Önce Yıldırım CHP İlçe Başkanlığı, Başkan İlhami Gün’ün basın açıklaması yapacağını duyurdu.
Ardından da,
E-posta adresime Yıldırım Belediye Başkanı imzasıyla iki davet bir de haber düştü.
Davetlerden ilki Yıldırım Belediyesi tarafından bu yıl 5’ncisi gerçekleştirilen Geleneksel El Emekleri Festivali…
Diğeri de 28 Haziran’da hizmete sunulacak olan Dr. Sadık Ahmet Gençlik ve Spor Merkezi’nin açılışı…
Duyuru ise arsasını bağışlayan iyiliksever yurttaşın adıyla anılacak olan Makbule Tevfik Yıldırım Engelsiz Yaşam Merkezi’nde gelinen aşamayı içeren bilgiler taşıyor.
Yıldırım Belediye Başkanı açılış, duyuru gibi etkinlikler yaparken CHP ilçe Başkanı basın açıklamasına davet ediyor.
Bu durum gerçekleri kamuoyuyla paylaşmayı ilke edinen biz gazeteciler açısından oldukça önemli…
Yoksa Yıldırım’da bizim bilmediğimiz bir şeyler mi oluyor diye de düşünmeden edemiyor insan?
Oysa bizim gözlemlerimize göre;
Oktay Yılmaz Başkan’ın kentsel dönüşüm atılımlarından Cumalıkızık Orman Parkı’na, uyumayan kütüphanelerden kapalı pazar alanlarına dek ilçeye kattığı çok değer var.
Halka ait kaynakları doğru ve efektif kullanmak koşuluyla kent yararına, toplumsal gelişmeye dönük girişimler her zaman desteklenir.
Ancak aksi iddialar da varsa öne sürenin açıklamalarına dikkat kesilinir.
Elbette ki hizmet etmek kutsal…
Ama popülist yaklaşımlar sergilemek adına kaynakları çarçur etmek, bütçeyi aşan oranlarda krediler kullanmak ise doğaldır ki gündeme taşınır.
CHP Yıldırım İlçe Başkanı İlhami Gün de hem taşıdığı sorumluluk gereği hem de Yıldırım’da yaşayan yurttaşlar adına olanı biteni bir basın açıklaması düzenleyerek kamuoyuyla paylaştı.
2024'de gerçekleşen yerel seçimler öncesinde Yıldırım İlçe Başkanlığı’nı üstlenen, Şubat 2025’de yapılan Olağanüstü Kongre’yle yeniden seçilen İlhami Gün, duruşuyla nezaketiyle, yapıcı eleştirileriyle dikkat çeken bir siyaset insanı.
Onun için;
“Yıldırım Belediyesi’ni kim bu hale getirdi? Getirenler rantın, israfın, beceriksizliğin hesabını verecektir” diyen Gün’ün öne sürdükleri önemli.
CHP Bursa Milletvekili Hasan Öztürk’ün de katıldığı açıklamada Gün’ün tespit ve eleştirileri şöyle;
“Bir zamanlar Bursa’nın kalbi olan, emekçinin, esnafın, memurun alın teriyle kazanılmış ödenen vergilerle ekonomisini güçlendiren Yıldırım, bugün Türkiye’nin en borçlu ilçe belediyesi haline gelmiştir.
Kamu kaynakları şeffaflık ilkesine aykırı bir biçimde kullanılmış, belediye kasası adeta aile şirketi gibi yönetilmiştir.
İlçemiz Yıldırım’da çocuk parkları bakımsızlıktan çürürken, yollar delik deşikken, sosyal yardımlar kısıtlanırken, vatandaşlarımızın önemli bir kısmı yeterince belediye hizmetlerine erişemezken çağdaş ve çağ atlatan, vizyoner ve kent kültürünü oluşturan hangi hizmetler adına bu borç yapılmıştır?
Bu borçlanma tesadüfi değil, tam anlamıyla bir beceriksizliğin, plansızlığın 'ben yaptım oldu' anlayışının ortaya çıkardığı kötü yönetimin ve israf düzeninin sonucudur!
AKP’li Yıldırım Belediyesi yıllardır vizyonsuzlukla, rantsal dönüşümle, hesapsız işlerle ilçemizi uçurumun eşiğine sürüklemiştir.
Türkiye’nin sayılı ilk on ilçe belediyesi arasında yer alan, 48 ilin büyüklüğü çapındaki bir ilçe belediyesi düşünün: Ne eğitim yatırımı var ne de istihdam projesi.
Ama Türkiye’nin en borçlu ikinci ilçe Belediyesi konumunda!
Şimdi durum böyleyken sormak lazım nereye gitti bu paralar?
Yıldırımlılar merak ediyor:
Bizde Yıldırım halkı adına soruyoruz Yıldırımlıların paraları, hangi yandaşa, nasıl ve neden aktarıldı?
Siz yirmi beş yıldır hizmet adı altında enkaz yarattınız önümüzdeki üç yılda da enkazı büyütmeye kararlısınız.
Ancak Yıldırım sahipsiz değildir.
CHP olarak biz Yıldırım’ı içine düştüğü karanlıktan çıkaracak, halkın belediyesini halkla ve hakça yönetecek yoksulun, işsizin, öğrencinin ve kadının yanında olacak kadrolara sahibiz.
Buradan bir kez daha çağrıda bulunuyorum:
Belediyeyi bu hale getirenler, Yıldırım halkından özür dilemeli, özür dilemek yetmez hesap da vermeli…
Sorumlular ve yetkililer her kuruşun hesabını kamuoyu önünde açıklamalı…"
İlhami Başkan’ın tespit ve soruları açık ve net…
Evet Başkan, CHP Yıldırım İlçe Başkanlığı ve kamuoyu şeffaf belediyecilik adına sizden kredi-borç-yatırım üçgeninde ikna edici bir açıklama bekliyor.
Anlaşılan o ki durum, merkezi hükümet kaynaklı girdi maliyetlerindeki aşırı artış nedeniyle doğal olarak su fiyatlarını yeniden ayarlama gereği duyan BUSKİ’ye tepki vermek ya da başlama saatinden 15 dakika sonra açılan Büyükşehir Belediye Meclisi’ni protesto etmekten daha da elzem.
Ki son 25 yıldır AKP’li başkanlarca yönetile(meye)n BUSKİ ‘nin içine düşürüldüğü durum hepimizin malumuyken…