SON DAKİKA
Hava Durumu

Hepsi okumuş çocuklar...

Yazının Giriş Tarihi: 27.06.2013 10:38
Yazının Güncellenme Tarihi: 27.06.2013 10:38

Galiba bizler 21. Yüzyıl insanları; kafalarımızda oluşturduğumuz demokrasi düşüncesiyle avunup duruyoruz.

Demokrasi gereği sizi yöneteceğim diye başa geçen kişinin halka karşı tutumunu gördükçe bu düşünceye katılmamak mümkün değil.

Günümüzde seçimle gelen kişilerin demokrasi anlayışını tanımlarken;

Coplu demokrasi...
Gazlı demokrasi...
TOMA'lı demokrasi...
Ayetli demokrasi...
İleri demokrasi...
Ben bilirim demokrasisi...
Ayaklar baş olur mu demokrasisi...
Çapulcular demokrasisi...
.....................
Seç seçebilirsen...
Bizde demokrasi tanımı çok...

En güzel tanım da halkına karşı aşırı gaz kullanan polisin kahraman ilan edildiği demokrasi türüdür.

Herbert Spencer de diyor ki: "Çoğunluğun azınlık tarafından yönetimi tiranlıktır; azınlığın çoğunluk tarafından yönetimi de tiranlıktır. Her iki durumda da 'senin istediğin gibi değil, bizim istediğimiz gibi yapacaksın' kuralı geçerlidir."

Ben yüzde 50'yi temsil ediyorum istediğimi yaparım demek "tiranlık anlayışıdır".

Demokrasi türlerinden en iyisini seçecek olursak: "Beni destekleyen yüzde 50'yi evde zor tutuyorum; salarım üzerinize" olsa gerek...

Demokrasilerde azınlık ya da çoğunluktan önce tüm haklarının güvencede olup olmadığıdır.

Beni seçtilerse, ben istediğimi yaparım dedin mi; Gezi Parkı gençlik halk hareketleri kendiliğinden doğar.

Ben istediğimi yaparım anlayışına karşı halkın tepki göstermesi en doğal demokratik haktır. Bu hakka karşı gelmek "tiranlaşmak" demektir. Hele bu karşı gelişi polis marifetiyle sağlamaya çalıştığınız an meşruluğunuzu giderek kaybedersiniz.

John F. Kennedy de diyor ki: "Demokrasilerde bir seçmenin cehaleti bütün halkın güvenliği için tehlikedir."

Bir kişiyle tartışıyorum; "Mali sermayeyi kim elinde tutyorsa 'faiz lobisi' onların elindedir", diyorum. Bana dönüp, "Ben mali mulu sermayeden anlamam. Bu işlerin arkasında kışkırtıcı 'faiz lobisi' vardır" karşılığını veriyor.

Mali sermayeden anlamaz; ama "faiz lobisinin" işi olduğunu savunur.

Kulaktan duyma/doldurma ve itaat düzeyinde bağlanarak davranan kişileri görünce Kennedy'nin düşüncelerine katılmamak mümkün değil.

Yurttaşın cehaleti, yöneticinin cehaleti ve gücüyle birleşince ortaya bugünün görüntüsü çıkıyor.

Kamu düzenini sağlayacağım diye, tüm halkın üzerinde baskı kurmaya kalkmak; vicdanlarda yara açmaktan başka bir işe yaramaz ve kamu düzeninin temeline dinamit koymak gibidir...

"Yöneticiler, iktidara saltanat sürmek için değil, halka hizmet için getirilmişlerdir. Ulusa karşı olan görevlerini kötüye kullandıkları takdirde, şu ya da bu biçimde ulusal iradenin kendi haklarında vereceği kararla karşılaşırlar. Ulus tarafından, ulus adına devleti yönetmeye yetkili kılınanlar, gerektiğinde ulusa hesap vermek zorunda olduklarını bilmelidirler." (Mustafa Kemal Atatürk)

Ve Türk gençliği 21. Yüzyıl'ın tartışmasız liderinin Atatürk olduğunu ilan etmiştir.

Hepsi okumuş çocuklar...

Doğa, insan, hayvan haklarının ne olduğunu iyi biliyorlar.

Kimseye eyvallahları yok...

İtaat kültürünü unutmuşlar...

Çıkar ilişkileri ile bir yerlere bağlı değiller...

Başları dik, onurlu gençler...

Bize güven verdiğiniz için size teşekkürler...
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.