Özel Gereksinimli bireylerin yaşadıkları sorun ve engellere dikkat çekmeyi amaçlayan Farkındalık Haftası 3 Aralık’ta başladı.
Tüm belediyeler ve sivil toplum örgütlerince düzenlenen farkındalık yaratma amaçlı bilgilendirme toplantıları ve başarı hikâyeleri içeren söyleşilerle devam etti.
Kutlamalar evet.
Bir gün bir hafta yeterli mi değil?
Çünkü dert çok…
Milyonlarca dezavantajlı yurttaş var.
Toplumun yüzde 15’ine yakınının engelli olduğu düşünüldüğünde mesele daha geniş kapsamlı ele alınmalı…
Öncelikle;
Erişilebilirlik, ulaşılabilirlik ve anlaşılabilirlik için sosyal ve zihinsel dönüşüm şart…
Yapacağız, edeceğiz, yanındayız, arkandayız söyleminden vaz geçmek.
Giderme yöntemlerini mağdurlarla birlikte aramak.
Sorunu doğru teşhis etmek…
Kalıcı ve uygulanabilir çözümler üretmek.
Sonrasında da geliştirmek…
Milyonlarca engelli yurttaşımızın yaşamlarını kolaylaştıracak çözümler sunmak devlet sorumluluğu…
"Engelsiz Bir Türkiye" için yapacağız, edeceğiz “sözlerinin yerine
Resmi Gazete'de yayımlanan kararları görmek istediklerini yüksek sesle vurgulayan
Türkiye Sakatlar Konfederasyonu, sorunları ortaya koyan ve çözüm önerilerini de yanında sunan bir reform paketi hazırlamışlar.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden, Cumhurbaşkanlığı’ndan ve ilgili tüm bakanlıklardan, reform paketini bir bütün olarak ele almaya ve ivedilikle yasalaştırmaya davet ediyorlar.
“Engelli Sivil Toplum Kuruluşlarının görüşü alınmadan, onayı olmadan çıkarılan hiçbir yönetmelik meşru değildir” diyorlar ve haklı olarak karar alma mekanizmalarında "misafir" değil, "ev sahibi" olmak istiyorlar.
“Karar alma süreçlerine katılımımız yasal ve bağlayıcı hale getirilmelidir” diyerek
Engellilik politikalarının, bakanlıklar arasında sıkışıp kaldığına dikkat çekiyorlar.
Onun içinde;
Doğrudan Cumhurbaşkanlığı'na bağlı, bakanlıklar üstü yetkiye ve koordinasyon gücüne sahip bir “Cumhurbaşkanlığı Engelliler İdaresi Başkanlığı” veya Engelliler Bakanlığı kurulmasını öneriyorlar.
Engel durumu ve ihtiyaçları doğrultusunda onurlu bir yaşam sürebilmesi için her engelli bireye, "Hak Temelli Engellilik Ödeneği" bağlanması gerektiğinin altını çiziyorlar.
Protez, ortez, işitme cihazı ve tekerlekli sandalyenin, aksesuar değil; göz, kulak, el, ayak olduğunu vurgulayarak söz konusu araç gereçlerin fiyatlarının güncel piyasa koşullarına çekilmesini, kalitesiz ürün zulmünün bitirilmesini ve tüm yardımcı araç gereçlerin gerçek fiyatlar üzerinden tam olarak karşılanmasını,
Toplu taşımanın erişilebilir olmadığını belirtiyorlar ve otomobilin engelliler için lüks değil yaşamsal bir zorunluluk olduğunu vurgulayarak;
Ehliyet iptallerinin durdurulmasını, kazanılmış hakların iade edilmesini,
Kararların, kurulacak Sürücü Test Merkezleri’ndeki simülasyon cihazlarıyla ölçülerek objektif verilere dayalı verilmesini,10 yıl olan araç yenileme süresinin de en fazla 3 yıla indirilmesini,
Engelli çocukların gelişimi için devletin karşıladığı aylık 8 saatlik rehabilitasyon eğitiminin bilimsel açıdan yetersiz ve göstermelik olduğunu öne sürerek
özel eğitim ve rehabilitasyon ders saatlerinin, aylık 32 saate çıkarılmasını,
İşitme ve görme engellilerin altyapısız kaynaştırma uygulamalarına kurban edilmemesi için bölgesel ihtisas okulları açılmasını istiyorlar.
Kulak vermek ve harekete geçmek hem zorunluluk hem de sorumluluk…
Çünkü onlar, bu ülkenin yükü değil, değeri.
Hal böyleyken Bursa ne durumda…
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey…
“‘Erişilebilir ve eşit Bursa’ sloganıyla tüm çalışmalarımızı bu misyon altında sürdüreceğiz. Erişilebilirlik bir iyilik değil bir haktır. Bu hakkı herkes için eksiksiz biçimde teslim edene kadar durmayacağız” diyen bir başkan…
Engelsiz Bursa için de Bursa’nın köklü dayanışma kültürü ve büyük yüreğine güveniyor ve doğru adımlar atıyor.
Bu çerçevede;
Hüdavendigar Kent Parkı’nda yürütülen Deprem Parkı Çalıştayı’nda,
özel gereksinimli bireylerin afet anındaki ihtiyaçları detaylı biçimde ele alınmış. Çözümler üretilmiş.
Daha kapsayıcı, daha erişilebilir ve herkes için yaşanabilir bir Bursa için çıkılan yolda
800’e yakın şoför ‘engelsiz iletişim ve erişilebilirlik’ konusunda eğitilmiş, eğitilmeye devam ediyor.
Kent Akademisi’nde 100 personel işaret dili eğitimi almış.
‘Engelsiz turizm’ programıyla 29 şehir içi tur düzenlenmiş ve 1015 özel gereksinimli yurttaş tarihi alanlarla buluşturulmuş.
Belediyenin tüm birimleri, ilçe belediyeleri, kamu kurumları bir masa etrafında toplanmış ve Erişilebilirlik Komisyonunu kurmuşlar.
Fen İşleri’nden Park Bahçelere, BURULAŞ’tan BUSKİ’ye, BURFAŞ’tan Bilgi İşleme dek tüm kurumlar erişilebilirlik hedeflerine ortak edilmiş.
Bu çerçevede iki sosyal tesis, bir hizmet binası ve 109 toplu taşıma aracı erişilebilirlik belgesi almış.
Çalışmalar;
Ta ki Bursa’da hiçbir engel kimsenin yaşamını sınırlandırmayana kadar da sürdürülecek…