SON DAKİKA
Hava Durumu

Değişim isteği

Yazının Giriş Tarihi: 18.03.2023 10:13
Yazının Güncellenme Tarihi: 18.03.2023 10:13

Toplumu yoksulluk tabanında birleştirip yardıma muhtaç hale getirmeyi, yoksullaşan insanlara yardımı hizmet başarısı olarak ilan ettiler.

Ve sonunda, “haaaaa bana destek vermezseniz aç kalırsınız” demeye başladılar.

Yaşamın her alanını enkaza dönüştürerek felaketlerin yaşanmasına yol açtılar. Büyük çaplı ekonomik bunalımlar, yangınlar, depremler ve sel baskınları olağan hale geldi.

İhmalkârlık, bilinçsizlik, önlem alınmadığından dolayı binlerce dönüm alan yanıyor, on binlerce insan enkaz altında can veriyor, yüzlerce insan şehir içinde yollarda selde boğuluyor.

Ve bu durumdan sorumlu olanlar değil de bu sorunları dile getirenler suçlanır oldu.

Bütün bu ağır sorunlara rağmen, “Benden başka ülkeyi yönetme gücüne sahip kimse yok ki” duygusu verecek algı dayatmalarına girişiyorlar.

Ve propaganda şiddeti bugün görünür hale geldi.

Şiddetin her türlüsüne karşı durmak toplumdaki her yurttaşın temel görevi olmalıdır.

Şiddeti ve kargaşayı çıkış yolu görmek bu topluma ve demokrasi geleneğine en büyük düşmanlık olacaktır. 

1960,1971, 1980, 1997 yıllarındaki baskı ve müdahalelerinin toplumun istek ve dinamikleri karşısında başarısız olduğu ve çok büyük zarar verdiğini biliyoruz.

Filmi yeni baştan oynatmaya kalkanlar, filmin hüzünlü şekilde biteceğini bilmeliler.

Halk iradesine karşı müdahalenin günümüz koşullarında sürdürülebilir olabileceğini sanmıyorum.

2002 yılındaki değişim isteği neyse bugün de değişim isteği aynı şeydir. Halk değişim isteğine yöneldiyse bu değişimi durdurmak zordur. 

Değişimi iyi yöneten toplumlar inanılmaz ilerlemeler sağladılar. Güney Kore, Japonya, Kosta Rika, Finlandiya, Estonya, İzlanda gibi ülkeler değişimi sağladılar.

Mustafa Kemal Atatürk bu değişimi çok iyi kavrayan liderdi. Çok önemli atılımlar yapmasına karşılık kendisinden sonra gelenler bu değişimi anlayamadılar ya da karşı çıktılar. Yani değişim isteği mücadelesi güdük kaldı.

Değişim isteği ne mi? 

İnsanımız onurluca yaşayacak ekonomik gelir istiyor. Ücret adaleti, hukuk alanında adalet, eşitlik, demokrasi, düşünce özgürlüğü, liyakat, iyi eğitim, her alanda saydamlık istiyor...

Her gelenin kendi inanç ve ideolojisine göre toplumu şekillendirmesini istemiyor. Demokrasi, eşitlik ve insan haklarına dayalı bir yönetim biçimini istemek toplumun en önemli isteği haline geldi. 

Kendi inancını ve ideolojisini iktidarda görenlerin demokrasi var dedikleri sistemi toplum aşmak istiyor. Geçmişte NATO kafalı generallerin dayatmasını bu toplum kabul etmediyse bugünde inanç temelindeki dayatmaları kabul etmiyor.

Bugün, toplumun değişim isteği bütün siyasi partileri aşmış durumda. 

Bu değişimi iyi anlayanlar gelecekte var olacaklardır.
 

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.