Türkiye'de bildim bileli, sağ ve sol oy dengesi yüzde 65 sağ, yüzde 35 sol şeklinde kabul görmüştür. Bunun nedeni kentsel alanlarda yaşayanlarla kırsal alanda yaşayanlar dengesidir.
Kırsal alanda yaşayan seçmen daha muhafazakar algılara sahip olduğundan, CHP'nin buralardan aldığı oy yüzde 10-15 aralığında kalırken, sağ partilerin (DP-AP-ANAP-DYP-AKP) oyu yüzde 80 - 85’lere ulaşmaktadır.
Kent merkezlerinde ise daha seküler bir seçmen bulunduğundan (70 - 80’li yıllarda) sol ve seküler gözüken liberal sağ oy dengesi hep öndeydi.
Kırsal alanın nüfus içindeki ağırlığı 90’lı yıllarda değişmeye başladı. Çünkü 70’lerde başlayan ama 90’larda nüfus çoğunluğunu ele geçiren kırsal alanın yeni kitlesi kente yerleşmişti.
Fakat kentleşmedeki hızlı değişim ve kentlerin aşırı büyümesi sonucu kırsaldan gelen göç dalgası, kırsal gelenekçileri kent nüfusu içinde eritemediğinden, seçimlerdeki yüzde 65 sağ - yüzde 35 sol oy dengesi 2010'lu yıllara kadar devam etti.
Ne var ki, merkez sağ olarak adlandırabileceğimiz Cumhuriyetçi-seküler, ılımlı sağ seçmen ideolojik hegamonyasını devam ettiremedi. Yerini daha radikal İslami söyleme terk etti. Böylece merkez sağ siyaseten çözüldü, partisel olarak varlığını kaybetti.
Diğer yandan, kırsal alandan gelen muhafazakar seçmenin çocukları kentsel yaşamın bir parçası olarak yaşama dahil olunca, değişen kuşak yapısı İslamcılıktan uzaklaşmaya, daha seküler yaşam tarzına doğru kaymaya, siyasi tercihlerini de değiştirmeye başladı.
2017 Anayasa Referandumu, 2018 Genel Seçimleri ve 2019 Yerel Seçimleriyle birlikte geleneksel olarak oluşmuş olan yüzde 65 sağ - yüzde35 sol oy dengesi, bu gelişmelerin etkisiyle bozulmaya başladı.
Her üç seçim başka denge ve maniplasyonlarla kıl payı iktidar lehine sonuçlanmasına rağmen, 2023 Genel Seçimleri ise muhalefet bloku açısından tam bir yol kazası olarak sonuçlandı.
Oysa ki, seçmen yapısı tamamen geçmiş merkez sağ ve merkez solun harmanı durumunda olan cumhuriyetçilik, modern milliyetçilik, sosyal devlet ve yaşam tarzı olarak sekülerizm lehine değişmişti.
Bu gelişme kendini 2024 Yerel Seçimleri'nde kendini ortaya çıkardı.
Açıkça ülkede sosyolojik bir değişim olduğu gözüküyor, insan ve seçmen yapısı değişiyordu. 1950’lerde başlayan ve 2000’li yıllara kadar gelen 65 sağ - 35 sol oy dengesi artık önemini yitirdi.
YENİ DENGELER
Gerek muhalefet, gerekse iktidar yeni dengeleri, yeni seçmen profilini artık çözdü.
CHP’nin etrafına aldığı minik sağ parti ve liderlerin aslında bir hikmeti olmadığını hem kendi anladı, hem de bu siyasi kişilikler anladı.
O nedenle, yeniden AKP'ye doğru yöneldiler.
...
Artık şu bir gerçek ki, ülke olarak yeni bir dönemdeyiz, yeni seçmen davranışlarıyla karşı karşıyayız.
2023 seçimlerinden başlarsak;
Cumhurbaşkanlığı Seçiminde Erdoğan, muhalefetin adayı Kılıçdaroğlu’ndan 2 milyon 300 bin fazla oy aldı.
Ülkede her yıl ortalama 500 bin (2024’te 510 bin) ölen, -ki bunlar seçmendir- keza 900 bin (2024’te 937 bin) doğan insan var ve bunlar bunlar henüz seçmen değil.
...
Resmi verilere göre 2028’de 71 milyon seçmen olacak.
2023 yılında toplam seçmen sayımız 64 milyondu.
Bugünden hesap yapılması durumunda eski seçmenden 1.5 milyon eksilmesine karşılık, yaklaşık 9 milyon yeni seçmen oy kullanacak.
Genç seçmenler üzerinde yapılan araştırmalarda oy dengesi tam tersi olarak, yüzde 65 sol ve muhalefet oyları, yüzde 25 iktidar ve geleneksel muhafazakar oylar şeklinde gözükmektedir.
Diğer yandan, 60 yaş üstü seçmenin yüzde 80'i iktidar ve geleneksel muhafazakar partilere yönelirken, ancak yüzde 20’si sol ve muhalefet blokuna oy veriyor.
Bu istatistik üzerinden yapılan similasyonlarda ölümü gerçekleşen 1.5 milyon secmenden bir milyonu iktidar blokuna ait olduğundan, oylarda bir azalma gözüküyor.
Keza yeni seçmenden eklenecek olan 3 milyon oydan düşüldüğünde, iktidar cephesi 2 milyon yeni seçmen kazanıyor.
Muhalefet bloku ise, yeni kazanacağı 5.5 milyon seçmenden 500 bin düşülürse, 5 milyon yeni seçmen kazanıyor.
Bu istatistik üzerinden, yapılan similasyone göre, her koşulda muhalefet bloku, iktidar blokundan fazla oy alıyor ve iktidar el değiştiriyor.
Similasyona, ekonomik veriler, yoksullaşma, hukuksuzluk gibi parametreler eklendiğinde, hem kentsel nüfusta, hem de geçmişte iktidarın kalesi gibi gözüken kırsal alan içinde değerlendirilen Orta Anadolu ve Doğu illerinde seçmenlerin minimum yüzde 2 oranında muhalefet lehine, eğilim değiştirdikleri görülüyor.
...
Sonuç olarak bugün yapılacak bir parlamento seçiminde, iktidar - muhalefet dengesi oy bazında muhalefet lehine yüzde 5-6 oranında değişikliğe uğruyor.
Diğer yandan bütün ittifak ilişkilerine rağmen herhangi bir cumhurbaşkanlığı seçiminde DEM Parti seçmeninin yüzde 70'i Cumhur İttifakı adayına oy vermeyeceğini söylüyor.
...
Oy ve kültürdeki bu değişim iktidarı korkutuyor o nedenle başka siyasi ilişki ve dengeler aranıyor.