Yıllar geçiyor.
Nüfus artıyor.
İletişim ve ulaşım seçenekleri çoğalıyor…
Turizm kaynakları gerek ekonomik açıdan gerekse oluşturacağı istihdam açısından çok büyük bir potansiyele sahip olduğu halde Bursa’nın turizmden aldığı pay hak ettiğinin çok altında…
Konaklama süresi istenilen düzeye erişemiyor.
Yenişehir Havaalanı’nın etkin bir biçimde çalışmaması, yetkin olmayan kişilerin turizm alanında önemli rol üstlenmesi, tanıtım eksikliği, önemli cazibe alanlarının turizme kazandırılmaması, yerel halkın turizm konusunda bilinçlendirilememesi,üniversite, kamu kuruluşları ve turizm şirketleri arasındaki koordinasyon ve iletişim eksikliği gibi çok sayıda nedeni var.
Oysa Bursa tarih, turizm, kültür ve sanat kenti…
İklim yapısı ve doğal güzellikleri de olağanüstü…
Gerçi,
Turizm çok boyutlu bir denklem…
Bir kente değer katan nicel ve nitel özelliklerin yanı sıra bu değerleri özümseyip yerel, ulusal ve uluslararası düzeye taşıması gereken;
Devlet,
Yerel yönetim,
Acentalar
TÜRSAB,
Bursa ve çevre iller özelinde GÜMTOB,
Turizm rehberleri,
Sektör çalışanları ve
Halk ayağı da var.
Daha çok turistin gelmesi ve daha uzun süreli konaklaması için tüm inisiyatiflerin yan yana durup ortak ses vermesi gerek.
TÜRSAB turizm alanındaki köklü ve güçlü paydaşlardan en önemlisi…
Kamu kurumu niteliği de taşıyan örgütün temel görevi üyelerinin haklarını korumak ve Türk turizmini ulusal ve uluslararası ölçekte temsil etmek.

Nilay Korkmaz Demirayak da ekip arkadaşları ile birlikte gerçekleştirdikleri bir basınla buluşma toplantısıyla 4 Ekim’de yapılacak seçimde TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Temsil Kurulu Başkanlığı için aday olduklarını açıkladı.
Öncelikle;
“Şu anda bir seçim sürecindeyiz. Bu bir ayrışma değil, demokrasinin ta kendisidir. Bu sürecin kazananı kişi ya da ekip değil, mesleğimiz ve bölgemiz olacaktır” diyerek turizm elçisine yakışır biçimde barışçıl bir dil kullanıyor.
Geçmişte eksik kalan ne varsa, onun üzerine konuşmak yerine; hep birlikte ne yapılabileceğine odaklanıyor.
Mesleğine sahip çıkan meslektaş, meslektaşına sahip çıkan bir yönetim anlayışını önemsiyor.
Kentin tüm dinamikleri birlikte hareket ederlerse doğru sonuçlar elde edileceğinin altını çiziyor.
Sadece yönetmek değil, birlikte üretmek, birlikte karar almak için yola çıktıklarını vurguluyor.
Köklü tarihi, inanç ve kültür turizmi potansiyeli, gastronomisi ve doğal zenginlikleriyle ulusal ve uluslararası turizmde bir cazibe merkezi olan Bursa’da Orta Doğu pazarını yeniden canlandırmak için özel tanıtım projeleri yürütmeyi hedefliyorlar.
Aynı zamanda farklı destinasyonlarla pazar çeşitliliği sağlamayı vaat ediyorlar.
Meslek içi eğitimlerle sektörde çalışanların niteliğini arttırmayı, üniversite iş birlikleriyle de turizm öğrencilerinin staj süreçlerini güçlendirerek, mezuniyet sonrası istihdama doğru katkı sunmayı planlıyorlar.
Dağ ilçeleri ve kırsal bölgelerin turizmde görünürlüğünü artırmak için kısa tanıtımlar ve projeler üretmenin gerekliliğine inanıyorlar.
İnegöl, İznik, Gölyazı, Trilye, Mudanya gibi ilçeleri markalaştırmak için öncülük edeceklerinin altını kalın puntolarla çiziyorlar.
1,7geceleme oranını artırmak için Uludağ’da dört mevsim turizm anlayışını destekleyecek festivaller düzenleyerek konaklamalı turist çekilmesine önayak olacaklarını belirtiyorlar.
Turizmi sadece ekonomik bir alan değil; aynı değerde toplumsal barış, kültürel etkileşim, doğa ile uyum ve sürdürülebilir kalkınma için stratejik bir araç olarak görüyorlar.

Hepsinden de önemli ve değerlisi;
Birlikte üreterek, birlikte yöneterek, bölgenin turizmdeki gücünü daha ileriye taşıyacaklarına inanıyorlar.
Sonuç itibarıyla bir seçim yapılacak ve projelerini doğru anlatan ve inandıran ekip TÜRSAB Güney Marmara Bölgesel Temsil Kurulu Başkanlığı görevini üstlenecek.
Asıl olan Bursa, Yalova ve Türk turizmi ise ayrışma değil birleşme ilkesiyle davranmak, değerlerimizi doğru anlatmak ve hak ettiğimizi almak için sahici ve samimi duygularla doğru çözümler üretmek.