İş şirazeden çıkmaya başladı

Hurafe: "Boş, batıl inanışlar; rivayetler, efsaneler, dinde olmayan ve sonradan dine eklendiği belli olan asılsız inançlar, uğursuzlukla ilgili inanışlar. Olağan davranışları etkilemek ve tabiat düzenini değiştirmek için yapılan büyüler. Üfürükçülük ve yatırlardan medet ummak."

İş şirazesinden öyle çıkarılıyor ki, her düşünce, karşı çıkma dine karşı hakaret diye algılanmaya başlandı. Bilinçli yapılan bir davranış aslında; özgür, bağımsız düşünenlerin düşüncelerini ifade etmelerini kısıtlamak ve etki alanlarını daraltmak için bilinçli yapılıyor...

Aynı savcı buyurmuş ki, Atatürkçülük de din değildir...

Aklı başında olan bir Allah'ın kulunu göstersin, Atatürkçülüğü din diye kabul eden...

Ha, Atatürk ve ilkelerine gönülden bağlı olmayı, bir dine bağlı gibi görmeyi ancak o savcı gibi algılayanların üreteceği bir 'hurafe' olur ancak...

Pertev Naili Boratav, 100 Soruda Türk Folkloru kitabında halk arasında yaygın olan batıl inanışlara bir dizi örnek vermiştir.

Sol kulak çınlarsa bir yerlerde kötü, sağ çınlarsa iyi söz edilmektedir
Köpek uluması ölümün habercisidir
Siftah parası uğurludur, çeneye sürülür, para kadar kıllar artar
Yolcunun arkasından su dök, yolu kolay ola
Elbisenin söküğünü çıkarmadan dikme, kısmetin bağlanır
Dudağını emen çocuk büyüyünce katil olur
İki bayram arası evlenilmez
Gece tırnak kesenin ömrü kısalır
Başkasının evinde çamaşır kurutanın evi kurur
Gece vakti sokağa bulaşık suyu dökülmez, cinler kızar
Çocuk emeklerse eve misafir gelecektir
Bir meclise birden sessizlik çökmesi, şeytanın geldiğine işarettir
Kurşun dökmekle kötü varlıklar dağılır, hasta iyileşir
Kahve fincanı ters kapanıp soğutulursa oluşan şekilden kader okunur
Kahvenin üzerine kırlangıç pisliği serperek büyülenmiş kişiye içirmek
Köpek tersi yoğurtla karıştırılarak veremliye içirilirse iyileşir
Ekşiye aşeren kıza, tatlıya aşeren oğlana gebedir

Çok merak edip öğretmen arkadaşlara sormuşsun savcı bey 'hurafe nedir?' diye...

Yukarıdaki hurafe örnekleri yetmediyse savcı Yusuf Bahadır Özay'a önerim, Artvin sakin ve olgun insanların yaşadığı bir kenttir; boş zamanı olacaktır; Pertev Naili Boratav, İlhan Başgöz'ün Anadolu Folkloru üzerine yazdıklarını biraz okusun.

Savcının tutumunu okuyunca aşağıdaki fıra aklıma geldi.

Kör bir adam her gece dışarı çıkarken gaz lambasını yanına alırmış.
Bir gün onu gören biri dalga geçmek maksadıyla demiş ki;
-"Sen zaten körsün..! Ne gerek var bu lambaya?"
Kör adam yanıt vermiş;
-"Doğru benim için gerek yok ama ben senin gibi körlerin bana çarpmamsı için taşıyorum, bu lambayı."

Sayın savcı sizin görev yaptığınız Artvin'e kar yağmadı mı? Gençler, çocuklar kardan adam yapmışlardır da, hemen harekete geç, sizin gibilerin kardan adamı da put olarak yorumladılar da.

Artvin gibi aydın bir kente yakışmıyorsunuz sayın savcı bey.

twitter.com/yazicimuhsin