede kimler vardı kimler…

Ürperi Kördüğüm / Ayşe Alagöz: Hem yazarım, hem de oynarım dedi her saniye. Gelip sahnenin en önüne, tam karşıma oturup boşluğa konuşmaz mı ? Çok etkileyiciydi, izleyenler mesajı aldı sanırım…

Semiramis Bıçakçıgil / Hande Özemre Gençosman: Her zaman hayran olduğum bir kadın. Yıllar öncesinden günümüze eskimeyen bir dost. Oyunu sildi süpürdü, bizi Semiramis’e aşık etti valla. Oyunu her saniye diri tuttu, şanslıydım, en yakından izledim.

İlhan Bıçakçıgil / Arda İrman: Acayip sevdiğim bir adam zaten Arda. Piyanosu, sesi, gençliğine yakışan coşkusu ve zaten film artisi gibi bir delikanlı. Müziğe tutkun İlhan karakterine İrem’de eklenince çok huzur vericiydi.

İrem Bıçakçıgil / Dr. Özlem Kaya: Şık bir kadın doktordan, nefis şarkılar dinledik. Ben hüzünlendim, babama kaydı düşüncelerim; onun kemanıyla birlikte sesinden dinlediğim şarkılara gittim. Gözlerim doldu, sevindim…

Firdevs Fırtına / Esra Mütevelli: Çok farklı bir muhtar ila tanıştırdı bizi. Sertti, kuralcıydı, muhtarlık maaşı yetmiyordu ya, mahalle kazansın diye dilekler için çaput da satıyordu el altından…

Dijitalci Nuri / Dr. Enis Egel: Sahneye girdiği her an, seyirci farklı sürprizler bekledi. Dijitalciydi, ama fiziken izleyici onu çok sevdi. Gerçek hayatta doktordu, dijitalin doktoru olarak çıktı karşımıza. Doktorları kim sevmez ki?

Kristal Parıltı / Ece Köksal Uyanıklar: Tarz-ı hususi derler ya, öyleydi… Kostümü çok ayrıcalıklıydı, tebrik etmek şart… ‘Cuk’ diye oturan bir rolde büyüledi seyirciyi; çok da alkış aldı..
Gülnazik Hanım / Dr. Şule Aydın: Canlı performans cesaret ister bakalım. İlk sahne deneyimi; ama adı gibi nazik, harika, tertemiz bir esnaftı doktorumuz. Destek için ben de varım demesi yeter artar…

Yaşar Kaşar / Alparslan Yaşar: Mahallenin külhanbeyi veya kabadayısı değil; ama bıçkın, kocamış ve hala kanı deli akanı… Sesi de, delikanlı şivesi de gerçekçi olarak seyirciye ulaştı.

Sema / Selin İrman: Tam bir tıp öğrencisi. Fakülte giderleri için mecbur cafede çalışıyor. Zaten oyun da, geleceğin hekimlerini desteklemek için değil miydi ? Keşke arada bir fakültenin beyaz önlüğü ile de görseydik.

Mahalle Sakini / Dr. İlknur Gürel: Her ne kadar mahalle kültürlerimiz yok olmuş olsa da; bizim mahallede/sitede vs’de böyle bir sakin istiyorum. Hepimiz daha canlı ve aktif oluruz kesin… Coşku vericiydi…

Afacan Pro / Aslı Ademoğlu: Mahallenin bir zıpırı olmaz mı ? Elbette olur. Keşke oyun içinde birkaç zıpır afacan daha olsaydı, valla çok yakışırdı. Farkındalık yarattığın için tebrikler Pro; çillerini beğendik.

Bay Ve / Tolga Ataç: Bu dünyadan olmayan bir adam var Giren Çıkmaz Mahallesi’nde. Bu adam bir sürpriz yapacak ama ne ? Onu da finalde görecekmişiz. Mest etti bizi; var ol…

SON SÖZ…
Aç kalmışız tiyatroya, ne çok yazmışım. Ama görev kabul ettim. Çünkü, bu insanlar görev kabul edip, çok özel zaman ayırmışlar geleceğin hekimlerine destek olabilmek için. 

Benim ki de laf mı?

İki karakter daha var oyunda onları sona sakladım; biraz torpil geçeceğim:

Zekiye / Sibel Bağcı Uzun: Projenin koordinatörü atom karınca. Her taşın altından çıkan bir şahsiyet, yılmayan, yorulmayan, komple bir organizatör. Zekiye için yarattığı Azeri kimlik dikkat çekti, uyardı seyirciyi ve araya girip sahnedeki oyunu birleştirdi zaman zaman. Bir Azeri türkü vallahi iyi giderdi…

Dr. Murat / Özkan İrman: İş insanı, yirmiden fazla kitabın yazarı, şair, sinema yapımcısı, çocukluk arkadaşım ve sahnede de arkadışım-dı… Oyunun hamisi… Say say bitmez. Daha çook ayrıntı var ya; bir başka zamana kalsın… Sahneye yakışan bir adam ve ilk andan sona kadar yarattığı aura seyirciyi vurdu. Semiramis için gelen bu doktoru çok sevdik nitekim…

Özetin özeti dostlar; bu sosyal sorumluluk projesi yapmacık bir etkinlik değil, geleceğin hekimlerine olan destek kadar, kültürel anlamdaki farkındalık için çok değerliydi.

Elbette devamı gelir.

Emeği geçenlerin önünde sevgi ve saygıyla eğiliyorum...

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.