Yargı kollarıyla kuşatılmış,
Kılıçdaroğlu ve çevresindeki bir avuç aymazın sendromuna tutulmuş,
Seçilmiş belediye başkanları da özgürlüklerinden yoksun durumdayken…
39’ncusunu gerçekleştirdiği kurultayla genel başkanını 1333 oyla seçerek, Özel tarafından hazırlanan blok listeye de güvenoyu vererek tek yürek olduğunu gösterdi CHP’li delegeler.
81 ilde, 973 ilçede baba ocağının bacasını tüttüren, sabahın seherinde kapıyı açan, çayı koyan, o kapıyı gün boyu açık tutan Atatürk’ün askerleri, Cumhuriyet’in muhafızları tehlikenin farkına varmışlar, inanmışlar, iktidara odaklanmışlar.
Şimdi sandık konuluncaya dek durmadan, ev ev, sokak sokak çalışacaklar. Zaferin destanını birlikte yazacaklar. Türküsünü birlikte yakacaklar.
Doğal olarak Özgür Özel “Şimdi İktidar Zamanı” diyerek üstlendiği tarihsel bir sorumlulukla ve yanında güçlü bir destekle yola çıktı dördüncü kez.
Coşkunun, umudun, heyecanın en önemlisi inancın ete kemiğe büründüğü mücadele alanı Arena’da;
"Elbette zor zamanlardan geçiyoruz, geçeceğiz. En ağır bedelleri ödedik, ödüyoruz, ödeyeceğiz.
Ben sizlere ilk seçime kadar güzel günler vadetmiyorum.
Ben size iktidara gül bahçesinden geçerek gitmeyi vadetmiyorum.
Ben size acıya katlanmayı ama teslim olmamayı vadediyorum.
Ben size mücadele vadediyorum.
Ben size 100 yıl önce olduğu gibi gerekirse ölümü göze almayı, ama işgale teslim olmamayı vadediyorum.
Ve tüm mücadelenin sonunda size iktidar vadediyorum,
Ben size onur, ben size haysiyet ve cesaret vadediyorum.
Ben sizin gözlerinizde o cesareti görüyorum.
Ben size bakınca bu zaferi birlikte kazanacağımız yol arkadaşlarımı
görüyorum."
diyerek de iktidara giden yolun sarp engebeli ve zor olduğunun da altını çizdi…
Zorlu bir süreç başlıyor şimdi CHP için…
Önünde;
Ekrem İmamoğlu ve seçilmiş belediye başkanları davaları var.
Başta Özgür Özel olmak üzere CHP’li milletvekilleri için düzenlenmiş fezlekeler var.
İmralı sorunu var.
Yeni anayasa çalışmaları var.
Dahası ve en önemlisi
Karşısında iktidarı bırakmamak için gözünü budaktan esirgemeyen, onun içinde her yol mubahtır diyen bir siyasal irade var.
Dolayısıyla atacağı adımlar çok önemlidir.
İnsan odaklı, demokrasi öncelikli, toplumun her kesimini kucaklayan, özgürlükçü, yalın ve anlaşılır parti programını ödün vermeden uygulamak koşuluyla
Egemenliği kayıtsız şartsız millete iade etmek,
Sunduğu ekonomik çözümlerle halkı ikna etmek,
Dün olduğu gibi bugün de kararlılık, inanç ve cesaretle hamasetten uzak, gerçekçi ve erişilebilir çözüm önerileriyle gündemi belirleyerek ortaya koymak,
Çağdaş, demokratik hukuk devletini somut öneriler getirerek yeniden inşa edeceğine halkı inandırmak zorunluluğu vardır.
Son kurultay da göstermiştir ki;
Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran partide sağlıklı çözümler üretecek güçlü bir irade, kararlılık ve inanmışlık vardır.
Bursa özelinde ise;
Parti meclisinde Canan Taşer ve Nurhayat Altaca Kayışoğlu,
Yüksek Disiplin Kurulu’nda Yasemin Reçber ile temsil edilmek başarı mıdır?
Evet…
47 yıl sonra Büyükşehir Belediyesi’ni,
Nilüfer, Gemlik ve Mudanya’dan sonra Osmangazi ve Harmancık Belediyelerini de kazanan Bursa için yeterli midir?
Değildir.