SON DAKİKA
Hava Durumu

Darbeciler darbecilere karşı!

Yazının Giriş Tarihi: 10.07.2013 02:34
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.07.2013 02:34

Mübarek'i deviren ordu da uzun yıllardır Amerikan yanlısıydı.

Müslüman Kardeşler, ABD ile pazarlık sonucu ılımlı İslam'a yöneleceğini biat edince onlar da ABD yanlısı oldular...

Mursi'yi deviren general Sisi de Amerikan yanlısı...

Muhalefetin güçlü adamı Baradey, gönüllü ABD yanlısı...

Amerikan yanlısı Mübarek'i deviren general Tantavi'de Amerikan yanlısı idi.

Tantavi'yi kutlayan Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayip Erdoğan da Amerikan yanlısı...

ABD yandaşları, ABD yandaşlarına karşı...

Ne güzel demokrasi mücadelesi değil mi?

Zaten bu coğrafyada ABD çizgisinin dışına çıktın mı?

Ya terörist ya da haydut devlet oluyorsun...!

Aralarındaki mücadele, ben ABD'ye senden daha iyi hizmet ederim yarışına dönüşüyor.

Bakın size ibretlik diyalogları verelim. ABD yandaşları mücadelesinin geldiği düzey..

İşte o konuşmalar:

Mursi: Ordunun sorumlukları arasında hükümetin meşruiyetini korumak vardır.
El Sisi: Ne meşruiyeti? Ordu halkın iradesini takip eder. Son haberlere göre halk seni istemiyor.
Mursi: Benim destekçilerim daha fazla ve buna sessiz kalmazlar.
El Sisi: Ordu kimsenin ülkeyi yıkmasına izin vermez. Kim olursa olsun.
Mursi: Eğer gitmek istemezsem?
El Sisi: Bu iş bitti. Şerefinle emekli ol. Taraftarlarını halkı tehdit etmek için kullanmak yerine onlara evlere gitmeleri çağrısında bulun ve kan akmasını önle.
Mursi: Ama bu askeri darbe. 'ABD sizi bitirir.'
El Sisi: Biz Mısır halkına önem veririz ABD'ye değil. Sana dürüst olacağım. Elimizde sen ve senin emrinde çalışan hükümet yetkililerinin ulusal güvenliği tehlikeye attığını gösteren yeteri kadar kanıt var.
Mursi: Birilerini arayarak danışmak istiyorum.
El Sisi: Sadece ailenle konuşabilirsin. Şu anda ev hapsindesin.
Mursi: Görevi bırakırsam Müslüman Kardeşler buna sessiz kalmaz. Ülkeyi ateşe verir.
El Sisi: Örgütün bir şey yapsın. O zaman ordunun nasıl karşılık vereceğini görürsün. Dikkatli ol. Çok iyi biliyorsun ki; savunma bakanı halkın iradesini takip eder. Seni bu makama getiren tek kişiyim ve seni indirebilecek tek kişi de benim. Beni kovamazsın senin meşruiyetin kalmadı.
Mursi: İstifa etmem karşılığında bana ve aileme ülkeyi terk etme ve hakkımda dava açılmama garantisi verin.
El Sisi: Yapabileceğim bir şey yok. Buna mahkeme karar verecek.
Mursi: Peki o zaman. Biz savaşacağız ve kimin kazanacağını göreceğiz.
El Sisi: Halkın iradesi kazanacak.

Ne garip değil mi?

Mursi kendini ABD'nin getirdiğini ve hala arkasında olduğunu zannederek El Sisi'ye posta koymaya çalışıyor. El Sisi ise ABD ile anlaşmasının getirdiği rahatlıkla Mursi ile dalga geçiyor. Gerçekte ise Mısır halkının iradesinin yönetime yansımaması için durmadan turuva atı değiştiren güç ABD'dir. Bir taraftan da İsrail'in geleceğini garanti altına almak istiyor.

Mısır'da olanlar; Irak, Libya, Suriye ve Tunus bağlamından ayrı düşünülemez. Irak, Libya ve Suriye'nin alt yapısı, insan kaynakları ekonomisi çökertildiği gibi kaynaklarına ABD ve Batı tarafından el kondu. Bu ülkelerin çökertilmesi doğrudan İsrail'in geleceği ile ilgilidir.

Şimdi sıra Mısır'ın altyapı ve insan kaynaklarının yok edilmesine gelmiştir.

Türkiye darbeye karşı çıkıyoruz adı altında Mısır'da bir iç savaşın çıkmasına zemin hazırlamamalıdır.

Kardeş Mısır halkı kendi iradesini kullanabilse sorunu kendi lehine zaten çözeceketir.

Halkın son yıllardaki yoğun mücadelesi bugün tartışılmaya başlandı...

Mısır'da, "darbe mi, devrim mi oldu?"

Hiçbiri olmadı!

Ne oldu o zaman?

Amerikan darbeler zinciri oldu!

Mısır halkının Tahrir Meydanı'ndaki mücadelesini selamlıyorum... İktidarı belirleyecek durumda değiller; ama eninde sonunda olacaklar.

Demokrasi kültür ve kurumlarının eksikliği, laiklik geleneğinin zayıf oluşu yüzünden bizim anladığımız anlamda Mısır'da demokrasi beklemek gerçekçi değildi.

O zaman beklenen ne?

Türkiye'de yaratılan ileri demokrasi - Ilımlı İslam Projesi - türünün Mısır'a ihraç edilmek istenmesi...

Birileri bu ihracattan ürkmüş olabilir...

İhracat sevdalılarının Mısır'da demokrasi sevdalısı kesilmesinin nedeni budur.

Kendi ülkesinde demokrasi uygulanıp uygulanmamasının onlar için önemi yoktur.

Bizdeki etkili ve yetkililer dedi ki, Mısır'da askerin elindeki silahlar halkındır, halka karşı kullanılamaz.

Türkiye'de polisin elindeki TOMA'ların, AKREP'lerin, biber gazlarının parasını kim veriyor? Kime karşı kullanılıyor?

Kendi ülkesindeki tüm demokratik hareketleri amansız bir biçimde bastıracaksın; Mısır'da demokrasi kahramanlığına soyunacaksın...

Koca bir propaganda makinesi ile her istediği sonucu alacaklarını düşünüyorlar...

Bir garip olayda İstanbul'da yaşandı

İstanbul Güvenlik Şube Müdürü Yunus Dolar demiş ki:

"Gaz mermisinden korunmayı bilmiyorsanız burada işiniz ne?"

Bundan böyle İstanbul'da herhangi bir gösteriye katılmak istiyorsanız, gazın mermisinden, TOMA'nın hışmından, AKREP'in gazlı suyundan korunmayı öğrenip geleceksiniz. Yoksa halk; Taksim'de yapılana razı olacak.

Böyle giderse, yurttaşın gösterilerde kendini nasıl koruyacağını öğretecek kurslara gitmek zorunda kalacak.

Sayın Dolar, iyi fikir ya... en azından bazı girişimcilere iş alanı da yaratılmış olur. Gösteriye katılmak için kurs sertifikası olmayanlara para cezası da kesilsin. Böylelikle devlete gelir de olur.

Sayın Yunus Dolar, unutmayın ki, sizin göreviniz oradaki yurttaşların güvenliğini korumak; tehdit etmek değil.

Yükleniyor..
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.