Adettendir, her yıl 10-15 Kasım’da The Economist’in o meşhur kapak resmi hakkında yorumlarımı yazıyorum.
Bu yıl da geleneği bozmayacağım.
Tabii burada soru, bu resim daha doğrusu illüstrasyon ile ne mesaj vermiş, The Economist?
Kehanette mi bulunmuş yoksa olası gelişmelere bakarak tahmin mi yapmış?

Gelelim kapak resmine; benim okumam şöyle;
...
İlk olarak ABD’nin kuruluşunun 250 yılında Donald Trump'ın ikinci başkanlık döneminin yarattığı belirsizliği ve kaosu tam merkeze yerleştirmiş. Bunu kaotik bir dünya haritasıyla ve otokratik yönetime karşı kelepçeden çıkan bir yumrukla özgürlük talebinin 2026’da büyüyeceğini vurgulamış.
Resmin tümünde; jeopolitik ve ekonomik riskler ve teknolojik değişimler öne çıkarılmış.
Temel olarak, iki ana renk kullanılmış; mavi ve kırmızı.
Mavi; bilim, keşif, teknoloji ve sanatı anlatıyor.
Kırmızı; para, güç, silah, savaş ve yıkımı anlatıyor.
Bu parametreler yıkıcı ve yaratıcı güç arasındaki çatışmayı anlatıyor.
Ben bu anlatımdan “Soğuk Savaş 2.0”’a vurgu yaptığını düşünüyorum.

Kutbun bir kanadı ABD olurken, diğer kanat bu kez Rusya değil, Çin.
Resimde bütün kısıtlamalara rağmen Çin dünya mal sevkiyatına devam ediyor.
Keza savaşın Ortadoğu’da ve Ukrayna’da 2026 yılında da devam edeceği mesajı verilmiş.
2026’da da biyolojik riskler ve küresel sağlık kartellerinin hamlelerinin devam edeceğini bolca kullanılan füzelerle eşit büyüklükteki şırıngalardan;
Ve de yapay zekanın beyinleri de yönlendireceği, doların değer kaybedeceği ve futbolda şikelerin tüm dünyayı sarsacağını, bir futbolcunun volesinden anlıyoruz.
Benim yorumum bu. Ama bir de yapay zekaya sordum;
Verdiği yanıtlar şöyle:
“ABD'nin 250. Yılı Bağımsızlık Günü kutlamaları, siyasi kutuplaşmayı derinleştirecek: Sağcılar "Amerikan Rüyası"nı, solcular "karanlık tarihi" vurgulayacak.
Demokrasi krizi; Trump'ın kitlesel deportasyonları iş dünyasını rahatsız edebilir, halk desteği azalabilir.
ABD izolasyonizmi Çin'e "altın fırsat": Beş yıllık plan yeşil, yüksek teknolojili ve verimli olacak. Kültürel ihracat yumuşak gücü artıracak. Hindistan dördüncü büyük ekonomi olacak, nüfus sayımı kast ve cinsiyet politikalarını şekillendirecek. Asya'da ABD'ye güven azalacak.
ABD rolü kritik: Filistin'de Gazze odaklı gelecek; İsrail iç politikaya dönecek. Suriye yeni lideriyle değişim umudu taşıyor.
Kilo verme ilaçları (ikinci nesil) küreselleşecek; Las Vegas'ta "Enhanced Games" (dopingli spor) tartışma yaratacak. İnsanoid robot rekabeti kızışacak; Jeotermal enerji "zorunlu" hale gelecek; nadir toprak madenciliği Batı yatırımı gerektirecek.
Paris Anlaşması'nın 1.5 °C hedefi başarısız olacak.”
KEHANET Mİ?
Hani The Ekonomist’in kapağının kehanet olduğunu iddia edenler de var. Bir de dünyayı kontrol eden “küresel güç odaklarının” önümüzdeki yıl neler yapacağını anlatıyor, diyenler var ya;
Doğru mu?
Bence doğru değil.
Bunlar tahmin.
Tüm bunları tahmin hatta doğru tahmin etmenin üç yolu var;
1- İyi gözlem, iyi yorum
2- Bir yolla organize etmek
3- Kehanet
Bana göre, yüzde 80 iyi gözlem, iyi yorum; yüzde 20 organize edenlere yardımcı olmak.
Kehanet?
Kehanet yüzde sıfır.